Geçen yıldan bu yana Güneydoğu'da pek çok şey değişmiş. Diyarbakır, Batman, Mardin caddeleri cıvıl cıvıl. Özellikle Diyarbakır'daki vitrinler İstanbul'un pek çok semtinden çok daha göz alıcı. Terörün bittiğine, biteceğine henüz kimse inanmasa da dikkat çekici bir rahatlama var. Geçen yıl güvenlik güçlerinin desteğiyle de olsa 16.00'dan sonra, şehirlerarası yolculuğa izin verilmezken, şimdi günün 24 saati yollar vızır vızır...
Başlatılan eğitim seferberliği ile çocukların tamamına yakını kazanılmış. Ama aynı şeyi büyükler için söylemek zor. Açılışlarda büyükler ya yok gibiydi ya da büyük bir kararsızlık içindeydiler. İstiklal Marşı söylenirken dudaklardaki kıpırtı ve yüzlerdeki ifade bunun en açık göstergesiydi...
Güneydoğu insanı belki de ilk kez gelecekten umutlu. GAP'la birlikte bölgenin kaderinin değişebileceğine onlar da inanmış gözüküyorlar. Geçen yıl bölgeye gittiğimizde "Politikacılar gibi siz de vaatlerinizi unutur, bir daha gelmezsiniz" diyorlardı. Oysa önceki gün peş peşe açılan öğretim birimleri ve benzeri çalışmalar, sadece devlete olan güveni değil, sivil toplum örgütlerine karşı duyulan kaygıları da ortadan kaldırmış gözüküyor.
Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı yönetim kurulu üyesi pek çok işadamı, işini gücünü bırakarak Güneydoğu yollarına düştü. Hiçbirinin o bölgelerde tek kuruşluk beklentisi yok. Bölgenin kalkınmasına yönelik en ufak bir gayret kendilerini mutlu etmeye yetiyor. Yine her fırsatta Güneydoğu'ya koşan rock müzik grubu Bulutsuzluk Özlemi de coşkuyla karşılanan ekiplerdendi. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı gibi onlar da bölge halkıyla gönül bağı kurmuştu. Şark'ı Söylüyoruz konserlerine katılan sanatçıları temsilen açılışlara onlar geldi. Nejat Yavaşoğulları'nın gençlere imza vermekten kolu yoruldu...
Bölgeye hizmette en büyük, en sıcak destek yine askerden. Bölgedeki üst düzey komutanlar, kendilerini eğitime adamışlar. Terörle, irticayla, yoksullukla mücadelede en güçlü silahın eğitim olduğuna gönülden inanıyorlar. Korgenerlinden erine kadar yürekleri eğitim için atıyor. Bilim fuarı, üniversiteye hazırlık, okuma yazma kursları ve daha pek çok etkinlik düzenlemişler. Ergani'den, Dicle'den, Hani'den fazladan bir öğrencinin daha üniversiteyi kazanmasına, sanki kendi çocukları kazanmış gibi sevinebiliyorlar...
Vali ve kaymakamlarla, yerel yönetimlerde de giderek artan bir heyacan var. Tek sorun yeni seçilen HADEP'li belediye başkanlarıyla, devleti temsil eden kurumların henüz kayanaşamamış olması. Hizmet aşkı, umarız bu sorunu da yener...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
