Seçimdi, hükümet kurma çalışmalarıydı derken pek çok sorun gibi üniversiteler de unutuldu gitti. Hemen hepsinin değişik sıkıntıları var. Örneğin İstanbul Üniversitesi’ni ele alalım. Binlerce öğrenci harcını zamanında yatırmadı diye sınıfta bırakıldı. Bugüne kadar, gecikmeli yatırandan faiziyle birlikte harcı alınırken, şimdi öğrencilerin bir yılı yakılıyor. Hatta bazılarının üniversiteden kaydı siliniyor. Üstüne üstlük birçok üniversitede böyle bir uygulama söz konusu değilken.
Rektör Alemdaroğlu, pek çok konuda duyarlı bir isim. Parasızlık, unutkanlık ya da ihmalkârlık nedeniyle de olsa, sanıyorum öğrencilerin bir yıllarının yanmasına müsaade etmeyecetir. Bir de benim anlamadığım, büyükler ne kadar ihmalkârlık yaparsa yapsınlar onlara hiçbir cezai müeyyide uygulanmazken, öğrencilerin anında cezalandırılması. Örneğin parti liderlerini ele alalım. Seçimlerin üzerinden bir ayı aşkın süre geçmesine rağmen hâlâ hükümeti kuramadılar. Onların hükümeti kurmayı geçiktirmekle ülkeye verdikleri zarar, öğrencilerinkinden milyonlarca kez daha fazla. Onlara hiçbir ceza verilmezken, öğrencilerin canına okunması, gerçekten anlaşılır bir durum değil.
Ateş düştüğü yeri yakar. Binlerce evde ızdırap çekilirken, Maliye Bakanı, YÖK Başkanı ve Rektörün, geciktirme gerekçelerini hiç araştırmadan öğrencilerin yıl kaybetmelerine onay verme kararı, umarız bir kez daha gözden geçirilir...
Bazı gazetelerde "Boğaziçi Üniversitesi özelleştiriliyor" diye haberler çıktı. Oysa söz konusu karar, hocalar arasında yapılan bir fikir jimnastiğinden öte bir şey değildi. Üniversite kaynak sıkıntısını aşabilmek, dünyanın ileri üniversiteleri ile daha iyi yarışabilmek için, tartışılan modeller arasında özelleştirmeyi de düşünmüş. Ama ortada henüz alınmış ne bir karar ne de görüş birliği var. Ayrıca böyle bir karar Özal döneminde tartışılmış ve 8 büyük üniversiteyi kapsayacak şekilde düşünülmüştü. Böyle bir uygulama için TBMM kararı gerekir ki, bugünkü Meclis’ten böyle bir kararın çıkması çok zor...
Önümüzdeki günlerde üniversitelerde final sınavları başlıyor. Bunun anlamı, türban sorunu yeniden tırmanarak Türkiye’nin gündemine oturacak. Üniversitelerarası Kurul toplantısında alınan karar çerçevesinde, bundan böyle Açıköğretim öğrencileri de sınavlara türbansız girecek. Yani bu tartışmaya 600 bin öğrencisi bulunan Açıköğretimliler içindeki türbanlılar da katılacak...
Yumuşama ortamı aranırken, MHP milletvekili Hamdi Baktır’ın Kayseri’de söyledikleri de, gerginliğe tuz biber ekiyor. ‘Seçimden önce ne söylediysek yapacağız’ diyor. Seçimden önce, türban yasağını ve 8 yıllık kesintisiz eğitimi kaldıracaklarını söylemişlerdi. Ne yapacaklar göreceğiz!
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr