20 yaş altı ve 65 yaş üstü on milyonlarca kişi haftalardır evde.
Hepsinin bir anda sokağa çıkması yeni riskleri de beraberinde getirir mi?
Eminiz ki düşünülmüştür...
Avrupa’da okullar kademeli olarak öğretime başlıyor. Örneğin Almanya’da ilkokul ve lise son sınıf öğrencileri dersbaşı yapacak. Duruma göre, devamı gelecek ya da vazgeçilecek!
Pilot uygulamayı seven bir ülke değiliz. Ya hep, ya hiç! Her konudaki yaklaşımımız bu! Özellikle de eğitimde.
Risk faktörünün çok düşük olduğu alanlarda ve ortamlarda pilot uygulamalar, eminiz ki normale dönüşümüzü, daha sağlıklı yönetmemizi sağlayacaktır.
Dünyadaki farklı uygulamalar bizim için örnek teşkil etmeli. Nasıl ki Çin’deki tedavi süreçlerini yakından takip edip, çok önemli kazanımlar elde ettiysek, hayata, kademeli geçiş konusunda da olumlu örneklerden yararlanılabilir!
Her tecrübe bir kazıktır derler ama yaşanılmış tecrübelerden yararlanmak, kazık değil, kazanımdır!..
Dijital sınav
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) bahar dönemi sınavları dün başladı. 20 gün sürecek. Öğrenciler internet ortamındaki dijital sınava istedikleri zaman, istedikleri yerden girebilecekler. Güvenlik zaafı öğrencileri tedirgin etmeye devam ediyor.
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ara sınavların 18 Nisan-7 Mayıs tarihlerini kapsayan 20 günlük süreçte internet tabanlı ortamlarda yapılacağını hatırlattı.
Bir milyonu aşkın öğrencinin gireceği sınav ülkemiz açısından bir ilk olacak.
Başarılı olması halinde başka alanlarda da kullanılabilecek, güvenlik zaafının ortaya çıkması halinde ise büyük tartışmaları beraberinde getirecek.
Rektör Çomaklı, üniversitenin köklü, açık ve uzaktan eğitim tecrübesinin dijital ortamlara aktarıldığını, öğrencileri riske atmadan, güvenli bir şekilde sınavların gerçekleştirileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Öğrencilerin sınavlarda bir araya gelmesi salgın riskini artıracağından, Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından yerli ve milli olarak geliştirilen yazılımlarla internet tabanlı sınav sistemini geliştirdik. Bu sistemle öğrenciler kolay ve anlaşılır bir arayüz eşliğinde sınavlarına girebilecek. Türk eğitim tarihinde ilk olan bu sınavla yeni eğitsel paradigmanın en önemli testi gerçekleşecek.”
Rektör Çomaklı, gerekli teknolojiye ya da internet bağlantısına sahip olmayan öğrencilerin, salgın döneminde alınan bütün önlemlerin uygulandığı açıköğretim bürolarında sınavlarına rahatlıkla girebileceğini sözlerine ekledi.
Peki, yeterli güvenlik sağlanabilecek mi?
Soruların elden ele dolaşmasının önüne geçilebilecek mi?
Öğrenciler ilk günlerde değil de son günlerde sınava girerse, teknik altyapı yeterli olacak mı? Daha da önemlisi, sorun çıkarsa ne olacak?
Tüm bu soruların ve öngörülmeyen diğer sorunların cevabı önümüzdeki 19 gün içinde belli olacak!..
Umarız, öğrenciler ve ülkemiz açısından hayırlı bir girişim olur...
Atandılar ama...
18 Mart’ta atanan öğretmenler mağdur.
Onlara göre, ne hakları gözetiliyor ne adalet ne de yönetmeliklere uyum söz konusu.
“Bizi her geçen gün daha da mağdur ediyorlar. Görevlerimize başlatmıyorlar. Zaten sınav üzerinden yaklaşık 8 ay kadar geçti. Bu zaman yetmemişken bir de virüsü bahane ederek bekletiyorlar. Bunu alışkanlık haline getirdiler. Hiçbir meslek atandığı halde bu kadar bekletilmiyor. Büyük hak mağduriyeti var, lütfen sesimiz olun...”
Diğer dertli kesim ise mülteci çocuklarına ders veren öğretmenler. Onların sorunları da bambaşka:
“Sayın Cumhurbaşkanımız, kimse işsiz kalmayacak demişti. Diğer öğretmenler idari izinliyken, PIKTES öğretmenlerine, yıllık izin kullandırılıp maaş kesintisi yapılıyor. Nisan sonunda işsiz kalabiliriz. Lütfen sesimizi duyun, sorunlarımızı kalıcı olarak çözüme kavuşturun. Kadro istiyoruz...”
MEB’den ve devletten kadro bekleyen daha milyonlarca gencimiz var. Yaşam mücadelesinin verildiği şu zor günlerde bu o kadar da önemli değil diyen elbette çıkacaktır. Şu unutulmamalı ki iş ve aş da onların yaşama tutunma nedeni!..
Özetin özeti: Yapacak çok iş var...