04.03.2021 - 17:19 | Son Güncellenme:
Isparta'ya henüz girişte bile lavanta ve gül kokularıyla karşılaşabilirsiniz. Öyle ki şehrin tüm atmosferi bu yöndedir. Yöre halkının en önemli geçim kaynaklarından birisi olan lavantalar, göze hoş gelen görüntü yaratmanın yanında, mis gibi tertemiz bir hava sunuyorlar. Kuyucak, Kuşçular, Aydoğmuş köylerinde yetiştirilen lavantalar, görünümleriyle şehre gelen turistlerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Lavanta üretimine dair bilgiler alabileceğiniz bu yöreleri mutlaka gezmenizi tavsiye ediyoruz.
Sütçüler ilçesinin Kesme kasabası sınırları içerisinde bulunan Kuz Mağarası'na ulaşım zor olsa da çıkılması imkansız değil. Tarihin göstergesi olan bu mağaraya çıkışta olduğu kadar inişte de zorlanmalar yaşanabilir. Bu konuda dikkatli olmanızı tavsiye edebiliriz. Ama iç görünümünün görülmeye değer olduğu birçok gezgin tarafından belirtiliyor.
Yalvaç ilçe sınırlarında bulunan Pisidia Antik Kenti, tarihinin tüm özelliklerini gözler önüne serebiliyor. Şehrin önemli kalıntıları arasında bulunan bu antik kent, görülmeye değer noktaların başında geliyor. Bizans ve Roma dönemlerinde genişletilen surların uzunluğu toplamda 3000 metre dolaylarındadır. Antik kentte bulunan tiyatro, sütunlu cadde ve Tiberius alanları görülmeye değer yapılar arasında bulunuyor.
Aksu çayı üzerinde bulunan bu göl 1989 yılında aktif edilmiştir. Baraj gölü olan Karacaören Gölü, çevresindeki muhteşem doğasıyla dikkat çekiyor. Etraftaki anıt ve kızılçam ağaçları buranın doğasına ayrı bir güzellik katıyor. Gölde ayrıca su sporları yapma imkanına sahipsiniz. Yine dilerseniz, etrafta bulunan balıkçı lokantalardan istediğiniz balıkları tatma fırsatına erişebilirsiniz.
Sütçüler ilçesine bağlı olan Sağrak Köyü yakınlarında yer alan bu antik kent, Anadolu Bölgesinin en sağlam kalmış eski şehirleri arasında yer alır. Çevresi ardıç ve çam ağaçlarıyla kaplı olan bu antik kentin ismi ilk olarak M.Ö 1. yüzyılda anılmaya başlanmıştır. Isparta'nın ve Anadolu'nun bu eski ama ayakta kalmayı başaran antik kentine seyahatinizde şans verebilir, tarihe yerinde tanıklık edebilirsiniz.
Isparta Göller Bölgesinin en önemlilerinden birisi Eğirdi Gölüdür. Uluslararası önemi olan bu göl, Macar Ördeği, Tepeli Patka, Patka, Elmabaş ve Sakarmeke gibi su kuşlarının ev sahibi konumundadır. Çevresinde bulunan oteller sayesinde konaklama sorunu bulunmayan bu gölü ziyaret ederek, doğanın temiz ve ihtişamlı görünümüne şahitlik edebilirsiniz.
Gezginlerin büyük çoğunluğu Yazılı Kanyon'un Afrika'nın muhteşem ormanlarına benzetiyorlar. Daha doğrusu, Afrika'nın o büyülü ormanlarının tıpatıp aynısı diyorlar. Zakkum ağaçlarının bolca olduğu Yazılı Kanyon, görülmeye değer manzarasının yanında, tertemiz yeşil hava sunuyor. Isparta'ya seyahat planı yapıyorsanız size tavsiyemiz, Yazılı Kanyon'a mümkün olabildiği kadar erkenden gitmeniz olacak.
Eğirdir Gölünün bir uzantısı olan Kovada Gölü, etrafında bulunan çok sayıda farklı türdeki ağaçlarla dikkati çekiyor. Milli park unvanına sahip olan gölün etrafında çeşitli ağaçların yanı sıra birçok türde hayvan bulunuyor.
Isparta'ya 26 kilometre uzaklıkta olan Davraz Kayak Merkezi, son dönemlerde yerli yabancı turistlerin uğrak alanı olmayı başarıyor. Kış mevsiminde tatilcilerin odak noktası olan kayak merkezinin pistleri tehlikesiz olup, her seviyede kayakçılara hitap edebiliyor.
Çevreye hakim bir manzarada olan kilise, sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiş. Kitabesinin günümüz tarihine ulaşmamış olması, buranın ne zaman inşa edildiğine dair bilgilerin azalmasına neden olabiliyor. Kalesiyle birlikte Uluborlu Kilisesi görülmeye değer mekanların başında bulunuyor. Isparta'ya yapacağınız seyahat esnasında, listemizin diğer yerleri gibi burayı da tavsiye ediyoruz.