TÜRKİYE'nin en zengin kentlerinden biri de Gaziantep. Ama galiba zenginlikle eğitim bir arada yürümüyor. Üniversite giriş sınavlarındaki başarı sıralaması bunun en açık göstergesi.
Zenginlik sıralamasında ilk 5'e giren Gaziantep'in, başarı sıralamasında 50'nci sıralara kadar düşmesi, kentte eğitime gönül verenlerin en büyük üzüntü kaynağı.
Türkiye'nin pek çok yerinde olduğu gibi, Gaziantep'te de, "daha çağdaş" bir kent için sivil inisiyatif bir araya gelmiş. Kentin aydınları, işadamları, akademisyenleri Gaziantep Kulübü çatısı altında toplanarak devletin, politikacıların, yerel yöneticilerin gözardı ettiği, ulaşamadığı, dudak büktüğü alanlara yönelmişler.
Bu çerçevede düzenlenen "2000'e iki kala üniversite ve meslek seçimi" konulu bir konferans için hafta sonunda bu güzel kentimizdeydim. Üniversite adayı gençler ve aileleriyle uzun uzun konuştuk. Gençlerin de, ailelerin de kafaları bir hayli karışık. İyi bir üniversiteleri olmasına karşın çoğunun gözü İstanbul, Ankara ya da İzmir'de.
Nasıl ki İstanbul zenginleri için Avrupa ve Amerika'da çocuk okutmak bir prestij kaynağı ise onlar için de Ankara, İstanbul çok önemli.
Fen lisesi dışında diğer eğitim kurumlarından yoğun şikayet var. Özel okulculuk tarikatlara bırakılmış. Kıyasıya bir dershane yarışı var ama, Yalova ve Adana örneğinde olduğu gibi kentin eğitim seviyesini yükseltecek girişimler yok. Oysa ellerindeki ekonomik güçle neler yapılmaz...
ODTÜ'nün kurup geliştirdiği Gaziantep Üniversitesi, Türkiye'nin en iyi kampüs üniversitelerinden biri. Mimarisinden eğitimine, hocasından çamlarına kadar ODTÜ ekolü hakim. Yurt sorunu yok. Mühendislikte iddialı. Ama onların da derdi, yüksek puanlı öğrencilerin kendilerine değil, büyük kentlere kaçması. Rektör Prof. Dr. Hüseyin Filiz'i kaygılandıran ikinci önemli konu ise Gaziantep'in üniversite sınavlarında ilk 10 bine yok denecek kadar az öğrenci sokaması...
Hemen her kentte olduğu gibi Gaziantep'teki öğrenciler de kafayı testlere ve sınav sistemine takmış. Meslekler ve üniversiteler konusunda hiç bilgilendirilmemişler. Pek çoğu, diğer adaylar gibi yanlış tercih kurbanı olursa hiç şaşırmamak gerekir. Okul ve dershaneler, meslekler, üniversiteler ve öğrencileri kendilerini tanıma konusunda neden yeterince bilgilendirmezler anlaşılır gibi değil. Oysa en önemlisi tercihler.
Gaziantep deyince şüphesiz akla pek çok şey gelir. Bunlardan ikisi de kebap ve tatlı. Damak tadına önem veren birisi olarak, İstanbul'daki kebapçıların bu işi daha iyi yaptıklarını söyleyebilirim...
Son yıllarda yaşanan ekonomik ve kentsel canlılığın eğitime de yansıması Gaziantep'i çok daha farklı bir konuma getirecektir. Umarız, eğitimi tarikatlara havale etmeye devam etmezler. İlk özel üniversite girişimi bile onlardan!..
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
