Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yazar, yönetmen, oyuncu, yapımcı Nedim Saban önceki gece Genç Bakış’ta konuğumuz oldu.

Sanatçı gözüyle, dünyaya nasıl baktığını anlattı.

Tiyatro ve toplum ilişkisinden sanatçıların politik duruşuna kadar farklı konularda öğrencilerle tartıştı. İşte programdan önemli satır başları...

Yazıcıoğlu’na yapılan!

Benim asıl derdim, meslektaşlarım eğer sansürleniyorsa onların yanında olmalıyım ki yarın bana bir şey olursa onlar da benim yanımda olsun diye düşünüyorum. Burada tam tersi anlaşıldı. Ben Erhan Yazıcıoğlu’na karşıymışım gibi imaj yaratıldı. Reklam yapıyoruz diye de eleştirildim.

Haberin Devamı

Ödenekli tiyatroların her yıl yönetim değiştirmesinden son derece rahatsızım..

Tam doğru dürüst bir sanat politikası uygulamaya başlıyordu Şehir Tiyatrosu yine sallantıda. Erhan Yazıcıoğlu’nu ben de çok eleştirdiğim halde şu anda çok destekliyorum.

Ben AKM’nin kapısında yattım çünkü AKM’nin olmadığı bir Türkiye’de, Tiyatrokare’nin de olmayacağına inanıyorum.

Devlet desteği

Devlet tarafından ufak bir desteğimiz vardı. Bundan 5 yıl önce Tiyatrokare, Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Ankara Sanat Tiyatrosu tesadüfen hepimizin devlet desteği kaldırıldı. Çok ağır maddeler konuldu. Bunlardan bir tanesi size parayı veriyorlar ama oyunu denetlemeye geldikleri zaman ahlaka aykırı bir şey varsa parayı geri alabiliyorlar. Sanatçıyı da büyük bir korku içinde otosansüre yöneltiyor. Bu çok tehlikeli bir şey.

Bizim başka bir darbe yediğimiz yer de muhalefet. En büyük sıkıntıyı İzmir ve İstanbul belediyelerinde yaşıyoruz. Kirayı peşin ödemezseniz gişeyi açamıyorsunuz. Salon tahsisi yapılmıyor.

Türkiye’de sanat

Dizilerin toplumu uyuttuğunu düşünmüyorum. Çağımızda her şey imaj. Olmayan ama görmek istediğimiz bir Türkiye var dizilerde.

Türkiye bir değişim geçiriyor. Olumlu yanları da var, olumsuz yanları da.

Sanat bir acıdan çıkar. Çatışmadan çıkar. Eğer o çatışma yoksa siz zaten iktidardaysanız, iktidar her şeyi ayağınıza serdiyse oradan sanat çıkamaz. Ya muhalefet olacaksınız, ya iktidar olacaksınız.

Yaptığımız işin adı aslında sanat. Ama ben bunu meslek olarak görmekten yanayım.

Haberin Devamı

Bugünün Türkiye’si, oyun olarak sahneye konsa, içeriği, bir karmaşa olurdu.

Tiyatro sayesinde sevmeyi öğreniyoruz. Bize Türkiye toplumunda galiba hoş görmek öğretiliyor, sevmek değil. Bu yüzden biz sanatçıların işi zor.

İlk insanlar birbirlerinin avlarını anlatmak için canlandırma yapmak durumunda kalmışlar. Çünkü dışarıda tehlikeli bir hayvan var. Dışarıda tehlikeli bir hayvan varsa tiyatronun mutlaka olması lazım.

Dünyada her zaman, birçok ülkede tiyatro baskı görüyor. Devletin tiyatrodan elini çekmesi gerekir.

Seyircinin tiyatroya gelmesi için tek referans Güldür Güldür’de oynamış olmak ya da Kurtlar Vadisi’nde oynamış olmak olmamalı.

Tiyatro, popüler kültürle iç içe olmalı. Bu popülist olmamız anlamına gelmez. Tiyatro her anlamda sokakta olmalı. Sanatı sokaktan çekmek kabul edilebilir bir şey değil. Tiyatronun popüler bir kültür olduğunu ve halk için yapıldığını, Gültepe’de de, Gaziosmanpaşa’da da tiyatro olması gerektiğini iyi anlatmalıyız.

Haberin Devamı

Devlet Tiyatrosu’nun olmadığı bir Türk tiyatrosu düşünülemez.

Bizim topraklarımızda nasıl Necip Fazıl’lar, Nâzım Hikmet’ler, Fazıl Hüsnü’ler çıktıysa, o insanlar çıkmaya devam edecek. Bunu hiçbir şey durduramayacak.

Putin’e laf yerine!

Kültür emperyalizmine karşı eğer insanlar gerçekten tutucularsa memleketlerini ve halklarını seviyorlarsa bir şey yapması lazım. Biz şu anda saray özentisi içindeyiz ama Yıldız Sarayı’ndaki tiyatro şu anda dökülüyor. Bu, bu kadar acı! Eğer sen kültür emperyalizmiyle savaşıyorsan, Rusya ile savaşmak için o zaman senin buradan bir Tolstoy çıkarman gerekiyor. Bir tane Dostoyevski’nin çıkması lazım acil. Yoksa orada Putin’e laf yetiştiremeyiz.

Tiyatro alaylı yapılabilecek bir meslek değil. Eğitim almıyorsa en azından kültür almalı. Konservatif eğitim dediğimiz şey konserve etmek olduğu zaman tehlikeli olabiliyor. Bizim meslek ben öğrendim dediğiniz zaman yapılabilecek bir şey değildir. Ekip ile uyum olması gerekir.

Ben tiyatromu başka işlerle ayakta tutmaya çalıştım. O ticaret fazla büyüyünce benim gerçekten çıkmam gerekiyordu. Sadece o işi yapmak gerekiyordu. Bana büyük bir katkısı oldu. Ama hep de böyle yapmak istemiyorum dedim ve tatlıcılığı bıraktım...

Özetin özeti: İnsanoğlu var olduğundan bu yana gösteri sanatları varsa, bundan sonra da var olmaya devam edecektir. Ve kişiye de topluma da yararları saymakla bitmez. İşte bu yüzden yeni yılda sevdiklerinize bol bol tiyatro bileti armağan edin...