The OthersSİNEMA

SİNEMA

14.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme: 14.03.1999 - 00:00

SİNEMA

BU FİLMİ TELEVİZYONDA İZLEMENİZE İMKAN YOK!

Acele bakire aranıyorBurak GÖRAL

Genç yönetmen Kudret Sabancı ilk filmi "Laleli'de Bir Azize"yle çıkıyor karşımıza. Özellikle "Gemide"yi seyredenler bu filmi de mutlaka görmeli... Aziz, Makor ve Doktor, İstanbul Laleli'de başka bir dünyanın içinde küçük işler çeviren üç arkadaştır. Büyük patronlarının satılık Romen kadınlarına göz kulak olmaktır görevleri. Aziz grup lideri gibidir. Diğer ikisi Makor ve Doktor beceriksiz ve Aziz'e muhtaç gibi görünmektedirler. Laleli'de dükkan işleten Yamuk adlı cebi paralı bir adam 1 milyar lira karşılığında bakire bir kız isteyince bu üç arkadaş patronlarından habersiz bir iş çevirmenin zamanı olduğunu düşünürler. Böylece başka bir aracıdan genç bir Romen kız bulurlar. Kız bakire değildir ama Aziz bir doktor operasyonuyla bu meseleyi halleder. Ancak kız o gece hastalanıp da gidemeyecek duruma düşünce o gece evlerine getirirler. Makor ve Doktor kızın sarı saçlarının peruk olduğunu anlayınca ufak bir dolap çevirirler. Aziz'e kızın kaçtığını ve 500 milyona yeni bir kız bulacaklarını söylerler. Makor aynı kızı peruksuz ve makyajlı bir şekilde Aziz'e yeniden satar. Ama terslik bitmez. Üç arkadaş kızı Yamuk'a götürürlerken tanımadıkları, gemicilere benzer (ilişkilere dikkat!) 4 adam onlara saldırırlar ve kızı da alıp giderler. Böylece hem arkasından iş çevirdikleri büyük patron, hem kızın sahibi hem de 1 milyar lira sayan Yamuk bu üç arkadaşın peşine düşer...Kudret Sabancı western filmler ve çizgi romanlarla büyümüş bir sinema fanatiği. Arkadaşı Serdar Akar ile birlikte yazdığı paralel iki öyküden daha "action" olanını seçmiş. Diğeri Serdar Akar'a kalmış. Böylece birbirinden farklı tarzda ve tatta iki film çıkmış ortaya: "Gemide" ve "Laleli'de Bir Azize". İkisi de birbirinden ayrı olarak seyredildiğinde ilginç filmler. Ama ikisini birden düşününce ortaya çok hoş başka bir film çıkıyor. İki dişlinin birbirinin içine geçmesi gibi, ikisi de birbirinin boşluklarını kapatıyorlar. Bu yüzden daha önce "Gemide"yi de izlemiş olanlar filmden çok büyük zevk alacaklardır.
Sabancı filmini zaman zaman western filmlere (özellikle spagetti westernlere) zaman zamansa karanlık atmosferli çizgi romanlara yaklaştırıyor. Müzikler ve ilginç kamera açılarıyla gerilimli bir atmosfer kuran yönetmen Türk filmlerinde rastlanmayan değişik bir de kurgu yöntemini tercih ediyor. Filmin özellikle ilk yarısında Sabancı, bazen gösterdiği olayın ya da durumun bir adım ilerisini şöyle bir göstererek ilerliyor. Haliyle bu çok ince ayar gerektiren bir anlatım yöntemi. Filmin ikinci yarısında ise bu anlayışı ters yüz ederek bu kez olayların bir adım gerisini göstermeye başlıyor. O zaman da seyredilmiş sahneleri yeniden seyretmek zorunda kalıyorsunuz. "Laleli'de Bir Azize"nin en göze batan rahatsızlığı da bu zaman zaman yoğunlaşan ve uzun uzun gösterilen tekrarlar...
Oyunculardan özellikle Güven Kıraç çizdiği "loser" tipiyle dikkat çekiyor. Aziz rolünde seyrettiğimiz Kıraç, "Masumiyet"ten beri Türk sinemasının yeni kuşak oyuncuları arasında sivrilen bir oyuncu. İştar Gökseven, İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncularından ve perdedeki ilk büyük rolünde sinsi bir küçük adamı çok başarılı canlandırıyor. Üçlünün en saf geçineni Doktor'u ise çeşitli komedi dizilerinde seyrettiğimiz başka bir tiyatrocu olan Cengiz Küçükayvaz oynuyor. "Gemide"de güzelliğiyle dikkat çeken Ella Manea, bu filmde de dikkat çekiyor. Uğur Yücel filmin gerilimli ve sert müziklerinde başarılı olmuş. Ayrıca "Gemide"nin kahramanlarının gözüktüğü zamanlarda o filmin temasına dönüşen müzikler, fark eden için çok ilginç bir ayrıntı. Sonuçta "Gemide"nin paralelinde bu kez aynı gecenin karada geçen öyküsünü anlatan bu karanlık ama eğlenceli sokak gerilimini çok önyargılı bakmadan seyretmenizi tavsiye ederiz. "Gemide" ve "Laleli'de Bir Azize" pek çok açıdan Türk sinemasında denenmemiş şeyler yapıyorlar...Oyunculuk: 8
Senaryo: 9
Yönetim: 9
Genel: 9

Günümüzün diğer starlarıyla karşılaştırıldığında öne çıkan fazla özelliği olmayan Nicolas Cage'in filmleri şimdilerde neden bu kadar tutuyor? Son yılların en çok para kazandıran aksiyon filmlerinin yıldızının sırrı nedir? Nicolas Cage, Hollywood'un en güçlü ailelerinden Coppola ailesinin bir üyesi olarak yola çıkmayı tercih etmemiş bir oyuncu. İlk filminde adı Nicolas Coppola olarak yazılsa da hiçbir zaman akrabaları hakkında konuşmadı ve ikinci filminde adını Nicolas Cage olarak değiştirdi. Francis Ford Coppola'nın iki filminde küçük rollerde yer aldı (Siyam Balığı / Rumble Fish ve The Cotton Club). Ama dikkatleri üzerine çektiği asıl film "Birdy"di.
Bu filmden sonra biraz saf ve komik serseriyi oynadı. Coen kardeşlerin "Arizona Junior" filmindeki şaşkın serseri tipine tam oturuyordu. Bir dizi komedi filminde daha rol alan Cage, David Lynch'in dikkatini çekti ve "Vahşi Duygular" filminde başrolü kaptı. Bu filmde boş kafa olduğunu gizlemeyi iyi başaran 'cool' bir tipi canlandırmıştı. Onu seyredenler hem gülüyor hem de iğreniyorlardı.
Nicolas Cage'in yüzü bir oyuncuda aranan bir yüz değil tam anlamıyla. Yakışıklı değil, sevimli de değil, gözlerinde genellikle ifadesiz bir bakış var. Çok fazla kıllı bir erkek, dudak ve damak yapısı yüzünden ses tonu biraz garip. Kesinlikle çekici değil. Ama yüzündeki o ifadesizliği çok başarılı bir şekilde lehine çevirebilmiş bir oyuncu.
Zaman zaman dram deneyen ama genellikle komedi ağırlıklı filmlerde gözüken Cage, 1995'te Mike Figgis'in ağır filmi "Elveda Las Vegas / Leaving Las Vegas"taki oyunuyla Oscar dahil birçok ödüle kavuşmuştu. Filmdeki alkolik onun genel konuşma tarzına çok yakındı aslında. Sonra bir sürpriz yapıp Oscar kazanan bir oyuncunun gidebileceği yolun tam tersi bir yola saptı. "Kaya / The Rock"ta Sean Connery ile birlikte nefes nefese sürüp giden bir aksiyon filminde oynadı. Cage'in gişelerdeki asıl patlaması da bu filmle gerçekleşti.
Bir anda yıldız olan Nicolas Cage'in en büyük sırrı yüz ifadesinin hem drama, hem komedi hem de aksiyon filmlerine uygun oluşu denebilir. İyi adam ya da psikopat, melek ya da salak; hiç fark etmiyor onun yüzü için. "Con - Air" ve "Yüz Yüze / Face Off" onu tam bir aksiyon oyuncusu haline getirirken Cage, bu imajı öyle bir yerleştirdi ki Meg Ryan ile çektiği trajik "Melekler Şehri"nde bize her zaman göründüğünden daha aptal gözüktü.
Şu sıralar Amerikan sinemalarında bir numarada olan Joel Schumacher'in "8 MM" adlı polisiye gerilim filminde oynuyor. Sonra Martin Scorsese'nin yönettiği "Bringing Out the Dead"de rol alacak olan Cage, bir dahaki filmi için 20 milyon dolar ücret istiyor. Bu arada çocukluk hayali Superman'i oynamak için de hazırlık yapıyor.Önemli filmleri

Gone in 60 Seconds (2000)

Mr. Hughes (2000)

8 MM (1999)

Bringing Out the Dead (1999)

The Courtship of Eddie's Father (1999)

Melekler Şehri / City of Angels (1998)

Yılan Gözler / Snake Eyes (1998)

Welcome to Hollywood (1998)

Face Off (1997)

Con Air (1997)

Kaya / The Rock (1996)

Ölüm Öpücüğü / Kiss of Death (1995)