The Others‘Bizim güvenliğimiz diğer toplum için tehdit olmamalı'

‘Bizim güvenliğimiz diğer toplum için tehdit olmamalı'

24.09.2016 - 22:28 | Son Güncellenme:

Akıncı, 'Güvenlik ihtiyacımız var ama bizim güvenliğimiz diğer toplum için tehdit olmamalı. Buradaki anahtar kelime ‘empati’. Diğer tarafın hislerini de anlamaya çalışmak’ dedi.

‘Bizim güvenliğimiz diğer toplum için tehdit olmamalı

‘Bizim güvenliğimiz diğer toplum için tehdit olmamalı

Haberin Devamı

Haber: Özgül Gürkut Mutluyakalı

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, geçmişte acıları, problemleri paylaşan Kıbrıslıların şimdi refahı, zenginliği paylaşmasının ve gelecek nesiller için barış içinde bir gelecek yaratmasının zamanının geldiğini söyledi. Eğer herkes isterse 2016 yılında Kıbrıs’ta bir çözüme varılacağını ifade eden Akıncı, güvenlik konusunda bir toplumun ihtiyacının öteki için tehdit olmaması gerektiğini vurguladı ve bu konudaki anahtar kelimenin empati olduğunu vurguladı. Akıncı, BM Genel Sekreteri Ban ve Rum lider Anastasiadis’le yarın yapacağı üçlü görüşmeden bir yol haritası çıkmasını beklediğini de ifade etti. Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’la yaptığı yaklaşık 20 dakikalık görüşmenin ardından BM binasında basına İngilizce ve Türkçe açıklamalar yaptı, soruları yanıtladı.

Haberin Devamı

“İLERLEMEYİ GERÇEK BİR BAŞARI ÖYKÜSÜNE NASIL DÖNÜŞTÜRECEĞİMİZİ KONUŞTUK”

BM Genel Sekreteri Ban’ın Kıbrıs’la ilgili son açıklamalarından birinde müzakerelerde daha önce hiç yakalanmamış bir ilerleme yakalandığını söylediğini hatırlatan Akıncı, Genel Sekreter’le bu nedenle bu çerçevede görüş alışverişinde bulunduklarını, bu eşsiz ilerlemeyi gerçek bir başarı öyküsüne nasıl dönüştürebileceklerini konuştuklarını söyledi. Akıncı, Ban’la, önlerindeki yola ilişkin görüş alışverişinde bulunduklarını ve ona yıl sonuna kadar çözümün hayati öneme sahip olduğunu vurgulayıp, bu sürenin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Akıncı, 2017’ye çözüm olmadan girilirse bazı riskler olacağını yineledi.

Genel Sekreter Ban’la iyi bir toplantı gerçekleştirdiklerini, yarınki üçlü toplantının da iyi olacağını umduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Tabi ki önemli olan Kıbrıs için ve her iki toplum için iyi sonuçlar elde etmektir. Bu toplantı ve umarım ki yarınki toplantı çok önemli olacak çünkü bizi uzun zamandır beklenen nihai çözüme, 50 yıllık problemin çözümüne taşıyacak yola ışık tutacaktır” dedi.

Soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bir gazetecinin Genel Sekreter’in görev süresinin sonuna gelindiğine işaret ederek BM Genel Sekreteri’nden daha etkin müdahiliyet istemelerinin daha çok toplantı talebi anlamına mı geldiği sorusuna karşılık özetle şöyle konuştu: “Genel Sekreter iki tarafın talep ettiği her şekilde yardımcı olacağını açıkça ortaya koydu. Bunu, bu kişisel kararlılığını bugün de teyit etti. Ne zaman istersek bu görev süresinin son aylarında bizlere istediğimiz şekilde yardımcı olacağını söyledi.”

Haberin Devamı

“SÜRECE BAĞLILIĞIMIZI TEYİT ETTİK”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Genel Sekreter Ban’la görüşmelerinde Kıbrıs Türk tarafının sürece bağlılığını da teyit ettiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Kıbrıs’ta bir an önce çözüme ulaşmak tüm tarafların yararınadır. Sayın Genel Sekreter de bize bu sürece her türlü desteği vermeye zaman ayırmaya hazır olduğunu bir kez daha teyit etti. Dolayısıyla yarınki toplantıdan da olumlu bir ortam içerisinden ayrılacağımızı umut etmek isterim. Bütün hedefimiz her iki lider olarak da daha önceki açıklamalarımızda vurguladığımız gibi, Genel Sekreter de aynı kanaatini sürdürüyor, 2016 yılı çıkmadan politik bir sonuca ulaşalım.”

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Akıncı, yanlış anlaşılmalara meydan vermek için bu konudaki görüşünü yineledi ve bazı teknik konuların, bazı yasaların ve kurucu devletlerin anayasalarının hazırlanması yahut da uygulamaya ilişkin bazı teknik ayrıntıların 2017’ye de sarkabileceğini ama 6 başlıktaki politik kararları vermiş olarak 2017’ye girmek gerektiğini anlattı. Akıncı, Ban’la görüşmesinde bunun öneminin altını bir kez daha çizdiklerini belirtti.

ÇÖZÜMSÜZ 2017’NİN RİSKLERİ…

2017’ye çözümsüz girilmesi halindeki risklerin ne olacağı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı, yeni bir genel sekreterin göreve geleceğini, halen sürece destek veren ABD yönetiminin de değişeceğini ve geçmişteki gerginliklere atıfta bulunarak 2017’de güneyde hidrokarbon araştırmalarının söz konusu olabileceğini kaydetti. Akıncı, Şubat 2018’de Güney Kıbrıs’ta yapılacak başkanlık seçimlerinin de risklerden biri olduğunu çünkü propagandanın gelecek yıldan başlayacağını ifade etti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bu aşamaya geldikten sonra, garantör ülkelerin de kendi aralarında konuşmaya başladıkları bir zaman diliminde ve bazı sorunlar halen çözümlenmemiş olsa bile Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi, AB ve Mülkiyet başlıklarında bu kadar ileri noktaya gelmişken bu kadar büyük bir emeği artık bu yıl sonundan önce sonuçlandırmak gerektiğini düşündüğünü vurguladı.

“KIBRIS TÜRK HALKI TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNÜN DEVAMINI İSTİYOR”

Akıncı, Türkiye’nin garantörlüğü konusundaki soruya yanıtında “Kıbrıs Türk halkı Türkiye’nin garantörlüğünün devamını istiyor” dedi ve ekledi: “Tabi 1960 ile 2016 arasında geçen zaman dilimi yeni koşulları da beraberinde getirdi. Artık 2 kesimli bir çözümden bahsediyoruz. Önemli olan 1960 yapısını ilanihaye götürme değil yeni duruma nasıl uyarlayabiliriz ki bunu garantörler de söylüyor. O konuşuluyor. O konuşulacak. Nasıl uyarlayabiliriz ki bir taraf kendini güvende hissederken diğer taraf da bunu bir tehdit olarak algılamasın? İşin püf noktası budur.”

“GARANTÖRLERDE SAMİMİ ÇABA GÖRÜYORUM”

Akıncı, sürece yardımcı olabilmek için garantörlerin adadan çekilip çekilemeyecekleri konusundaki soruyu yanıtlarken, garantör ülkelerde çok samimi bir çaba gördüğünü, Türkiye ve Yunanistan’ın bu konularda birbiriyle konuşmasının çok yeni bir şey olduğunu vurguladı. İki ülkenin garantiler konusunda daha önce bunu hiç yapmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun New York’ta da buluşup bu konuları görüştüğünü; konuyu konuşmaya devam edeceklerini söyledi.

“TARAFLAR ARASINDA KAZAN KAZAN DURUMUNUN ORTAYA ÇIKMASINI İSTİYORUZ”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la görüştüğüne işaret eden Akıncı, “Gündemlerinden biri de Kıbrıs’tı ve tabi ki garanti konusuydu. Burada önemli olan şunu anlamak: İlgili tüm taraflar arasına bir kazan kazan durumunun ortaya çıkması lazım. Bizler bunu istiyoruz. Ve sadece bunu istiyoruz ve bu olmazsa benim istediğim gibi olmazsa çözüm olmaz diyemeyiz. Bu, kazananı olmayan bir oyundur. Bu şekilde bir düşünceyle bir anlaşmaya varamayız.”

“KIBRISLI TÜRKLERİN HİSLERİNİ YANSITIYORUM”

Bunun için her iki tarafın da hassasiyetlerinin görülmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ben ‘Kıbrıslı Türklerin güvenliğe ihtiyacı var’ dediğimde, Kıbrıslı Türklerin hislerini yansıtıyorum. Kıbrıslı Türkleri güvence altına alırken ya da Kıbrıslı Türkler için güvenlik hissi yaratırken Kıbrıslı Rumların bunu tehdit olarak görmemesini sağlamak için tedbirler almalıyız” ifadelerini kullandı.

“ANAHTAR KELİME EMPATİ”

Mustafa Akıncı, burada çok hassas bir dengeden bahsettiklerine işaret ederek, adadaki herkesin kendini güvende hissedebilmesi için dengenin kurulmasının şart olduğunu söyledi. Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kolay bir iş değil, belki de çok zor bir iştir ama ortaya çıkan bu yeni düşüncenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Daha önce ‘hayır bu dokunulmazdır, tek virgülüne bile dokunamayız’ diyorduk, şimdi bunu söylemiyoruz. Benim göreve geldiğim andan itibaren tekrar tekrar şunu söyledim: Güvenlik ihtiyacımız var ama bizim güvenliğimiz diğer toplum için tehdit olmamalı. Buradaki anahtar kelime ‘empati’. Diğer tarafın hislerini de anlamaya çalışmak... Ben mümkün olduğunca bunu yapmaya çalışıyorum, bunun da karşılık bulacağını umuyorum ve bugünkünden çok daha farklı bir adada yaşamayı başarabilmeyi umuyorum.”

“GEÇMİŞTE ACILARI PROBLEMLERİ PAYLAŞTIK, ŞİMDİ REFAHI PAYLAŞMA VE BARIŞ İÇİNDE BİR GELECEK ZAMANI”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıslıların geçmişte acıları, problemleri paylaştığını, şimdi refahı, zenginliği paylaşmanın ve gelecek nesiller için daha iyi barış içinde bir gelecek yaratmak zamanı geldiğini vurguladı.