Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı atama yönetmeliği, öğretmenlerde huzur bırakmadı. Her maddesi tepki yaratıyor. Tıpkı daha önce yayımlanan diğer yönetmeliklerde olduğu gibi...
Örneğin Karedeniz’de görev yapan öğretmenleri ele alalım. Düne kadar zorunlu hizmet bölgesi sayıldığı için o bölgede görev yapan öğretmenler, bir an önce 3 yıllık zorunlu hizmet süresini doldurup farklı bölgelere gitmeyi düşünüyorlardı. Oysa yeni çıkan yönetmelikle Karadeniz, zorunlu hizmet bölgesi olmaktan çıkartıldı ve o bölgede yıllardır görev yapan öğretmenlere, yeniden zorunlu hizmet mecburiyeti getirildi. Bu durumda öğretmenler kızmasın da ne yapsın?
Bir başka gurup ise yine başka bir haksızlığa isyan ediyor. Yönetmeliğin 7. madesine göre, il merkezlerinin dışında bulunanlar, il merkezlerini isterken okul ve kurum adı yazamıyor. Bunun anlamı, torpil bulamadıkları için hep kıyıda köşede kalanlar yine mağdur olmaya devam edecekler. Yolunu bulup kent merkezine tayinini çıkartanlar, hizmet puanları düşük olmasına rağmen kent içi tercihte bulunurken, yıllarını taşrada geçiren kıdemli öğretmenler yine ezilmeye devam edecekler. Şimdi bu duruma isyan etmesinler de ne yapsınlar?..
Yine ilgili yönetmeliğin yer değiştirmeyle ilgili maddesi de yorumlama farklılığı nedeniyle kafaları epey karıştırıyor. Madde şöyle: “3.8.1990 ile 31.12.1996 tarihleri arasında ataması yapılıp, zorunlu hizmet bölgeleri kapsamına dahil illerde hiç görev yapmamış olanlarla, bu bölgeler dışında toplam üç yıl öğretmenlik yapmış olanlar ve zorunlu hizmeti bir ve daha fazla sürede eksik olanlar Yer Değiştirme Formu dolduracaklardırö. 2, 2.5 yıldır zorunlu hizmet bölgesi dışında görev yapan öğretmenler, kendilerine zorla form doldurtulduğundan şikayetçiler. “3 yılımız dolmadan tayin haksızlıktırö diyorlar. Dayatma yerine bir açıklama getirilse daha doğru olmaz mı?..
Konya bunu hep yapıyor
Milli Eğitim Müdürü, kız - erkek ilişkilerinin yerinin okul olmadığı konusunda fetva yayımlamış. Daha önce de başka aklı eveller aynı otobüste yolculuğun doğru olmağı gerekçesiyle şehir içi otobüsleri harem, selamlık hale getirmişti. Şimdi teneffüste herhangi bir konuyu tartışan kızlı erkekli guruplar disipline verilirse hiç şaşırmayalım... Ayrıca karşı cinsler evde, okulda, sokakta zaten birbirleriyle zor görüşebiliyorlar. Peki bu gençler nerde ve nasıl birbirlerini tanıma olanağı bulabilecekler?..


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr