2023’e de tıpkı 10. yıla olduğu gibi görkemli
bir şekilde girmeliyiz.
100. yıla sadece bir yılımız kaldı ve her ayını, her gününü, her saatini en verimli bir şekilde kullanmalıyız. Referansımız da akıl ve
bilim olmalı.
Yarın yeni yılın üçüncü günü. İlk günler hep zor geçer. Ama her şey gibi onlar da geliyor, yaşanıyor ve bir süre sonra da sıradanlaşıyor. Tıpkı önceki yılların ilk günleri gibi.
Karamsar olmaya hiç gerek yok. Her geçen yıl bizden çok şey götürüyor gibi görünse de kazanımları sanki hep daha fazla.
Niye mi? Çünkü her zaman olduğu gibi yaşananları değil yaşanmayanları, kazandıklarımızı değil kaybettiklerimizi, yaptıklarımızı değil yapamadıklarımızı düşünüp kendimizi üzmek için bahaneler arıyoruz.
Bir şeyi kaybettiğimizdeki üzüntüyle kazandığımızdaki sevinç doğru orantılı olmalı ama nedense üzüntünün dozu hep daha fazla oluyor.
Yaşanan, yapılan, kazanılan güzellikler, şarkı da olmuyor, haber de!
Şarkılardaki hüzün, haberlerdeki iç karartıcı başlıklar hep bu yüzden değil mi!
Dünü dün de bırakıp, sevinç, mutluluk, kazanç, huzur, keyif, seyahat, hoşgörü ve kahkaha haklarını yeterince kullanmayanlar için 2020/2021’i yerden yere vurmayı bırakıp, geleceğe bakalım.
2022 yeni bir şans ve bu şansımızı bugünden itibaren sonuna kadar kullanalım!
Biriktirdiklerimiz?
Gelin bu yıl bir farklılık yapıp birikimlerimizin türünü değiştirelim, para yerine dost, üzüntü yerine keyif, gerginlik yerine hoşgörü, kaçırılan fırsatlar yerine yakalanan fırsatları biriktirelim.
İki binli yıllara girdik, gireceğiz derken, 21 yıl geride kaldı. Hadi öncesini bırakalım, 2000 yılından bugüne kendiniz için ne yaptınız?
Örneğin sınav kazanmanın, diploma ve sertifika biriktirmenin ötesinde ne yaptınız? Eğitime hiç farklı bir açıdan bakabildiniz mi? Eğitimi, daha iyi bir karne ya da daha yüksek bir puan almanın ötesinde hiç düşündünüz mü?
Eğitimle insan olduğumuzun farkına varıyor, güzellikleri hissediyor, öğrenmeyi, üretmeyi, paylaşmayı, korumayı, saygıyı, hoşgörüyü, yenilenmeyi, hakkı, hukuku, adaleti, demokrasiyi, kısacası her şeyi, eğitimle kazanıp, eğitimsizlikle kaybediyoruz!
Yeni yılda da önceki yıllarda olduğu gibi yine hep eğitimin öğreten, araştıran, sorgulayan, hesap soran, bilgilendiren ve gülen yüzünü ısrarla sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Yalnız değilsiniz!
Yeni yıl eğitimin önemine inanan herkese daha fazla güzellikler getirsin ve inandıkları yolda mücadele verirken, yalnız olmadıklarını akıllarından hiç çıkarmasınlar.
Çünkü onlarla birlikte olmaya, eğitim meşalesini yakmaya devam edeceğiz. Eğitim, bilim, akıl ve gelecek için mücadele edenler, zaman zaman dışlanmışlık ve pişmanlık duyguları yaşasalar da er ya da geç hep kazanıyorlar.
Daha çok okuyan, daha çok düşünen, daha çok öğrenen, daha çok paylaşan, huzurlu, sağlıklı, kazançlı ve bir o kadar da keyifli bir yıl dileğiyle, yüreğinizden sevgi, yüzünüzden gülücük hiç eksik olmasın.
Yeni yılın ilk gününe nasıl başlarsanız öyle gidermiş! Hadi bir farkındalık yaratın; yarına keyifle başlayın, keyifle devam etsin ve keyifle yeni yıla devir yapsın!
2022 MEB, YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK, üniversiteler ve eğitime yön veren diğer kurumların hepimizi pozitif yönde şaşırtacağı bir yıl olsun.
Eğitimde yüzler gülerse, herkes güler!
Yeni yıl temennileri her ne kadar hiç değişmiyor gibi gözükse de bazen kararlı, ısrarcı ve özellikle de takipçi olmak gerekiyor.
Özetin özeti: Aklın ve bilimin öne çıktığı yeni bir yıla siz, biz, hepimiz hazırsak bilim toplumu olmanın önünde hiçbir engel kalmaz.
Yeter ki isteyelim.