Meslek lisesi memleket meselesi denildiğinde, ciddiye alan çok olmadı. Bu ülkenin geleceği üreten, kalifiye gençlerde denildiğinde de bir kulağımızdan girdi, öteki kulağımızdan çıktı!..
Korana belası pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da bize bizi hatırlattı!
Bugüne kadar hep üvey evlat muamelesi gören meslek liseleri bu zor günlerimizde kolonya, maske, dezenfektan gibi hayati öneme sahip ürünler üreterek, önemli bir boşluğu doldurdular.
Şu anda hâlâ birçok meslek lisesi, öğretmeni ve akademik başarı açısından dudak bükülen öğrencileriyle fabrika gibi üretmeye devam ediyor.
Her şeyin matematik, fen olmadığı, üretimin de bir o kadar önemli olduğu, bir kez daha Osmanlı tokadı gibi yüzümüzde patladı.
Çocuklarımızı saçma sapan sınavlara sokarak, itibarsızlaştırmanın utancı, bugünkü eğitim sistemini inşa edenlere yeter de artar!
Her mesleğin kutsal ve önemli olduğunu umarız böylesi acılarla öğrenmeyiz!..
Teşekkürler meslek liseleri, teşekkürler üreten gençlik!..
Didişme kültürü
Didişmeyi çok seviyoruz. Hem de çok fazla. Her fırsatta birbirimize kinayeli sözler söylemeye bayılıyoruz.
Zor hem de çok zor günlerden geçiyoruz, bari şu günlerde, kendimizi biraz olsun frenleyebilsek ama mümkün değil!
Bu köşede hep eğitimin, öğrenci, öğretmen ve velilerin sorunlarını yazıyoruz.
“Niye her gün eğitimi ve öğretmenleri yazıyorsun, bizden hiç bahsetmiyorsun” diye, buna kızanlar bile var! Ama gel de anlat...
Atamalar konusunda da aynı polemik söz konusu. Öğretmen atamaları dedikçe, diğer atanamayanlardan tepki geliyor.
Haksızlar mı?
Elbette haklılar ama bizim işimiz eğitim. Keşke birileri de diğer alanları kendilerine iş edinse de sürekli onları yazsa!..
Siyasette, futbolda, ekonomide, turizmde ya da diğer alanlarda da durum farklı değil. Hep bir araya gelip sinerji oluşturacağımıza, sürekli didişiyoruz.
O öyle değil de böyle olmalı demeye bayılıyoruz. Sanki üzerinde uzun uzadıya çalıştık ve en doğru olanın o olduğunu bilimsel verilerle kanıtladık da rahatça konuşabiliyoruz!
Zaten, amaç, doğru olanı bulmak değil de karşı tarafa laf yetiştirmek olunca, pozitif yönde harcayacağımız enerjimizi hep boşu boşuna feda ediyoruz.
Şu günlerde hâlâ “Öğretmenler, evde, yan gelip, yatıyor” diyenlerin olması gerçekten şaşırtıcı.
Keşke evinde öğrenci olan birilerine sorsanız da onların öğrencileriyle, ne kadar meşgul olduklarını görseniz ama nerdeee...
Sağlık çalışanları
Tüm bu zor süreçte, belki de tek ortak noktamız, sağlık çalışanlarımızın canları pahasına verdikleri zorlu mücadele oldu. Hemen herkes bu konuda tek kelime etmedi. Çünkü yapılanları yakından gördü, süreç de iyi yönetildiği için öküzün altında buzağı aranmadı. Onları da bir kez daha canı gönülden kutluyoruz.
Evet, haftalardır evlere kapandık ve daha ne kadar karantinada kalacağımız belli değil.
Sıkılanımız da var, çalışmak zorunda olanımız da ama bu durum sadece bizde böyle değil, dünyanın her yerinde aynı tablo söz konusu. Sabırla bu zor günleri de atlatacağız. Yeter ki moral ve motivasyonumuzu bozmayalım.
Özetin özeti: Hepinize sağlıklı ve çok daha toleranslı günler diliyoruz. Keskin sirke küpüne zarar diyen atalarımızın elbette bir bildiği vardı!..