Eğitimi ne olur artık ciddiye alın!

Eğitimle, dolayısıyla da geleceğimizle ilgili çok ciddi sıkıntılar var ama nedense bu hiç kimsenin umurunda değil.
Özellikle de “Çocuklarımız bizim her şeyimiz” diyen anne babaların!..
Devlet ve devleti temsil eden kurumlar zaten sorunun asıl kaynağı.
Biri hata yapıyorsa, öteki seyrediyor.
Kimsenin kimseden hesap sorduğu da yok!..
Örneğin yüz binlerce üniversite kontenjanı boş kaldı, niye diyeni arayın ki bulasınız.
ÖSYM yanlış yerleştirme yaptı, kazananları kapıya koydu, kapı önündekileri içeri aldı, bir Allah’ın kulu merak edip de “Peki alınıp da kapı önüne konulan öğrenciler hangi liselerden mezundu, nereleri kazanmıştı, sorunun kaynağı neydi, durduk yerde niye güncelleme yapıldı, neden geri adım atıldı?” diye sormadı.
Görünen o ki soran da olmayacak ve ÖSYM’nin bilinmezler kervanına, yeni soru işaretleri eklenmeye devam edilecek...
Peki, bu ne?
2017 KPSS Öğretmen Alan Sınavı ÖABT’de branş bazında sınava giren aday sayısı ile toplam sınava giren aday sayısı birbirini tutmuyor.
Aşağıdaki tabloya göz attığınızda arada bin 816 kişilik bir fark var!
Peki, bu fark neden kaynaklanıyor?
Keşke tablonun altına bir not düşülseydi.
Yoksa çok farklı yorumlara neden olabiliyor.
Eğer ortada bir yanlış varsa o düzeltilmeli, yok eğer bin 816 öğretmen kendi branşında sıfır çektiyse, işte bu da ayrıca tartışılmalı ve bu öğretmenlerin hangi üniversitelerden mezun oldukları da ayrıca sorgulanmalıdır.
ÖSYM net bilgi vermediği için, konunun detaylarına giremiyoruz.
Eğer ortada bir yanlışlık varsa, neden kaynaklandığı bir an önce açıklanmalıdır.
Hata yok da sıfır çekme durumu söz konusu ise bu konuda YÖK ve MEB bilgilendirildi mi?
Bilgilendirdilerse, bu iki kurum ne yaptı?
Konuyu nasıl değerlendirdi?
Kamuoyu olarak, kendi branşında sıfır çeken öğretmenler varsa, eğitim adına bundan daha önemli ne olabilir ki!..
Ve ÖSYM’den gelen son dakika bilgisi:
“İlgili testte en az bir (1) tam puanı bulunmayan adaylar, gerekli şartları sağlamadığı için ÖABT oturumu için hesaplanan KPSS 121 puanı hesaplanmamıştır.”
Yani sıfır çekmişler!
Sınavların içeriği!
Branşlara yönelik ortalamalara bakıp, öğretmen arkadaşlarımıza veryansın etmeden önce, yapılan bu sınavlar, ölçme değerlendirme tekniği açısından ne kadar geçerli, önce onun sorgulanması gerekir.
Sınavlar içerik açısından tartışmalı ise önce buna itiraz edilmeli, yok eğer gerçeği yansıtıyorsa da bu adayların mezun oldukları liseler, fakülteler, üniversiteler, hocalar, onlara izin veren YÖK, MEB, TBMM ve diğer paydaşların sorgulanması gerekmez mi?

Diğer konularda yapılan hatalar, öyle ya da böyle, bugün ya da yarın, bir şekilde telafi edilebilir ama eğitimdeki yanlışların telafisi ya çok zordur ya da mümkün değildir.
Kayıp nesiller yetiştirmeye ve onları görmezden gelmeye de hiç ama hiç kimsenin hakkı olamaz...
Özetin özeti: Ses ver Ankara! Eğitime sahip çıkacak mısınız yoksa üç maymunu oynamaya devam mı edeceksiniz?...