Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       İLK ve orta dereceli okullar pazartesi, üniversiteler de ay sonunda açılıyor. 15 milyon öğrenci, 600 bin öğretmen, binlerce servis aracı yollara dökülecek. En az iki - üç hafta Türkiye'nin gündeminde eğitim olacak...
Peki ilk ve orta dereceli okullarla, üniversiteler yeni öğretim yılına hazır mı? Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK gerekli tedbirleri aldı mı?..
Evet demek gerçekten çok zor. İsterseniz önce Milli Eğitim ve ilk ve orta dereceli okullara bir göz atalım:
* 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim, ilk kez bu yıl uygulanacak. Ama 5. sınıfı bitiren öğrencilerden hala pek çoğu, 6. sınıfa kaydını yaptırmış değil. Bu anayasal zorunluluğun gereğini ise ne kimse hatırlatıyor, ne de özellikle kırsal kesimlerdeki velilerin bu zorunluluktan haberi var...
* Öğretmen tayinleri hala yapılmadı. Bugün yapılsa bile göreve başlamaları en az iki hafta sürer. Başvuranların hepsinin tayini yapılsa bile yine on binlerce öğretmen açığı söz konusu.
* Ders kitapları konusunda karmaşa sürüyor. Okulların çoğu hala hangi ders kitabını okutacağını belirlemiş değil. Bu konuda da en az bir - iki hafta kargaşa devam edecek.
* Kayıtlar ise tam bir curcunaya döndü. Örneğin okullar 14'ünde açılıyor ama, hazırlık sınıflarının yeterlilik sınavı 18'inde yapılacak. Yükseköğrenim kurumlarında kayıtlar bitmek üzere ama, üniversiteyi kazanıp da liseden mezun olamayanların durumu hala muallakta.
* Bir dayatma şeklinde getirilen yeni üniversiteye giriş sistemi öğrencilerin kafasını allak bullak etti. Lise 2 ve 3'üncü sınıflarda alan değişimi ve meslek liselerinden isteyenlerin klasik liselere geçişi mutlaka gerçekleşmeli. Ama günlerdir ağızlarda gevelenmesine rağmen resmi bir açıklama yapılmıyor.
* Yine kulaktan kulağa dolaşan bir başka söylenti, hazırlıkların tamamlanamadığı gerekçesiyle okulların bir hafta geç açılacağı şeklinde. Ama bu konuda da net bir açıklama yok.
Yükseköğretimde ise durum ilk ve ortaöğretim kurumlarından daha da vahim:
* Yurtlara başvuranların yarısı açıkta kaldı. Özellikle büyük kentlerde öğrenciler adeta sokağa itildi. Çoğu tarikatların kuçağına düştü düşecek. Ama bu konuda ne üniversiteler, ne de Yurt - Kur üzerine düşeni yapmış değil.
* Türban konusundaki tahrikler devam ediyor. Bazı üniversitelerin kesin tavrına karşın, özellikle Anadolu üniversitelerindeki farklı uygulamalar kafaları karıştırıyor.
* Öğrenci harçlarına daha üniversiteler açılmadan peşinen zam yapıldı. Ama öğrenim kredilerinde hala artış yok.
* Üniversiteye girişte iki sınavdan tek sınava geçildi. Yüz binlerce mağdur yaratıldı. Binlercesi mahkemelere koştu. Ama YÖK ve ÖSYM, hala dayatmacı tutumunu sürdürüyor.
Pazartesi günü Cumhurbaşkanı'ndan parti liderlerine, rektörlerden öğretmene kadar hemen herkes öğrencileri, gençleri ne kadar çok sevdiklerine ilişkin uzun uzun nutuk atacaklar. Bu arada biraz da sorunlarıyla ilgilenseler, ne iyi olur...





Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr