skeri birlikler tek tek il dışına çıkartılıyor.
Ve sanki, alınan bu karardan geri dönüş de yok gibi!..
Boşalan arazi ve binalar herkesin iştahını kabartıyor.
Müteahhitler rezidans, otel ve AVM yapmak için sıradalar.
Halk yeşil alan olsun istiyor.
Devlet kurumlarının çoğu hazıra konmanın peşinde.
Siyasetçiler ise bildiğiniz gibi...
Bizim önerimiz ise tüm bu alanların eğitim kampüsleri haline getirilmesi...
Böylece, Başbakan Yıldırım’ın tam gün eğitim hayali de gerçeğe dönüşebilir.
Çünkü büyük kentlerde en önemli sorun, okul yapılacak arazinin kalmaması.
Kaynak ayırsanız bile yer yok!
Şimdi yine bazı aklı evveller çıkıp, bu araziler AVM, otel ya da rezidans yapılsa, o parayla, kent dışında, on kat daha fazla okul yapılır diyebilir ve bu konuda ilgilileri de ikna edebilirler.
Çünkü çok örneği var.
En güzel yerlerdeki okullar bir bir taşınıp yerine AVM’ler, oteller, rezidanslar yapılıyor.
Sanki hayatta en değerli varlığımız dediğimiz çocuklarımız ve onların gelecekleri hiç önemli değilmiş gibi...
Sanki onlar daha iyi koşullarda eğitim görmeyi hak etmiyorlarmış gibi...
Sanki hâlâ betona doymadık gibi!..
Kampanyaya destek olun!
Kent dışında eğitim kampüsleri modeli tüm dünyada çoktan iflas etti. Artık makbul olan, kent üniversiteleri ve kent okulları.
En iyi okul, en yakın okul özdeyişi durduk yerde ortaya çıkmadı.
Bugünün gençliği zamanını yollarda geçirmek istemiyor, anne babalar da miniminnacık çocuklarını trafik canavarına emanet etmekten yana değil.
Ayrıca, MEB’in de en az kırk yıldır eğitim kampüsleri hayali var.
Yer bulamadığı için hayata geçiremiyordu, işte şimdi bu fırsat eline geçti...
Milli Savunma Bakanı nasıl Milli Eğitim Bakanı olur diye çok eleştiri geldi. Bakan Yılmaz, eğer çok yakından tanıdığı askerleri ikna eder ve bu arazileri eğitime kazandırabilirse, emin olun ayakta alkışlanır...
Askeri birlik arazileri, üniversiteleri değil, anaokulundan liseye, üniversite öncesi tüm eğitim kurumlarını içinde barındıracak şekilde düşünülsün ki çok daha fazla işe yarasın.
Üniversitelerin zaten fazlasıyla yerleri var ve yetişkinlerin bir yerden bir yere gitmeleri, çocuklara göre çok daha kolay!..
Eğitimin, ülkemizin geleceğine yönelik önemine, eğer siz de benim gibi canı gönülden inanıyorsanız, boşaltılan askeri birlikleri hep birlikte çok yakından izleyelim ve bu ısrarımızda devam edelim.
Bu arazileri de müteahhitlere, rantçılara, beton sevdalılarına kaptırmayalım...
İngilizce macerası!
Yabancı dille eğitim, Türk eğitim sisteminin en büyük baş ağrılarından biri.
Cumhuriyet dönemi boyunca hep sorun oldu, bu süreçte, çok iyi örnekler de yarattık ama hepsini de yok ettik.
Şimdi yine sonu belli olmayan yeni bir maceraya yelken açıyoruz...
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yabancı okullara karşı TED Koleji ve Anadolu liselerini açtık. Çok da başarılı oldular.
Sonraki yıllarda, yabancı dille eğitimi yerden yere vurup, önce, madem herkese yabancı dil öğretemiyoruz, isteyene öğretelim diye “Basamaklı Kur Sistemi” getirildi. Fiyaskoyla sonuçlandı.
Daha sonra, amaç dil öğretmekse niye yabancı dille eğitim yapılsın ki diye, “Süper Liseler” getirildi. O da fiyaskoyla sonuçlandı.
O arada, her Anadolu lisesinde hazırlık sınıfına ne gerek var ki deyip, hazırlık sınıfları da kaldırıldı.
En son gelinen noktada ise bu kadar Anadolu lisesinde yabancı dille eğitim yapacak ne öğretim kadromuz var, ne de herkesin yabancı dil öğrenmesine gerek var gerekçesiyle, 20 civarında Anadolu lisesi dışında, hazırlık sınıfı uygulamasına da, bazı derslerin yabancı dille yapılmasına da son verildi.
En sonunda da bu 20 civarındaki lise, sayıları daha da artırılarak Proje Okul haline dönüştürüldü ve öğretim kadroları darmaduman edildi...
Aynı MEB, şimdi kalkıp, tüm 5. sınıf öğrencilerine hazırlık sınıfı getiriyoruz nasıl der, anlamak mümkün değil!
Hayret ki hayret.
Daha da vahimi, onların bu söylediklerini ciddiye alanların içine düştükleri durum!..
Okul öncesi eğitim
Eğitim reformu çerçevesinde söz verilen ikinci konu ise okul öncesi eğitim.
Nasıl mı yapılacakmış?
İşte söylenenler:
Okul öncesi zorunlu eğitimi pilot uygulamayla başlayacak. Belirlenecek illerde okulların bahçesine prefabrik, betonarme ya da konteyner anaokulları yapılacak. Uygulama başarılı olursa Türkiye genelinde yaygınlaştırılacak.
Özetin özeti: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, keşke eğitime çok daha fazla zaman ayırabilseler. Onların dışında bu işi kendine dert edinen yok! Yapılanlar da ortada...
