Boğaziçi Üniversitesi

Abbas GÜÇLÜ

BOĞAZİÇİ Üniversitesi'nin pek çok özelliği var. Ama en önemlisi dünyanın en güzel kampüslerinden birine sahip olması. Hele baharın yaklaştığı şu günlerde, boğazın ve Boğaziçi'nin güzelliğine doyum olmuyor. Hele bir de hava açıksa, oturun saatlerce boğazı seyredin. Rumelihisarı'ndan Anadoluhisarı'na uzanan çizgide, ister tarihin derinliklerine dalın, isterseniz geleceğin sonsuz dehlizlerine...
Türkiye'nin en iyi gençlerinin bu üniversiteyi seçmesinin birinci nedeni, dünyanın her yerinde kabul gören diploması ise ikinci nedeni de işte bu doyumsuz güzellik ve 40'a yakın kulüple renklenen sosyal ortam.
Üniversitenin geçmişi oldukça eskilere dayanıyor. Robert Kolej'le başlayan 130 yıllık bir serüveni var.
Rektör Prof. Dr. Üstün Ergüder'le kampüsü gezerken, sözü sık sık "Dışı sizi, içi de bizi yakıyor" demeye getirdi. Her şey iyi güzel, öğrenci de mutlu ama bir de gelin bize sorun diyor. Meğer ne kadar doluymuş. Oysa Anadolu'daki üniversite rektörlerine göre, Boğaziçi demek keyif demek... Bunun böyle olmadığını üniversiteyi gezdikçe, rektörü dinledikçe çok daha iyi anlıyorsunuz.
Boğaziçi Üniversitesi kampüs olarak 2 bin öğrenciye göre düzenlenmiş. Ama şu anda 9 bin öğrenci var. Yeni kampüs alanları kazanılmış ama yine de bitmeyen bir yer sıkıntısı var. Devletten gelen parayla kaliteyi ve bu doğa harikası güzelliği korumak mümkün değil. Onlar da mezunlarına sarılmış. Her ne kadar Başbakan olanı (Çiller) hayırsız çıksa da, diğer mezunlar özellikle son yıllarda üniversitelerine sahip çıkmış. Binlerce öğrenciye burs, yeni derslikler, kütüphaneye katkı ve yeni yurt binaları yapmışlar.
Üstün Bey, özellikle eylülde hizmete girecek yeni yurt binasını görmemi istedi. Müthiş. Öğrenci ve asistanlar yaşadı. Öğrencilerin rahat ders çalışabilmeleri ve konforlu bir yaşam sürdürebilmeleri için her şey düşünülmüş. Tüm odalar tek kişilik ve hepsinde de İnternet ve telefon bağlantısı var. Her iki odanın ortak kullanıma açık mutfağı, banyosu, oturma odası bulunuyor.
Uluslararası öğrenci değişim programının en yoğun yaşandığı Boğaziçi'nde, yaz okulu uygulaması da başarıyla oturmuş. Son birkaç yıldır, üç yarıyıl uygulmasına geçtiler. Öğrenciler, artık hem daha kısa sürede mezun olabiliyor, hem de çift ana dal programları sayesinde 3.5 - 4 yılda iki ayrı bölümden diploma alabiliyorlar.
Rektör Ergüder ve üniversite vakfı genel koordinatörü Candan Fetvacı, "Boğaziçi, sadece Boğaziçililerin değil Türkiye'nin bir eğitim kurumu. Gelin onu hep birlikte dünyanın en saygın üniversiteleri arasına sokalım" diyorlar. Anlayacağınız, yapacağınız her türlü katkıya ve sizleri de "Boğaziçi Dostu" olarak görmeye hazırlar. (Vakıf Tel: 0212.265 99 46)


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr