Yaz tatilinde ödevlerin kaldırıldığını ilan eden bir ülke, herhalde bizden başka bir yerde zor görülür.
Müjde diye manşet atmak, ödevi kaldırdık diyenleri alkışlamak, en kolayı!
Peki, ödevden ne anlıyoruz?
Hemen her şey ödev kapsamına girebileceği gibi, hiçbir şey de ödevden sayılmayabilir.
Aşırı ödeve elbette hayır ama verilen bilginin pekişmesi için ödev de eğitimin olmazsa olmazlarından biridir.
Dozunu ayarlayacak olan da herkese ortak reçete yazan Ankara değil, bizzat o dersin öğretmenidir.
Ankara’nın yani siyasetin, tam da seçim öncesinde ödeve karışması, eğitimin özüne aykırıdır!..
Bırakalım, hangi öğrenciye nasıl ve ne kadar ödev verileceğine biz değil, öğretmenler karar versin!..
Ve bu arada öğrenciler soruyor:
Öğretmenlerimizin yaz tatili için verdiği ödevler ne olacak?..
Popülizm bir yere kadar evet ama bu kadarı da fazla!
Sınavsız liseler?
Liselere giriş konusunda kafalar karmakarışık.
Kılavuz yayımlandığında, evet bazı sorulara cevap bulacağız ama sanki çok daha fazla sorun ve soruyu da beraberinde getirecek.
Çünkü öylesine karmaşık bir sistem var ki içinden çıkmak mümkün değil!
Daha da önemlisi, 24 Haziran, bilemediniz 8 Temmuz sonrasında, yeni bir bakan ve yeni bir sistem söz konusu olacak!
Peki o, bütün bu olup bitenlere ne diyecek?
Bu kez, siyasi dengelere göre seçilmiş bir bakan değil, işin ehli bir bakan geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.
İşte bu yüzden, mevcut sistemi olduğu gibi kabullenmek, yeni bakanın tüm prestijini daha en başında kaybetmesi anlamına gelir ki bunu da tecrübeli bir ismin kabullenmesi mümkün değil.
Bu arada, sınavsız girilebilecek okullar listesi hâlâ açıklanmadı!
Belli ki belirlemekte zorluk çekiliyor.
Durduk yerde, sınavla öğrenci alan okullar iyi, diğerleri kötü algısı yaratıldı ve bu hiç kimseyi mutlu etmedi. Edecek gibi de gözükmüyor.
15 okul açıklandığında, hele ki bir de ikinci bir okul dayatması yapıldığında, mutlu veli görmek hiç de kolay olmayacak.
Kılavuzun seçim sonrasına ertelenmesi biraz da bu yüzdendi...
YKS bilgileri?
ÖSYM, nihayet üniversite adaylarını hatırladı.
Yüksek- öğretim Kurumları Sınavı (YKS) adaylarının sınava girecekleri bina ve salonlara atanma işlemleri tamamlandı.
Adaylar, YKS’ye girecekleri yer bilgisini gösteren sınava giriş belgelerini ÖSYM’nin “https://ais.osym.gov.tr” adresinden TC kimlik numaraları ve aday şifreleriyle edinebilecek.
YKS’nin birinci oturumu olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) 30 Haziran Cumartesi, ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testi (AYT) ile Yabancı Dil Testi (YDT) ise 1 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilecek.
TYT’ye 2 milyon 381 bin 784, AYT’ye 2 milyon 19 bin 853, YDT’ye de 131 bin 453 aday girecek.
Peki kaç aday kazandığı üniversiteye sevinir ve kaç kontenjan boş kalır?
Sevinen birkaç yüz bini geçmez, boş kontenjan da geçen yılki 350 binden daha az olmaz!
YÖK, YKS ve yeni üniversiteler?
Peki, sınav sorularının içeriğiyle ilgili ipuçları var mı?
Somut olmasa da sinyaller var.
Örneğin:
- Uzun metinli sorulara hazır olun ve bir soruyu asla ikinci kez okumayın yoksa zaman problemi yaşayabilirsiniz!
- Farklı sorulara da hazır olun çünkü son yıllarda sorulan klasik ÖSYM tarzı soruların dışında çok farklı sorular da gelebilir!
- Zorluk derecesi yüksek sorular sadece Matematik’te değil tüm testlerde olabilir.
- Müfredat dışı soru olmayacak ama analitik düşünceyi harekete geçirecek soruların sayısı artabilir...
Ha bu arada, oldubittiye getirilerek, parçalanan üniversiteler nasıl öğrenci alacak hâlâ belli değil.
Yakında kılavuz basılacak, tercihler başlayacak, ne rektör ve dekanları var ne de kurumsal bir kimlikleri. Yani adları dışında hiçbir şey yok! En iyisi mi, söz konusu yasayı iptal edip, önceki şekilde yola devam etmeleri. Yoksa önemli mağduriyetler yaşanır. Cerrahpaşalıların haykırışları da bu yüzdendi!..
Özetin özeti: Yapacak çok iş var...