Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eğitimin önemine gönülden inan birisi olarak fırsat bulduğumuz her ortamda bunu hatırlatıyoruz. 2000'li yıllara girerken en büyük hazinenin eğitim; terörün, yoksulluğun, irticanın, cehaletin panzehirinin eğitim olduğunu yılmadan usanmadan dile getiriyoruz.
Zaman zaman aşağıda bir örneğini sunduğumuz tepkiler de gelmiyor değil. İsterseniz önce mektubu okuyalım. Ardından değerlendirmesini hep birlikte yapalım:
"Bir eğitimci olarak gazetedeki yazılarınızı zevkle okur, televizyon programlarınızı takdirle izlerdim, taa ki kızım Amerika'dan Türkiye'ye dönüp iş aramaya başlayıncaya kadar. Türkiye'de TED Ankara Koleji'ni, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Amerika'da Michigan Üniversitesi Ekonomi bölümünde master yaptı. Yatırım ve finans konularında sertifika aldı ve bir yıl da iş tecrübesi kazandı. Ama, bu insana Türkiye'de uygun bir iş yok. Müracaat ettiği firmalardan bazıları cevap bile vermezken, bir kısmı ise "overqualified"sınız diye işe alamayacaklarını bildiriyorlar. Bunun üzerine çevremdeki gençlerin ne gibi işlere girdiğini incelemeye başladım. Mimarlar, mühendisler, tanıdığı olmayan işletme, ekonomi mühendisleri hepsi boşta geziyor. İş imkanı bulanlar liseyi bitirince kendilerini bir memuriyete atıp daha sonra Açıköğretim'i bitirenler. Şimdi Harvard MBA mezununun niye şehit düştüğünü, niye bu memlekette o pırıl pırıl zekadan faydalanılmadığını daha iyi anlıyorum. Ama arkan varsa hangi üniversiteden mezun olursan ol en iyi iş senin.
Lütfen çocuklara, gençlere Anadolu liselerinde, kolejlerde okuyun, en iyi üniversiteleri bitirin diye yanlış fikirler aşılamayın. Devlet okullarında okusunlar, dershaneye falan gitmeden Açıköğretim'i bitirsinler ve o paralarla veya başka bir şekilde iyi bir arka bulsunlar..."
Evet, yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi pırıl pırıl gençlerini böylesine kolay harcayan başka bir ülke bulmak gerçekten çok zor. Ama kabahat evrensel bir hazine olan bilgide mi yoksa, bizim hiyerarşik yapımızda mı bunun iyi sorgulanması gerekir.
Biz değil miyiz ki, en başarılı gençlerimizi, bilim adamlarımızı yurtdışına kaçıran. Şimdi bu gencimiz de tasını, tarağını toplayıp Amerika'ya geri dönse, bundan kim zararlı çıkacak? O mu, Türkiye mi?..
Sevgili okurumuz, her ne kadar baba yüreğiyle, kızımızı boşuna mı okuttuk duygusuna kapılsa da, eminim her şeye yeniden başlasa yine aynı yolu izleyecektir. Çünkü sonunda kazanan yine eğitim olacaktır...
Her ne kadar ÖSYM'nin gerçekleştireceği merkezi memuriyet sınavına karşı çıkan politika bezirganları olsa da, eğitim, bilgi ve diploma; cehaleti, kadroculuğu, torpili yenecektir...



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr