Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kişi ya da firma, hiç fark etmez. Marka olmak zor iş.
Algı yönetimi, pazarlama ve bunları başarı hikâyelerine dönüştürmek çok daha zor olanı.
Günümüz dünyasında, dünyanın en iyi fikirlerine sahip olsanız da, en iyi ürünleri üretseniz de, eğer onu en iyi şekilde pazarlayıp satışa dönüştüremiyorsanız, hiçbir anlamı yok.
Çünkü popülist dünyada, reytingi, tık sayısı, tirajı, satışı olmayana, yani bir şekilde markalaşamayanlara yer yok.
Peki, marka nasıl olunur?
Eğer bu konulara meraklıysanız, Temel Aksoy’un yeni çıkan kitabı Pazarlama Nasıl Yapılır? Efsaneler ve Gerçekler’de kendinize ya da firmanıza yönelik çok önemli ipuçları bulabilirsiniz.
Hayatın içinden
Aksoy, disiplinli bir araştırmacı. Blogunda her gün önemli yazılar yazıyor ve her sabah, saat ayarı verircesine 07.30’da takipçileriyle paylaşıyor.
Ben kimim sorusunun cevabını ve kitabın içeriğine yönelik özetin özetini de önsözde vermiş:
“Üniversiteden mezun olduktan sonra birkaç yıl İÜ İktisat Fakültesi’nde asistanlık yaptım. Kısa süren akademik kariyerim sonrası girdiğim araştırma sektöründe 25 yıl çalıştım. Araştırmacılık kariyerim sırasında neredeyse bütün sektörlerde, hemen her konuda sayısız araştırma yaptım ve yönettim.
Pazarlamayı, Theodore Lewitt, Philip Kotler, David Aaker, Al Ries ve Jack Trout gibi yazarların kitaplarını okuyarak öğrendim. Öğrendiklerimi büyük bir heyecanla uyguladım. Pazarlama yaklaşımlarını takdir ettiğim bu yazarların etkisiyle zamanla benim de bir pazarlama anlayışım oluştu ve fikirlerim berraklaştı. Oluşturduğum görüşlerim özetle şunlardı:
Güçlü markaların kendilerine özgü kişilikleri vardır.
Tüketi- cilerin (müşterilerin) birbirleriyle rekabet eden markalardan birini tercih etmeleri için o markanın bazı üstünlüklerinin olması gerekir. Markaların tüketicilere bu üstünlükleri anlatmaları ve onları ikna etmeleri gerekir.
Marka olmak için farklılaşmak şarttır; marka yaratmanın özü farklılaşmadır.
Markanın tüketicilerin zihinlerinde konumlandırılması, şirketin en önemli pazarlama faaliyetidir.
Markalar insanların hayatında önemlidir. İnsanlar markalarla bağ kurarlar.
Her marka, bağ kurduğu insanların sadakatini kazanmak için çaba göstermeli ve kendisine sadakatle bağlı bu kitleye daha çok ürün ve hizmet satarak büyümelidir.
Televizyon reklamlarının artık eski etkisi kalmamıştır; insanları reklamla rahatsız etmek eski döneme ait bir pazarlama uygulamasıdır.
Markaların kendi hedef kitlelerine doğrudan ulaşabilecekleri yeni medyayı kullanmaları; tüketicileri veya müşterileriyle etkileşim içine girmeleri gerekir.
Yaşadığı onca tecrübeden sonra, geldiği son nokta ise şöyle:
Bugün vardığım akılla değerlendirdiğimde, pazarlamayla ilgilenen herkese sadece kanıtlanabilir verilere itibar etmesini, ne kadar ünlü olursa olsun her yazarın fikirlerinin gerçek hayatta karşılığının olup olmadığını sorgulamasını tavsiye ederim...
Özetin özeti: Marka olmak zor ötesi bir şey ama marka olduktan sonra, marka olarak kalmaya devam etmek çok daha zor olanı! Hâlâ marka olmak istiyor musunuz?