Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HAYDİ Güneydoğu'ya kampanyamız devam ediyor. Dünkü durağımız Türkiye'nin en uç illerinden Siirt'ti. Urfa, Diyarbakır, Van ve Elazığ'a göre insanı en fazla etkileyen diz boyu sefalet. Terörün yok ettiği köylerden göçenler kent merkezine yığılmış. Bırakın eğitimi, ne işleri var ne de aşları...
İl merkezinin nüfusu 104 bin. Köy ve kasabalarla birlikte toplam nüfus: 254 bin. İlköğretimde okullaşma oranı erkeklerde yüzde 79, kızlarda ise yüzde 39. Anlayacağınız kadınlarımızın en fazla ihmal edildiği kentlerden biri Siirt.
Feodal yapının, örf ve adetlerin ve diğer çevresel etkenlerin kıskacında geçmişten günümüze hep ihmal edilen Siirtli kızların, kadınların, artık onları düşünen bir valileri var.
7 ay önce göreve başlayan Osman Acar, kent için pek çok hizmet başlatmış. Ama bunlar içerisinde bir tanesi var ki, tüm Türkiye'ye örnek olabilir...
Her kent için sihirli kelimeler var. Siirt'inki de TOPKAV. Diğer adıyla Toplumsal Kalkınma Projesi. Projenin hedef kitlesi 7'den 70'e tüm bayanlar. Şehrin dört bir yanında bez pankartlar var. TOPKAV'ın amaçlarını anlatıyor. İşte bunlardan birkaçı:
"Eğitilmiş 10 bin kadın, geleceği aydınlatan 10 bin meşaledir."
"Kadını eğitmek gelecek nesilleri kurtarmaktır."
Vali Bey, kentin dört bir yanında yüzlerce okuma yazma, yüzlerce meslek kazandırma kursu açmış. Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki "millet mekteplerini" anımsatıyor. Neredeyse her evi bir okul ya da atölye haline dönüştürmüş. "Onlar bize gelemedilerse, biz onların ayağına gittik" diyor.
Hemen her sokakta birkaç evin genişçe bir odası devlet adına kiralanmış ve bir öğretmen görevlendirilmiş. Çoğu derme çatma bu odalar, sırasıyla, karatahtasıyla birer sınıfa dönüştürülmüş. Çocuklar, orta yaşlılar ve ileri yaştakiler ayrı ayrı gruplar halinde önlerinde alfabe okuma öğreniyorlardı. Önceleri çekinmişler. "Devlet neden bu kadar okuma yazma öğrenmemizi istiyor ki" diye şaşkınlık yaşamışlar. Ama görmüşler ki, her şey kendileri için...
Toplumsal Kalkınma Projesi çerçevesinde okuma yazma öğrenenler, hemen meslek kurslarına ve ardından da halıcılıktan kilimciliğe, konfeksiyondan nakış, dikiş, boyamaya kadar para kazandıran üretim merkezlerine gönderiliyorlar...
Kadınlar bu arada ilk kez vatandaş olmanın mutluluğunu da yaşıyor. Vali Acar kentteki 4 bin 264 çiftin resmi nikahsız ve 25 bin çocuğun da nüfusa kayıtsız olduğunu tespit edince, bir kampanya da bu alanda başlatmış. Hedef bir yıl içinde resmi nikahsız aile, nüfusa kayıtsız çocuğun kalmaması...
Siirt'te Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi'ne bağlı bir Eğitim Fakültesi, bir Sağlık Meslek Yüksekokulu, bir meslek lisesi, bir anadolu lisesi, bir süper lise ve çok sayıda düz liseyle, ilköğretim okulu var. Terörün etkin olduğu kırsal bölgelerdeki 199 okul ise yıllardır kapalı...
Bin 50 öğrencili tek profesörlü fakülteyi 40 yıllık meslek lisesini ve Kazım Karabekir İlköğretim Okulu'nu gezdim. Meslek lisesi müthiş üretken. Bölgedeki tüm okulların okul malzemesini onlar yapıyor.
Siirt'e önümüzdeki yıllırda en büyük ekonomik girdi sağlayacak olan seracılıkla ilk kez onlar tanıştırmış. "Biraz daha imkan sağlansa neler yapmayız ki..." diyorlar. Kendimizi bir anda Çukarova'da, Antalya'da sandığımız seraları gezerken, diğer kentlerde olduğu gibi "Güneydoğu neden bu kadar geri kalmış anlamak mümkün değil" demeden edemiyoruz... Seradan, buğdaydan, 63 kat daha fazla gelir edilmesi yatırımcıları ikna etmeye fazlasıyla yetmiş. Sayıları hızla artıyor. Şu anda 52 sera var. Hedef 500...
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Mısırdalı, büyük kentlerden bunalan öğretim üyelerini Siirt'e devam ediyor. Kendisi Eskişehir'den gelmiş. Ayrıca yeni açılan Eğitim Teknolojisi için bilgisayar bağışı bekliyor. "Modeli eskidiği için bir köşeye atılan bilgisayarlar, geleceğin öğretmenleri için çok önemli bir boşluğu doldurabilir" diyor. Eminim ki kendilerine pek çok yardım eli uzanacaktır...İlköğretim okullu miniklerin, kırkından sonra okuma yazma öğrenen annelerin ve yaşlı ninelerin istediği ise bol bol kitaptı...
MİLO okullarından Kazım Karabekirli öğrenciler ise büyük kentlerdeki MİLO okullarıyla kardeş okul olmak istiyorlar. Öylesine pırıl pırıl çocuklar ki, kardeş olanlar eminim çok memnun kalacak.
Bugün ise Batman'dayız. Eminim orada da pek çok güzellik göreceğiz...


Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr