Din, türban, Atatürk, laiklik, milliyetçilik, çağdaşlık, Alevilik vb. pek çok konuda istismara fazlasıyla alışmıştık. İstismarcılığı ilke haline getirenlerin son zamanlarda dört elle sarıldıkları yeni konu ise bilim oldu.
İlimle, bilimle uzaktan yakından ilgileri olmayan bu kronik istismarcılar, yine kendileri gibi kronik istismarcı olan sözde bilim adamlarının, sözde bilimsel çalışmaların arkasına saklanıyorlar.
Hasan Ağabey'in (Pulur) yazdığı gibi kronik istismarcıların, numaralı cumhuriyetçilerin sözde entelektüellerin, kara çarşaflıların, kara kafalıların tek hedefi var, o da bir türlü içlerine sindiremedikleri laik Türkiye Cumhuriyeti.
72 üniversite rektörünün, üniversite senatolarının, bilim adamlığı diğerleri gibi su götürmez on binlerce bilim adamının kara kafalılarla ilgili düşüncelerini, bilimsel çalışmalarını görmemezlikten gelen, bu ilkesizliği ilke edinen yanar - döner istismarcılar, bağımlı vakıfların, darneklerin raporlarını, nabza göre şerbet veren araştırma şirketlerinin çalışmalarının ve aynı yolun yolcusu hocaların görüşlerini, hiç utanmadan sanki bilimin ortak sesi gibi sunuyorlar.
Köşelerinde sayfalarında amaçları doğrultusunda hazırlanmış ya da hazırlatılmış görüşlere, raporlara sürekli yer verenler, nedense objektif kriterlere göre hazırlanmış raporları, bilimsel çalışmaları görmezlikten geliyorlar.
Olası bir iktidar değişikliğinde hangi parti olmuş hiç önemli değil, her türlüsüne anında uyum sağlayabilen ya da en ufak bir tehlike anında yurt dışına kaçmayı düşünenler, dincilerin masum insanları dinden soğuttuğu gibi, onlar da aydınlardan bilimden, entelektüellikten kaçınır hale getirdiler.
Bilimin gerçek sesi, üniversiteler ve gerçek bilim adamlarıdır. Onlar seslerini yeterince yükseltmediği için meydan şaklabanlara kaldı. Son yıllarda bilisel denilen çalışmaların nasıl yapıldığını, akademik kariyerlerin nasıl elde edildiğini çok yakından biliyoruz. Medya ve politikada akademik unvan taşıyan bazılarına bakın yeter.
Adı yalancılığı, adı provokatörlüğü çağrıştıran profesörlere nasıl bilim insanı demek zorsa tek yanlı gazeteciğili ilke edinenlere de meslektaş demek bir o kadar zor. Özetin özeti: Hemen her konuda saygıyı kaybettirdiniz, hiç olmazsa bilime dokunmayın!..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
