2021 sınav maratonu tamamlanmadan yani lise ve üniversitelere kayıtlar henüz bitmeden 2022 dershane sezonu çoktan açıldı.
Görünen o ki yaşananlardan hiç ders almamışız, sınav odaklı eğitime kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bakanlar değişse de sistem hep aynı kalıyor.
Dershane ve özel ders ücretleri, özellikle dar gelirlilerin ödeme sınırlarının çok üzerinde.
Göndermek isteseler ekonomik güçleri yok, göndermeseler büyük bir vicdani sorumlulukla karşı karşıya kalacaklar.
Dershaneye gidenlerin yarıdan fazlası istediği okulu zaten kazanamıyor ama denememiş olmak, hem öğrenciler hem de ebeveynler üzerinde ileride derin yaralar açabiliyor.
Allah kimseyi böylesi zor bir ikilemle karşı karşıya bırakmasın!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dershanelere ısrarla karşı çıkma nedenlerinden biri de buydu!..
Üniversiteyi kazananlar
Tercihler sona erdi. Şimdi bütün gözler ÖSYM’de.
İlk 1000’e hatta ilk 300’e girenler dışında hiç kimsenin yeri garanti değil. Onlar bile ilk tercih mi yoksa ikincisi mi olacak diye heyecan yaşıyor.
Zor ve sancılı bir süreç, herkese sabır diliyoruz.
Yerleştirme sonuçları sürprizlerle dolu ama öyle şehir efsanesi olarak dilden dile dolaştığı gibi ÖSYM’nin bilgisayarları hiç kimseyi kafasına göre bir yere yerleştirmiyor. Sadece ve sadece, kim nereleri tercih ettiyse, onlardan birine yönlendiriyor. Hepsi o!..
Yani listede olmayan bir yeri kazanırsanız, bilin ki ya yanlışlıkla o bölümü kodladınız ya da ÖSYM yerleştirme sisteminde sistematik bir hata vardır. İkisi dışında üçüncü bir olasılık söz konusu değil. Olduğu dönemler olmadı mı, oldu ama şu anda hepsi yargılanıyor!..
Kazanamayanlar ne olur karalar bağlamasın, önümüzde daha iki yerleştirme sistemi var.
İlk ek yerleştirmede olmasa, ikincisinde girebileceğiniz mutlaka bir yer çıkacaktır. Yine de olmazsa, mezuna kalıp, gelecek yıl için hemen hazırlıklara başlayabilirsiniz...
Puan ve tercihler arasındaki korelasyon nedeniyle kazanması kesin gibi olanlar ise hemen hazırlığa başlasınlar. İlk günler pek çok şey üst üste geldiği için en önemli ayrıntıları düşünmeye ve yapmaya zaman kalmayabiliyor.
Hormonlu notlar ve barajlar üzdü
Alanlara yönelik barajlar konusunda bu kadar katı olunmayabilirdi. Kalite düşer endişesi yersizdi.
Barajın düşmesi demek, o barajın üzerindeki herkesin üniversiteye alınacağı anlamına gelmiyor!
Birkaç puanlık oynamanın ise kaliteyle ilgisi yok! İlle de kalite aranıyorsa, diğer ayrıntılara girmek gerekir. Örneğin şişirilmiş hormonlu notlara bakmak gerekir.
Keşke biri çıksa da araştırsa, devlet okulları ve özellikle de kolejlerde, pandemi öncesi ve pandemi sonrası mezuniyet ortalamaları kaç?
Eminim ki çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Eski mezunlar Ortaöğretim Başarı Puanı nedeniyle on binlerce sıra geriye düştü ve bu hiç adil değil. İlle de kalite diyenler nedense bu vahim tabloyu hiç görmüyor, feryatları duymuyor, söylenmesi gerekenleri konuşmuyor.
Sonuçlar?
Şu günlerde cevabı merakla beklenen soru şu:
Üniversiteyi kazananlar ne zaman belli olur?
ÖSYM isterse 10 gün içerisinde belli olur. Sınav sonuçlarını olduğu gibi yerleştirme sonuçlarını da öne çekebilir. Çekerse de iyi olur. Eylül ortalarına kadar birinci yerleştirme sonuçları biterse, ek yerleştirmelere zaman kalır.
Birinci ek yerleştirme kayıtlardan hemen sonra, ikinci yerleştirme ise ek yerleştirmeyle kazananların kayıtlarından sonra yani eylül sonu, ekim başı gibi gerçekleşebilir.
Bazı üniversitelerde dersler başlamış olsa bile çok büyük bir sorun yaşanmaz. Bu yüzden derslere geç kaldım ya da kalacağız gibi endişeye hiç gerek yok.
Doğru zamanda doğru adalet gibi, öğrencilere yönelik kararların da doğru zamanda alınması gerekiyor. Yoksa gecikmiş doğruların hiç kimseye bir yararı olmaz!..
Özetin özeti: Dededen toruna kuşaklar değişti ama sınav sistemi hep aynı!..