08.03.2018 - 11:54 | Son Güncellenme:
Onur Binay/milliyet.com.tr
Monster Hunter World, üçüncü şahıs kamerasından oynanan bir aksiyon/RPG oyunu. Oyunda çeşitli dinozor türlerini avlayarak ilerliyorsunuz. Açık dünyada geçen oyunda keşfetmeniz gereken pek çok şey var. Oyunu üç cümleyle kabataslak bu şekilde açıklayabilirim. Daha derinlere dalarsak.
Oyunda bir avcıyı yönetiyoruz. Bu yeni dünyayı araştırırken, beşinci filoda en etkili avcı olabilmek için de mücadele ediyoruz.
Karakterimizi en ince ayrıntısına kadar özelleştirebiliyoruz. Cinsiyetinizi, zırhınızı ve bunların dışında birçok şeyi değiştirebilirisiniz. Bunları ayarladıktan sonra bize yardımcı olacak ufak dostumuz Palico’nun görüntüsünü değiştirebiliyoruz.
Oyunda öğrenecek yüzlerce şey var, her biri size farklı şeyler ekliyor. Bu yüzden oyunun dünyası oyuncuları sistemine çekme konusunda mükemmel bir iş çıkarıyor. Bu karmaşıklığın büyük kısmı, oyun dünyasının ilk saatlerinde ön plana çıkmıyor.Sizi dünyadaki inanılmaz canavarlar ve güzel ortamlarında avlanmakta serbest bırakıyor. Zaten şunu belirteyim oyunda zaman harcadıkça tadı çıkıyor.
Açık dünya dedim ama yine de görevleri tamamlanız için sizlere belirli şartlar veriliyor. Örneğin “45 dakika içinde kampa dön” gibi. Bunlar da sizi bazen sıkıtıya sokabiliyor.
Oyunda o kadar çok detay var ki PS4 Pro ve Xbox One X oyuncuları kendini şanlı sayabilir. Tercihinize bağlı olarak görseller, kare hızı veya çözünürlüğe öncelik vermeyi seçebilirsiniz. Daha yemyeşil bir çevre, daha sabit performans veya üst düzey konsolunuzun sunabileceği en net görseller arasında seçim yapabilirsiniz.
Moster Hunter’ın ilk birkaç saatlik açılış bölümü özellikle, oyun alanını ve çekirdek mekaniği tanıtan kısa dersler veriyor. Ondan sonra vahşi doğada ava çıkmakiçin özgürsünüz.
Oyunda ilk başta zırh, silah gibi unsurları görmezden gelerek canavarlara savaşmaya gittim ama bu yanlış bir hareket. Daha yetenekli canavarlarla karşılaştığınızda avlarınızda daha stratejik davranmalısınız. Bu arada Monster Hunter dünyasına o kadar girmiş olacaksın ki, yetenek seviyeniz ne olursa olsun, her detaya ve hamleye önem vermeye başlıyorsunuz.
Oyuncuların bu tecrübeden keyif almalarına izin vermek, onlara sadece dünyanın çarpıcı manzaralarını yakalamak için zaman tanıyor. Ziyaret ettiğiniz her yeni dünya, sonuncudan tamamen farklı. Her biri zengin ayrıntılarla dolu ve keşfedilecek bolca şey var. Eski Orman'ın (Ancient Forest) zengin bitkilerinden Wildspire Wates’a ve ötesindeki çorak çöllere kadar, vakit harcamaya değecek oldukça güzel yerler var.
Bu dünyaların her birinde aynı şeyleri yapıyor olacağınız söylenebilir: acele edin, otları toplayın, kemik yığınlarını kazın ve elbette en yakın canavarı kovalarken Scout Files’ı takip edin. Ama hepsi çok eğlenceli ve tatmin edici olduğundan, asla sizi sıkmıyor. Her canavarla mücadeleniz defarklı olacak. Dünyanın canlı ekosistemiyüzüden de ileride ne olacağından tam olarak emin olamıyorsunuz.
Oyuna eklenen Scout Files adlı mekanikle canavarların yerini bulmak daha kolay. Bu sayede onlarla kapışmadan önce onların izlerini takip edip, bıraktığı kalıntıları toplayabilir ve hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz.
Silah konusunda da serbestsiniz. Ancak stilinize uygun silahı seçmeye özen gösterin. Silahları, düşmanlardan veya haritalardan elde ettiğiniz materyallerle geliştirebiliyorsunuz. Bu olay ilk başlarda hızlı ilerlese de daha sonra gerekli materyalleri bulmak zorlaşıyor.
Dövüş her şeyin başındaki şey, mücevher gibi. Diğer birçok RPG'den farklı olarak, sıralama karakterinize bağlı değil. Bunun yerine, daha fazla canavar öldürerek, yağmalama yaparak daha da iyi oluyorsunuz. Bu da daha güçlü silahlar ve zırhlar oluşturmanıza, savunmayı geliştirmenize ve büyük canavarlara karşı daha güçlü saldırı yapmanıza olanak tanıyor.
Aşırı derecede güçlü, üstesinden gelmenizin imkansız gibi göründüğü bir canavarla karşı karşıya kalacağınız zamanlar da olacak. Böyle zamanlarda daha önceki yerlere geri dönün, daha güçsüz olan avlara devam edin ve cephanenizi geliştirmeye yetecek miktarda malzeme edinin. Böylece gücünüze güç katacaksınız.
Eğer yine de güçsüz kalırsanız oyun, co-op şeklinde de oynanabiliyor. Böylece güçlü canavarları ekip çalışmasıyla daha hızlı yenebilirsiniz. Her canavarın farklı zayıf noktaları var. Bunu öğrendikten sonra arkadaşlarınızla irtibata geçip ekip çalışmasıyla canavarı alt edebilirsiniz. Örneğin biriniz canavarı üzerine çekerken diğeri ona saldırabilir.
Sonuca bağlıyorum
Monster Hunter World, şimdiye kadar oynadığım en iyi RPG'lerden biri ve serinin en davetkâr olanı. Neden bu kadar özel takipçisi olduğunun nedeni de yukarıda saydığım özellikler olsa gerek.
Geliştiricinin bu oyunu daha fazla online oyuncu için misafirperver hale getirmesi onu büyütmeye de başlamış.
Ben oyunu Xbox One X’te oynadım ve detayların oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Derinlemesine gireceğiniz bir RPG oyunu istiyorsanız Monster Hunter World dikkate değer bir oyun. O halde sizi iyi avlanmalar.
ARTILARI
EKSİLERİ