Her yıl bir milyon 300 bin civarında çocuk doğuyor. Eğitimin yüzde 98.5'luk yükünü de devlet çekiyor. Böylesi bir ortamda bütün iyi niyetlere rağmen 75 yıllık cumhuriyet döneminde geldiğimiz nokta, kişi başına düşen 3.6 yıllık eğitim süresi...
10 milyon çocuk ve gencimiz, öğrenim çağında olmasına karşın okula gidemiyor. Yüzbinlerce gencimiz, üniversitelerde öğrenim görme yeterliliğine sahipken bu olanaktan yararlanamıyor...
Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri başarılı, yetenekli gençlerini nadide bir çicek gibi koruyup her türlü olanağı sağlarken biz heba olmaları için elimizden geleni yapıyoruz.
Parası olanın çok daha iyi eğitim olanaklarından yararlandığı, olmayanların ise tarikatların, terör örgütlerinin, fuhuşun, çetelerin kucağına düştüğü bir ortamda, Anayasal bir zorunluluk olmasına karşın maalesef devlet gençlerine yeterince sahip çıkamıyor. Ne barınmak isteyenlere yeterince yurt olanağı sağlıyor, ne de parasızlıktan kırılanlara yeterince burs veriyor.
Devletin bugün için üniversite öğrencilerine verdiği aylık burs 10 milyon lira. Bu parayla değil geçinmek, yol masraflarını bile karşılamak mümkün değil. Ama devle yanlışta ısrar ediyor. Trilyonerin çocuğunu hiç istemedikleri halde bedava okutuyor, ihtiyacı olanları da ele güne muhtaç ediyor. Devlet bu konuda bu kadar duyarsız da, bu amaçla kurulmuş sivil toplum örgütleri, dernekler ve vakıflar daha duyarlı mı? Kesinlikle hayır. Alın birini, vurun diğerine...
Günlerdir burs veren kurum ve kuruluşların listesini yayınlıyoruz. Görünürde çok gibi. Ama diğer konulara gösterilen özen ve destekle kıyaslandığında o kadar güdük kalıyor ki, sinirlenmemek elde değil.
Mehmet Pars Kibarer, 1994 Robert Lisesi mezunu. Aynı yıl yüzde 50 bursla ABD'de Rochester Üniversitesi'ne girdi. Yaşıtları ancak bir bölümden diploma alırken o aynı dönemde Güzel Sanatlar, Sanat Tarihi ve Ekonomi'den mezun oldu. Notları öylesine yüksekti ki, mastır ve doktora için hangi üniversiteye başvuruduysa kabul gördü. Harvard, Columbia, Pennsylvania, Washington, RISD, Yale ve MIT. Hepsi de sadece ABD'nin değil dünyanın en iyi üniversiteleri. Onun tercihi öğrenim görmek istediği Mimarlık'ta dünyanın bir numarası olarak bilinen Harvard oldu. Ama ailesinin kendisine sağladığı destek, yabancı öğrencilere kesinlik burs verilmeyen Harvard için yeterli olmadı. Türkiye'ye geldi kapı kapı burs aradı. Devletten, özel sektöre, vakıflardan derneklere kadar çalmadığı kapı kalmadı. Kimi nasihat verdi, kimi ise görüşme gereği bile hissetmedi. Sonuç olarak konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayız ama iş gençlerimizin elinden tutmaya gelince ortalıkta görünmeyiz. Yazık, çok yazık!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr