Havadis yazarı Mete Tümerkan yazdı: Daha çok güven daha az asker

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya geldi.

Rum Lider Nikos Anastasiades de BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü.

Bu görüşmeler öncesinde Rum liderliği Kıbrıs konusunda beklentileri yükseltme gayreti içine girmişti.

Bu görüşmelere farklı anlamlar katmaya çalışıp, değişik algılar oluşturmayı hedeflemişlerdi.

Ama bu gayretleri boşuna idi.

Öyle de oldu.

New York’tan bu aşamada Kıbrıs konusunda yeni bir gelişmeye kapı açacak bir şey çıkmadı.

Rum tarafının içe dönük, seçimlere endeksli söylemlerinin boş olduğu görüldü.
Kıbrıs konusunda İsviçre’de gerçekleştirilen zirveler ve Kıbrıs Konferansı sonrasında aslında çok net sonuçlar ortaya çıktı.

Bu sonuçlar ne kadar doğru okunur ve buna göre herkes kendi içinde bir durum değerlendirmesi yaparsa bundan sonrası için soruna çözüm bulma arayışlarına önemli katkı koyar.

Kıbrıs sorununa ilişkin ortaya çıkan sonuçları Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı New York’ta Guterres ile görüşmesi sonrasındaki açıklamasında ortaya koydu.

Bunlardan en temeli ve önemlisi Kıbrıs Rum toplumunun çoğunluğunun, siyasi olarak eşit taraflardan oluşacak bir devlete hazır olmadığıdır.

İki taraf arasında güç paylaşımı ve adada iki eşit topluluk olduğu kabul edilmediği sürece ilerleme sağlanamayacağıdır.

Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansı işte bu nedenden dolayı çöktü.

Rum Lider kendi halkına Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini, güç paylaşımını ve dönüşümlü başkanlığı anlatamayacağı için konferansın fişini çekti.

Kıbrıs konusunda bundan sonra yeni bir deneme ancak Rum tarafındaki seçimlerden sonra yapılabilir.

Bunun için de Rum tarafında seçimi, adada iki eşit taraf olduğu ve bunların güç paylaşımına giderek ortak bir devlet çatısı altında bir araya gelebileceklerine inanan ve halkını da inandırma konusunda liderlik yapabilecek birinin seçimi kazanması gerek.

Ve kazanacak kişinin belli bir takvim çerçevesinde çözüm odaklı bir anlayışla müzakere edilmesini kabul etmesi…

Bugüne kadar Kıbrıs konusunda çözüm bulunması hedefi ile uygulanan metodlar başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu nedenle metod da gözden geçirilmelidir.

Bu arada adada en temel sorunlardan biri taraflar arasındaki güvensizliktir.

Eğer günün birinde adada taraflar arasında bir ortaklık, işbirliği hedefi varsa, bu konuda adımlar atılmalıdır.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın New York’taki basın toplantısında söylediği gibi, “Adada daha fazla güven inşa edildikçe daha az askere ihtiyaç olur. Daha fazla iş birliği inşa edilirse daha az garantiye ihtiyaç olur.”

Gerisi yalan…

Öyle görünüyor ki Şubat ayına kadar müzakere olmayacaktır.

Rum Başkanlık seçimlerindeki kampanyada adayların ortaya koyacakları vizyon ve halka verecekleri sözler de Şubat sonrası için belirleyici olacaktır.

Mete Tümerkan-Havadis