Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       2000'li yıllarda en değerli hazine bilgi olacak. Daha çok, daha iyi eğitim alan kişi ve toplumlar, diğerlerinden bir adım daha önde olacak. Bu yüzden, çocuklarımıza bırakacağımız en iyi mirasın eğitim olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Aslında son yıllarda Türkiye eğitimin önemini keşfetti. Eğitim sektörüne akıtılan katrilyonlar bunun bir göstergesi. Ama bu kaynaklar ne kadar verimli kullanılıyor? İşte tartışılması gereken konu bu.
En büyük eksiklik, sağlıklı bir eğitim politikamızın olmaması. Ortalama 1.5 yılda bir Milli Eğitim Bakanı değişiyor. Üstüne üstlük, bırakın farklı partileri, aynı partiden peş peşe gelen bakanlar bile birbirinin yaptığını bozuyor. Bu yüzden de en önemli unsurlardan biri olan istikrar bir türlü yakalanamıyor.
Yapılan araştırmalara göre, iyi diye daha uzaktaki okullara gitmek için harcanan paralar, en yakındaki okullar için harcansa, kısa sürede çok daha iyi sonuç alınabilir ama, olmuyor. Yine aynı şekilde dershane ve yurtdışına harcanan paralar, akıllı projelerle yükseköğretim kurumlarına dönüştürülse, yine çok daha iyi sonuçlar alınabilecek. Ama çözüm üretilemediği için milyonlarca öğrenci ve anne - baba bir kısır döngü içinde kıvranıp duruyor.
Yurtdışına yüzmilyonlarca dolar akıtarak gelecek arayan gençlerimizin çoğu, Türkiye'deki üniversitelerden daha iyi üniversitelerde okumuyor. Bunu herkes biliyor. Türk cumhuriyetlerindeki, Avrupa ve ABD'nin üçüncü sınıf üniversiteleri ve KKTC'deki bazı üniversiteler, gerçekten para tuzağından başka bir şey değil. Ama ya onların altarnatifi olarak açılan bizdeki özel üniversiteler nasıl? Onlardan daha mı iyi?..
19 Mayıs Gençlik Bayramı'na 12 gün kaldı. Atatürk'ün geleceğimizi emanet ettiği gençlerimize, gelecek vaat edemeyenler, hangi yüzle onların bayramını kutlayacaklar merak ediyorum...
ÖSS'de 2 sorunun iptali, on binlerce gencin barajı aşamamasına neden oldu. Doğru soru sorulup, iptale gidilmeseydi, bu sorulardan en azından birini yapan on binlerce genç daha barajı aşabilecekti. Ama her zaman olduğu gibi büyüklerin yanlışının faturası, gençlere çıktı...
Sevgili büyükler, en büyükler, gençler artık itilmekten, kakılmaktan bıktı. 8 yılda olmadı ama hiç olmazsa şimdi bir araya gelerek gençler için bir şeyler yapın. Sevgili gençler sizler de, ne olur artık, daha çok, daha iyi gelecek vaat eden eğitim isteyin. Kader deyip geçmeyin! Unutmayın, ağlamayan çocuğa meme verilmez. Başta siyasiler ve aileleriniz olmak üzere bütün büyükleri, bu konuda uyarın. Açacağınız telefonlar, gönderdiğiniz mektuplar on binleri bulsun, bakın o zaman ilgililer nasıl harekete geçerler.
Özetin özeti: Gençler laf değil, çözüm istiyor.


Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr