25.04.2022 - 13:40 | Son Güncellenme:
Tasarım ve Proje mimaristudio
Kamusal Alan KüratorüGökhan Karakuş
Proje ve Tasarım Yönetimi Ruşen Taşpınar
Peyzaj Proje Piyalepaşa Proje Ekibi
İşveren Piyalepaşa Gayrimenkul
Proje Yeri Piyalepaşa, İstanbul
Tamamlanma Tarihi 2021
Proje Alanı 550 m²
Fotoğraflar Gürkan Akay
Ayça Akkaya Kul, Mimar
Önder Kul, Mimar
Türkiye’nin ilk biyofilik dış mekan projelerinden biri, Piyalepaşa İstanbul içinde hayata geçti. Tasarım danışmanlığını Gökhan Karakuş’un, proje yönetimini Piyalepaşa İstanbul Tasarım MüdürüRuşen Taşpınar’ın yaptığı Piyalepaşa İstanbul Biyofilik Dış Mekan Yaşam Alanı, Mimaristudio ekibi tarafından tasarlanıp, projelendirildi.
Proje kapsamında üç ayrı konut bloğunu birbirine bağlayan hali hazırdaki iki betonarme yapı, 14 biyofilik tasarım adımının planlama aşamasından itibaren uygulanmasıyla biyofilik bir dış mekan yaşam alanına dönüştürülmüş. Mevcutta önü tamamen açık, sadece taşıyıcı sistem, döşeme plağı ve bunları birbirine bağlayan düşey dolaşım akslarından oluşan iki yapısal bağlayıcı alan, yerleşke içinde iki ayrı alanda yer alıyor. İki faz olarak hayata geçen projenin ilk fazında tasarlanan mekan kendi bulunduğu alana ve bağlantılı olduğu iki ayrı konut bloğuna hitap ederken, ikinci fazda çelikten imal edilen bir merdivenle yerleşkenin üst kot girişine ve bu kottaki dolaşıma da ulaşım imkanı veriyor.
Her iki etapta, ahşap kullanımıyla organik formda oluşturulan ara yüzle dış mekanda bir iç-dış ilişkisi kurulmuş. Bu ara yüzle, yapı içinde farklı kotlarda planlanan yaşam alanları ile ana konut yerleşkesi arasında, yarı şeffaf bir bağ oluşturulmuş. Yine bu ara yüz, organik yapısı içindeki doğal açıklıkları ile bir görsel temas sağlarken kendi yapısı içindeki doğal açıklıklarının yanında, içeriye bu boşluklardan direkt gün ışığının alınmasını da sağlamış. Katlarda ve ara yüz üzerinde oluşturulan peyzaj alanlarıyla, zamanla gelişecek ve bu arayüzü saracak yeşilin, düşey aks üzerinde de ilerlemesine imkan verilmiş. Seçilen bitki örtüsü ile, mevsim geçişlerinde doğanın bu ara yüz üzerinde gerek renk, gerek doku, gerekse yapısal değişikliklerini görme olanağı tanınmış.
Proje, “mekandaki doğa”, “mekanın doğası” ve “doğal anımsatıcılar” başlığı altındaki biyofilik tasarım adımlarını içinde barındırıyor. “Mekandaki doğa” başlığı altında projede izlenen adımlar, “doğa ile görsel bağlantı”, mekandaki doğal unsurlara bakışın, canlı sistemler ve doğal süreçler ile irtibatın sağlanmasıyla kurulmuş. Sadece insanın değil; kuşun, kelebeğin, evcil hayvanların ve diğer canlıların alanı kullanabilmesi, hatta barınabilmesi amaçlanmış. “Doğa ile görsel olmayan bağlantı” işitme, dokunma, koku alma uyaranlarının harekete geçirilmesi; “duyusal uyarıcıların kullanılması”, mekanda ısı ve hava akışı değişkenliği sağlanarak doğal ortamda olma hissinin kuvvetlendirilmesi, farklı ışık yoğunluklarından ve gölgeden yararlanarak, günün farklı saatlerinde değişen bir ışık kullanımı, mevsimsel ve zamansal değişikliklerin mekanda hissedilebilmesi şeklinde özetlenebilir.
“Doğal anımsatıcılar” başlığı altında projede izlenen adımlar, “biyomorfik formlar ve modeller” ile kalıcı desen, doku ve form düzenlemelerini içeriyor. “Doğa ile malzeme bağlantısı”, doğadan gelen malzemenin asgari ölçüde işlenerek kullanılmasını ve doğal bir yer duygusu yaratmasını ifade ederken “karmaşıklık ve düzen” adımı ile de doğanın kendi içindeki karmaşıklık ve düzen mekana yansıtılıyor.