Tatilya'nın kuruluş yıllarındaki sloganı, eğlence dünyasında sınırsız eğlenceydi. Oysa şimdi bırakın eğlenceyi, üstüne üstlük bir de eziyet çekiyorsunuz. Hem de kişi başına 12 milyon lira gibi oldukça yüksek bir giriş ücreti ödeyerek...
Tatilya'yı Demirel'in aile fotoğrafındaki isimlerden Kamuran Çörtük kurdu. İlk açıldığı yıllarda göreni hayran bırakıyordu. Yarı yıl tatilinden yararlanarak dün çocukları götürdüm. Bir güzel eziyet çekip geri döndük...
Tatilya, Bayındır Holding'in borçları nedeniyle İş Bankası'na devredilmiş. Oh ne ala. İş Bankası'nın yapmadığı bir tek bu iş kalmıştı!..
Herhalde değişim süreci yaşandığından olacak. Eğlence mekanlarının çoğu çalışmıyor. Çalışanların önünde de uzun kuyruklar var. Eskiden her köşe başında rastladığınız görevlilerden de eser yok. Giriş ücreti olarak alınan 12 milyon lira karşılığında her biri 450 bin lira olan üç jeton veriliyor ki o da sadece bir oyun oynamanıza yetiyor. Ücretsiz olanlar için ise en az yarım saat kuyrukta bekleyeceksiniz. Tabii bu arada araya kaynak olanlara kızıp sırayı terk etmezseniz. Ha bu arada Kamikaze gibi çılgınca olanlar var ki, ona da bizim yüreğimiz yetmedi...
Dahası var: Büyük mağazalarda 50 milyon liranın üzerinde alışveriş yapanlara promosyon olarak verilen indirim kuponları da kapı önünde el altından yarı fiyata satılıyor. Tatilya çok değişmiş, çooook...
Eğitimin tümü Türkçe yapılsın yönündeki yasa teklifi ile ilgili olarak dün yazdıklarımıza olumlu, olumsuz çok tepki geldi.
Bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Türkçe eğitim elbette çok önemli. Türkiye'de yaşayan hiç kimsenin bu konuda bir itirazı olacağını sanmıyorum. Yine hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir olgu da, hemen herkesin bir yabancı dil öğrenmesinin gerekliliği.
Veliler çocuklarını neden yabancı dille eğitim yapan okullara gönderiyor? Bunun iyi araştırılması gerekir. Görünen en önemli gerekçe; doğru düzgün bir yabancı dil eğitimi vermeleri...
Bu okulların öğrettiği kadar yabancı dili, Türkçe eğitim yapan okullarda vermeden, böyle bir teklifin yasallaşması, yeni sancılar yaratmaktan başka bir işe yaramaz...
Anayasa gereği temel eğitimin Türkçe yapılması gerekiyor. Ama, bırakın özelleri devlet okullarının pek çoğunda, velilerin zorlamasıyla etüt adı altında İngilizce eğitim yapılıyor. Çünkü sadece dil dersiyle lisan öğrenilmiyor...
Özetin özeti: Eğitim, A'dan Z'ye Türkçe olsun. Tamam. Ama adam gibi olsun. Dilimizi seven, en güzel şekilde kullanan nesiller yetişsin. Bu da yetmez Almanlar, Fransızlar gibi dilimizi yabancı dillerin istilasından koruyan yasa da çıkaralım. Ancak bunları yaparken, yabancı dilin önemini de sakın göz ardı etmeyelim. Anadolu liseleri, bu konuda Türkiye'nin geliştirdiği özgün bir modeldi. Ama onu da sulandırdık...
Yabancı okulları Lozan nedeniyle zaten kapatamayız. Ama temel eğitimi 12 yıla çıkartarak, ki altında yatan niyetlerden biri de bu, yabancı dille eğitim yapan okullardan hepten kurtulmuş oluruz. Geriye bir tek üniversiteler kalıyor ki, Gürüz benzeri eli sopalı bir YÖK başkanı da bunu kolaylıkla halleder...