Eğitim nedir, ne değildir?..

20 Kasım 2024

Eğitimin ne olduğuna yönelik onlarca hatta yüzlerce tarif söz konusu. Yine aynı şekilde eğitimin ne olmadığı konusunda da yüzlerce tespit sıralayabiliriz.

Görünen o ki şu günlerde eğitimin ve eğitimcilerin nasıl olması gerektiğinden çok eğitimin ve eğitimcilerin nasıl olmamaları gerektiğini konuşuyoruz.

Bu konuda öylesine çok negatif örnekler var ki, iyi örneklere hiç sıra gelmiyor…

Eğitim ve eğitimcileri baş tacı eden kültürden geliyoruz. Bu yüzden bu geleneği ters yüz etmeye hiç ama hiç kimsenin hakkı yok.

Eğitim, ayrıştırıcı polemik alanı değil, birleştirici ve bütünleştirici olmalı ki, geleceğe çok umutla bakalım…

Sorun değil çözüm!

Eğitim çok yönlü insan yetiştirme sanatıdır. Amacı da karşılaştığı sorunları çözen, bulunduğu ortama uyum sağlayan, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendisini ve çevresini geliştiren, soran, sorgulayan, paylaşan bireyler yetiştirmektir.

Resim, müzik, beden eğitimi dersleri, beceri atölyeleri, hobiler ve yüzlerce farklı ders bu yüzden vardır. Öğr

Yazının Devamı

Pazar keyfi

17 Kasım 2024

Pek çoğumuz cumartesi günleri de çalışıyoruz. Bu yüzden pazar günleri çok önemli. Peki onu her koşulda keyfe dönüştürenlerimiz ne kadar? Özellikle de kışa merhaba dediğimiz şu günlerde… 

Öğrencilerin ara tatili sona erdi. Yarından itibaren daha zor günler onları bekliyor. 9. sınıflara kalma geldi, 8 ve 12. sınıfları da zor sınavlar bekliyor. Bu yüzden pek çoğu, bırakın dinlenmeyi, hızlandırılmış takviye kurslarına devam ettiler… 

Öğrenciler için durum böyle de yetişkinler için farklı mı? 

Kesinlikle hayır. 

Hemen hemen hepimizin öyle ya da böyle meşgalelerimiz var. Çoğu da hafta sonlarına ve özellikle de pazar günlerine denk gelir. Bu yüzden de bırakın keyfi, daha da yoruluruz… İşte bu yüzden tatilin de, dinlenmenin de en önemli insan haklarından birisi olduğunu göz önünde bulundurup, özellikle pazar günlerini mecbur olmadıkça boş bırakıp, keyfe dönüştürecek etkinliklerle renklendirmeliyiz. 

Renklendirmeliyiz ki yorgunluk ve strese atıp,

Yazının Devamı

Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi?

15 Kasım 2024

Atalarımız her ne kadar “hatadan dönmek erdemdir” dese de biz en bariz hatalarda bile ısrarcı olmaya devam ediyoruz. 

Örnek mi istiyorsunuz alın size mülakat, alın size hormonlu notlar, alın size sınav odaklı eğitim, alın size 4+4+4, alın size Anadolu liseleri… 

Önceki iktidarlar 8 yıllık kesintisiz eğitimde ısrar etti de ne oldu? Kazanımları ve yarattığı  

hasarlar konusunda sağlıklı bir araştırma yapıldı mı? Hayır. 

Yapılsaydı en azından imam hatip liselerinde olduğu gibi Anadolu liseleri ve yabancı kolejlerin orta bölümleri de yeniden açılırdı… 

Nasıl ki hatada ısrar yanlışsa, olması gerekenleri değil, işimize gelenleri istediğimiz gibi yapmak da bir o kadar hatalı ve eksik bir uygulama şeklidir!.. 

Anadolu liseleri 

Anadolu liseleri, Cumhuriyet’in ilk yıllarında yabancı kolejlerin alternatifi olarak kurulmuş ve çok başarılı olmuş bir sistemdi. Zamanla sıradanlaştırıldı ve adeta tabela okul haline getirildiler. Fen lisesinde de durum farklı değil. Bu güzide okullarımızı, daha da iyileştireceğimize neredeyse her sokağa birer tane daha açarak sıradanlaştırdık…

Yazının Devamı

Sosyal bilimleri ne zaman ciddiye alacağız?

13 Kasım 2024

Dünya öylesine hızlı değişiyor ki, ayak uyduranı ayakta alkışlamak gerekir. Bilim ve teknolojide binlerce yıllık gelişmenin çok daha fazlası, son yüzyılda yaşandı. O geliştikçe sosyal bilimler köreldi. sosyal medya geliştikçe de sosyalleşme azaldı…

İnsanlık tarihine bakıldığında, yaşadığı çevreye ve en önemlisi de değişime en zor uyum sağlayan canlıların başında biz geliyoruz. Bırakın başkalarını kendimize bakalım, yerleşik hayata geçmemizin üzerinden en az bin yıl geçmesine rağmen hâlâ göçebe toplum olmanın özelliklerini kaybetmedik… Örneğin iç ve dış göçlerin yarattığı sosyolojik sorunlardan en çok etkilenen ülke olmamıza rağmen bu konuyu ne kişisel ne de kurumsal olarak kendisine dert edinenimiz çıkmadı…

Peki, yere göğe sığdıramadığımız Maarif Modeli bu konuya farklı bir bakış açısı getiriyor mu? Evet demek mümkün değil. O da sınav odaklı eğitimin peşine takılmış gidiyor. Tıpkı Maarif Modeli’ne uygun test kitabı hazırlamanın ötesine geçemeyen yayınevleri ve eğitim kurumları

Yazının Devamı

Biz mi meslek seçiyoruz, meslek mi bizi?

10 Kasım 2024

Hayattaki en önemli seçimlerden biri de meslek seçimi!

Pek çok şeyi değiştirebilirsiniz ama mesleğinizi ileriki yıllarda değiştirmek mümkün değil. Örneğin 20’li yaşlarda seçtiğiniz mesleğinizi 30’lı, 40’lı, 50’li yaşlarda değiştirmek hiç de kolay değil.

Değiştirseniz bile istisnalar hariç uyum sağlama ve başarı oranı belli bir düzeyin üzerine çıkmıyor.

İşte bu noktada seçilen meslekler ne kadar doğru seçiliyor ve çok daha önemlisi mesleklere göre memnuniyet oranları hangi düzeyde, üzerine uzun uzadıya düşünmekte yarar var… ÖSYM’nin gerçekleştirdiği deli saçması sınavlarla doğru bir meslek seçimi yapmak mümkün değil.

Ne ilgi, yetenek ve hayalleri dikkate alıyor ne de yetkinlikleri. Lise ve dengi okullarda 300’e yakın ders okutuluyor ve sınavlarda sadece 10 dersten soru soruluyor. Diğer derslerde kazandırılan bilgi, donanım ve yetkinliklerin hiçbirisi dikkate alınmıyor. Bu yüzden de lise eğitimi bitmiş durumda. Öğrenci ve velilere göre sınavlarda soru

Yazının Devamı

Eğitim sistemine kadar çağdaş, ne kadar adil?

8 Kasım 2024

Eğitimi eğitim yapan çok önemli değerler vardır.

Her şeyden önce ulaşılabilir olması gerekir ki, bunu büyük oranda gerçekleştirdik.

Peki adil mi?

İşte bu konuda evet demek mümkün değil.

Kalite konusunda da çok parlak bir tablo çizdiğimiz söylenemez.

Daha onlarca kriter sayabilir ve dünle bugünü, bizle başkalarını kıyasladığımızda da moralimizi bozan tablolarla karşılaşabiliriz.

Bu bizde böyle de dünyanın dört bir yanında farklı mı? Kesinlikle hayır.

Dijital Çağ’a henüz ayak uyduramazken, kendimizi bir anda Yapay Zekâ Çağı’nın içinde bulduk.

Yazının Devamı

Futbol sadece futbol değildir!

6 Kasım 2024

Evet, futbol sadece futbol değildir.

O her şeyi ile bir rol modeldir.

Futbolcuların davranışları, zarafetleri, aykırılıkları, performansları, formalarının renkleri, dizaynları, kulüplere yönelik aidiyet hissi, yöneticilerin duruşları, performansları, teknik ekiplerin yarattıkları katma değer, hakemlerin aldığı kararlar, stadyumların mimarisi, atmosferi, bakımlılığı, futbolseverlerin spora, takımlarına ve rakiplerine bakış açıları, destekleri, toleransları ve en önemlisi de bu devasa sektörün topluma verdiği genel mesaj! Hepsi çok önemli…

Sıkı bir futbol taraftarı ya da izleyicisi olduğum söylenemez. Milli takımın yanı sıra tüm kulüplerimizin Avrupa kupası maçlarını mümkün olduğunca izlemeye çalışırım. Derbileri de denk geldikçe kaçırmamaya çalışırım. Diğer maçlara arada bir bakarım. Keyifli ise izlemeye devam ederim…

Lise yıllarında en büyük keyfimizin çok zor koşullar altında futbol oynamak olduğunu da özellikle hatırlatmak isterim.

Kar, kış, çamur, yırtık ayakkabı, patlak top, betonlaşmış toprak sahalar, yara bere içinde

Yazının Devamı

Hocalarımızın itibarı!

3 Kasım 2024

Öğretmen, öğretim elemanı, usta öğretici, belletmen ya da başka hangi isim veriliyor olursa olsun hepsi bizim için çok önemliydi. Sınıfa giren, bize bir şey öğreten herkes başımızın tacıydı. Onlara saygıda kusur etmek aklımızın ucundan bile geçmezdi. Onları gördüğümüzde ayağa kalkar, önümüzü iliklerdik. Peki ne değişti de bugün bu noktaya geldik?.. Öğretmenlerimizi ve öğretmenlik mesleğini sıradanlaştıran, değersizleştiren, iteleyip kakalayan, üç kuruş maaşa çalıştıran, protokolde en son sıraya atan, yoldan geçeni sınıfa sokan kim oldu, kim seyirci kaldı, kim üzerine düşeni yaptı ya da yapmadı? Kabahatli ararsak içinden çıkamayız. Neden mi? Bu çorbada hepimizin tuzu var da ondan!.. Dünü dünde bırakıp, onlara Cumhuriyetin ilk yıllarında sahip oldukları saygınlığı yeniden kazandırmalıyız. Bu sadece iktidarların, MEB’in, YÖK’ün, üniversitelerin değil, velilerimizin, sendikaların, öğrencilerin ve diğer tüm yurttaşlarımızın asli görevi.

Birinci yüzyılın mimarı onlardı,

Yazının Devamı