Hemen her gün gazetelerde Baba’ya teşekkür ilanları var. Temel atma, açılış, kabul, katılım ya da Cumhurbaşkanı’nın da içinde bulunduğu başka bir etkinlik nedeniyle güya şükranlarını bildiriyorlar. Ama aslında topluma "Bakın Cumhurbaşkanı bizim arkamızda" mesajı veriyorlar. Bu da ister istemez haksız rekabet ortamı yaratıyor. Babayı davet etmek, ağırlamak, hele hele gazetelere tam sayfa ilan vermek her babayiğidin harcı değil. Ayrıca Baba’nın da her çağıranın davetine koşması mümkün değil. Buna ne zamanı, ne de enerjisi yeter. Ama maşallahı var. Dünkü programını görünce, bir kez daha helal olsun dedim ama, bazı endişeleri de aklımdan geçirmedim diyemem.
Bir gün önce İstanbul’da çok yoğun bir günün ardından Antalya’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliev’i ziyaret ettiğini de hatırlattıktan sonra işte dünkü programı:
09.30 - Dünya Enerji Konferansı’na katılım (Hilton Oteli)
11.00 - TOBB Başkanı Fuat Miras ve beraberindeki yönetim kurulunu kabul (Çankaya Köşkü)
11.30 - İhracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz ve meclis üyelerini kabul
12.00 - Burdur Valisi Necati Develioğlu ve beraberindeki heyeti kabul
12.20 - Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı ve beraberindekileri kabul
12.45 - Mezuniyetlerinin 50. yılı münasebetiyle Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu 1949 mezunları heyetini kabul.
15.00 - Kazakistan Ankara Büyükelçisi’ni kabul
17.30 - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nu kabul
20.30 - TED Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Okulu öğrencilerinin sergileyecekleri "Blues Brothers" adlı müzikal (Büyük Tiyatro)
Baba’nın dünü bu kadar yoğun da diğer günleri farklı mı? Kesinlikle hayır. Araya bir de onlarca telefon ve olağanüstü görüşme taleplerinin girdiğini de dikkate alırsanız işi kolay değil. Ama yoğunluğu seviyor. Sevsin. Ancak, her şeyden önce sağlığına dikkat etmek zorunda. Dahası zaman ayırdığı kişilere, konulara, kurumlara Cumhurbaşkanı da olsa özen göstermesi gerekir. Bu yoğunluk içerisinde, ne konuştuğu konuların yeterince muhahasebesini yapabiliyor, ne de gezdiği yerleri yeterince inceleyebiliyor. Her şey son süratle. Yapılan hazırlıklar, söylenecek sözler hep kursakta kalıyor. Fikri takip ise yok gibi. Çok güçlü danışmaları olsa ve yükünü biraz olsun hafifletse, ama nerede...
Özetin özeti: Cumhurbaşkanı’nın hayatın içinde olması elbette çok önemli. Ama maalesef pek çok anı sadece görüntüde kalıyor. Arkası gelmiyor. Enerjisine ayak uydurabilecek güçlü bir danışman kadrosu, eminim görüntünün ötesinde icraat da getirecektir...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
