Bahreyn 3’ü büyük olmak üzere 33 adadan oluşan Körfez Arap ülkesi.
400 yıl boyunca Osmanlı’nın hakimiyetinde kalmış olan Bahreyn bir dönem Portekiz’in bir dönemde Birleşik Krallık hakimiyetindeymiş.
Yağmurla karşıladı bizi geçen hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti için gittiğimiz ada ülkesi.
Normalde iki gün üst üste yağmur yağdığı görülmezmiş Bahreyn’de. Küçücük ada ülkesinde yağmur trafiğin sıkışmasına neden oldu.
Hep böylemi dediğimiz de “Bahreynliler böyle üst üste yağmur görmedi” diye geliyor yanıtı.
Sürprizle karşılandıkBizi sadece bu sürpriz karşılamıyor havaalanında.
Türkiye ile Bahreyn arasında resmi pasaportlara vize uygulanmıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temaslarını izlemek için Türkiye’den gelen ve içinde benim de olduğum 7 gazeteciyi Bahreyn polisi ülkeye almadı. Pasaportlarımıza el konularak elçilikten birinin gelmesi istendi.
Neden olarak da Bahreyn’e geleceğimizin haber verilmediği belirtildi.
Bu arada Dışişleri Bakanlığı’nın acil yurtdışı hattını arayarak durumu bildirdik. Ordan da elçiliğe ulaşılmış ve geldiler bizim bulunduğumuz yere. Bu arada gece 02.00’de 2 saat havaalanında bekledikten sonra girdik Bahreyn’e.
Girişte sadece bizim sıkıntı çekmediğimizi öğreniyorum heyette. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvenliği için Türkiye’den getirilen bomba köpeğinin girişi de sıkıntılı olmuş. O da bizim gibi havaalanında uzun bir süre bekletilmiş.
2 bin 500 Türk yaşıyorArapça sözcük olan Bahreyn’in Türkçe karşılığı “iki deniz”miş. Denizin içinden çıkan tatlı sudan dolayı da “iki deniz” denildiği belirtiliyor.
Yönetim şekli krallık olan Bahreyn’de 2 bin 500 dolayında Türk yaşıyor. Bahreyn’deki Türklerin daha çok hizmet sektöründe çalıştığı belirtiliyor.
Bahreyn’de Türk dizileri de seviliyormuş diğer Arap ülkelerindeki gibi. Hatta Arapça müziklere yerli dizilerin sahneleriyle klipler de yapılmış.
Nüfus 1 milyon 400 bin
Yaklaşık 1 milyon 400 bin nüfuslu olan Bahreyn’de bu nüfusun yarısı Bahreynli Arap. Diğer yarısı Hint, Filipinli, Bangladeşli, Pakistanlı, Sri Lankalı, Nepalli başta olmak üzere yabancılardan oluşuyor. Bahreynli asli nüfusun yüzde 99’u Müslüman. Toplam nüfusun ise yüzde 70’i Müslüman, yüzde 14.5 Hıristiyan, yüzde 10’u Hindu ve yüzde 6’sı Yahudi.
Hayat pahalıBahreyn pahalı bir ülke. 1 Bahreyn Dinarı 3 ABD doları civarında. Türk Lirası olarak bakarsak 1 Dinar 10 TL civarında.
Petrol ülkesi olmasına rağmen taksi fiyatları da çok yüksek. Aynı gittiğiniz yere göre de farklı ücret alıyorlar.
Çölün etkisini hissettiğiniz Bahreyn’de diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi gökdelenler yükselmiş. Bu yapılırken de deniz doldurulup yapay yerler oluşturulmuş.
Gökdelenlerin içinde de yapay zeytin ağaçlarını görüyoruz.
Bahreyn’de gezilecek yerler arasında yer alan El Fetih Camisi’nin ana kubbesi tamamen cam elyafından yapılmış ve 60 ton ağırlığındaymış.
Kur’an Müzesi’nde ise değişik yüzyıllardan kalma el yazması Kur’an-ı Kerim’lerle birlikte İslam sanatına ait eserler görülebilir.
Yatırım merkeziBahreyn, Arabistan’a deniz üzerinden yapılan karayolu ile bağlanmış. Şimdi ikincisinin yapılması planlanıyormuş. Kral, Türk firmalarını da bunun için özel davet etmiş.
Bahreyn Arap dünyasının en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri. Petrol, doğalgaz, inci ve hurma öne çıkan ürünleri.
Bahreyn, bankacılık alanındaki gelişimiyle de Arap ülkeleri içinde öne çıkıyor.
İletişim ve ulaştırma faaliyetlerinin de ülkede çok hızlı gelişmesi ile ülke yabancı yatırımcılar için bir çekim merkezi.
Ağaçlara özel sulamaAğaç ve yeşillik fazla göremiyorsunuz Bahreyn’de. Kralın sarayına girince ise dışarıyla farklı bir dünyaya gelmiş gibi hissediyorsunuz.
Bir çok özel villanın olduğu bu alanda özel havaalanı da var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel uçağı da bu havaalanına indi.
Sarayın içindeki yeşillik de çok dikkati çekici. Her ağacın altına özel sulama sistemi kurulmuş ve tek tek sulandığını öğreniyorum ağaçların yaşaması için.
Sarayın çevresinde petrol çıkarılışını da görüyoruz. Çölde petrol kuyusu görüntüsü de dikkatimizi çekiyor.
Saray’da Kral’ın Türk heyetine gösterdiği misafirperverlik ise girişteki yaşadığımız sıkıntıları unutturuyor bize.