Başlığı görünce şok olmamak elde değil!
330 yerine 330 bin yazılmış diye düşünebilir, bu kadar da dikkatsizlik olabilir mi diye kinayeli bir serzenişte bulunabilirsiniz.
Haklısınız, 40 yıldır, eğitimin tam da göbeğinde olan birisi olarak ben de duyduğumda aynı şoku yaşadım.
Önce “Şaka yapıyorsunuz, dalga geçiyorsunuz” dedim. Baktım ki hem söyleyen çok önemli biri hem de çok ciddi, bu kez “Nasıl yani?” demeye başladım!
Ayrıntıları duydukça da şok üstüne şok yaşadım!..
Mezun sayısı bu yıl, sınavlar sanal ortamda yapıldığı için üçe katlanmış!
Nasıl mı, pek çok öğrenci, sınava kendi yerine başkasını sokmuş, yani bilgisayarın başına, o konuda uzman öğretmen ya da örgün öğretim öğrencileri oturmuş, soruları onlar çözmüş!
Ve bunun bir piyasası da oluşmuş, başkasının yerine sınava giriş ücreti ders başına 250 liraya kadar çıkmış. Geçer not alındığında da bir o kadar daha ödeme garantisi verilmiş!..
Üniversitenin önceki yöneticileriyle de konuştum. Yalanlayan çıkmadı! Onlar da bambaşka hikâyeler anlattılar!
Yakından takip edenler bilir, bir önceki rektör, birkaç ay önce, daha yılını doldurmadan görevden alınmıştı! Yeni kadrolaşma konusunda anlatılanlar da çok ama çok ilginç!
Rekor mezun!
Eskişehir Anadolu Üniversitesi ülkemizin en gözde üniversitelerinden biriydi. 40 yıl önce açılan Açık Öğretim Fakültesi (AÖF) de uzun süre önemli bir boşluğu doldurdu.
Girmek kolay, mezun olmak zordu! Ama görünen o ki şimdi o da çok kolay hale gelmiş!
Açıköğretim Fakültesi 1982’den günümüze, yani 38 yılda, 3 milyon civarında mezun vermiş.
Son yılda ise 330 bin mezun! Söylenene göre mezun sayısı bu yıl son yıllara göre 3 kat artmış!..
Peki, YÖK bu konuda ne diyor?..
Bu arada açıköğretime kayıtlı öğrenci sayısı örgün eğitimin neredeyse iki katına çıktı. Özellikle son beş yılda yükselişe geçen açıköğretimde öğrenci sayısı 4 milyona yaklaştı!
Peki, yüz binlerce açıköğretim mezunu bize ne gibi avantaj ya da dezavantaj sağlayacak?
Üniversite mezunu sayımız artacak ama bu arada üniversite mezunu işsiz sayımız da beklenenin çok üzerinde artarsa hiç şaşırmamak gerekir!
Kademe ve derece için öğrenim görenlerin emeklerinin karşılığını alacak olması ise en bilinen yönü!
AÖF’ün eğitim kalitesi son yıllara kadar hep çok iyiydi. Hatta bazı üniversitelerdeki örgün öğretimden hiç aşağı değildi. Ama eğitimdeki genel erozyon belli ki onları da etkiledi!
Bu da başka sınav!
Anadolu Üniversitesi de ÖSYM gibi kamu kurum ve kuruluşlarına sınav desteği veriyor. Çünkü bu konuda güçlü bir altyapısı ve deneyimi vardı! Görünen o ki bu konuda da ciddi sıkıntılar yaşanıyor!
4 Ekim’de Sağlık Bakanlığı adına gerçekleştirdiği Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı’nda tam bir hayal kırıklığı yaşanmış!
İşte bu yöndeki bilgiler:
“29 branşta yapılan sınavda, 80 sorunun iptal edildiği açıklandı. 9 branştan 35 sorunun da doğru cevabı değiştirildi.”
Sınavlarda ne oluyor, keşke birileri açık yüreklilikle anlatsa da öküzün altında buzağı arayanlar ya da senaryo üretenlerin ekmeğine yağ sürülmese!..
Özetin özeti: Eğitime duyulan güveni zerre kadar da olsa ne olur sarsmayalım. Liyakati ve diplomaları sorgulanır hale getirmeyelim.