KIBRIS dönüşü bir günlüğüne Adana'ya uğradım. Öylesine heyacan verici bir projeye imza atıyorlar ki, yerinde göreyim istedim. Onca yorgunluğa rağmen, gittiğime de değdi doğrusu.
Çukurova, Adana deyince Türkiye'nin en gözde illerinden biri akla gelir. Zengin, altyapı sorunlarını çözmüş, eğitim düzeyi yüksek, sorunu az illerden biri olarak bilinir.
Ama Adanalıları dinleyince, madalyonun öteki yüzünün hiç de öyle olmadığı gerçeği ile yüz yüze geliyorsunuz...
Rakamlar ilginç:
Kentteki toplam nüfusun yüzde 23.2'si hiç okuma yazma bilmiyor. İlkokulu bitirenlerin toplam nüfusa oranı yüzde 43. Halkın yüzde 66.2'si cehalet sınırının altında. Toplam nüfusun yüzde 64'ü çalışmıyor. En son büyük ölçekli sanayi yatırımı 25 yıl önce yapılmış. Terörden kaçanlardan yüz binlercesi Adana'yı adeta abluka altına almış. Sefaletin diz boyu olduğu eski Adana'da hane başına 8 nüfus düşüyor. Sınıf mevcutları 80, 90 kişi. Sadece bu bölgede, okul çağında olup da okula gidemeyen 10 binden fazla öğrenci var...
Adana'da iki farklı kültürü, iki farklı ortamı bir arada yaşıyorsunuz. Eski Adana, bölgenin en fazla sorunu olan yerleşim merkezlerinden biriyken, Seyhan Barajı'nın çevresinde kurulan Yeni Adana Avrupai bir kent görünümünde.
Sorunlar kentteki yaşamı felce uğratırken, devlet bu bölgeye hep duyarsız kalmış. Son 30 yılda çıkartılan teşvik yasalarının hiçbirinden "siz zaten zenginsiniz" diye yararlandırılmamış.
Sorunlar çok, ilgilenen olmayınca, kent halkı harakete geçmiş ve Güç Birliği Vakfı'nı kurmuşlar.
Kuruluş amacı: Adana'nın ekonomik, sosyal ve kültürel potansiyelinin gelişmesine katkıda bulunmak ve mevcut sorunları hızla çözüme kavuşturmak.
Adana'nın tüm ileri gelenleri, meslek odaları, sanayici, tüccar, işadamı ve diğer sivil toplum dernekleri Güç Birliği Vakfı'nın kurucuları arasında yer almış. Temsil ettikleri üye sayısı 200 bini aşıyor. Anlayacağınız, arkalarında güçlü bir halk desteği var. Darısı diğer illerin başına...
Vakıf Başkanı Şekip Karakaya ve arkadaşları son aylarda işlerini, güçlerini bir kenara itip kendilerini Adana'nın geleceğine adamışlar. Türkiye'nin ilk eğitim köyü, vakfın ilk projesi. Bir gecede 800 milyar lira toplamışlar. Vali Oğuz Kaan Köksal ve belediyelerin de desteğiyle Seyhan Barajı manzaralı 102 bin metrekare araziye sahip olmuşlar. Eğitim köyünün temeli hafta sonu atılacaktı ama Cumhurbaşkanı afet bölgesine gidince ertelenmiş. 2000 yılına kadar sadece bu eğitim köyünde 5 binden fazla öğrenciye her türlü eğitim, spor ve kültürel ortamı hazırlayacaklarına gönülden inanıyorlar. "Bir an önce bitsin ki, diğer 16 projeye sıra gelsin" diyorlar...
Vakfın önceki günkü konuğu Sabancı'ydı. Yüzlerce üyeyle birlikte dinledik. Para vermedi ama, bol bol moral dopingi yaptı.
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
