04.03.2021 - 17:18 | Son Güncellenme:
33 bin hektarlık alanı kaplayan bu milli parkın kuruluş yılı 1973'e dayanıyor. Eceabat ilçesinin hemen tamamını kapsadığını rahatlıkla söyleyebileceğimiz Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, piknik ve dinlenmeye açık olarak hizmet sunuyor. Ayrıca Çadır veya Karavan Konaklamaları düşünceniz varsa yine Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkında bunu gerçekleştirebilirsiniz.
1.Dünya Savaşının yaşanmış olduğu 1915 yılında, muharebede hayatını kaybetmiş olan askerlerimizin anısına yapılan bu anıt, 1960 yılından bu yana hizmete açılmış durumda. Feridun Kip, İsmail Kurt ve Doğan Erginbaş tarafından yapılmış olan bu nadide eser, uzaktan bakıldığı zaman Mehmetçiğin M harfini andırıyor.
1890 yılında inşa edilmiş olan Aynalı Çarşı, halkımız tarafından daha çok Çanakkale Türküsü sayesinde biliniyor. Geçmiş dönemlerde sadece beygir eşyalarının satıldığı bu yer, ismini beygirlere ait olan ayna (gözlükten) alıyor. Günümüzde ise Çanakkale yöresinin kendine has eşyalarının satıldığı çarşıya dönüşmüş durumda.
Varlığı 3500 sene öncesine kadar uzanan, Odysseia ve İlyada destanlarının yazarı olan Homeros'a ilham kaynağı olan Truva Antik Kent, tarihin en gizemli mekanlarından birisidir. Dünya Kültür Mirasları listesinde de bulunan Truva Antik Kenti'ne aynı zamanda Troia Bölgesi denilebiliyor.
Mustafa Kemal Atatürk'ün cebindeki saat sayesinde ölümden döndüğü Conkbayırı Muharebesinin yapıldığı yer olan Conkbayırı, mutlaka görülmesi gereken mekanlardan birisi. Çanakkale'ye gelmişken bu tarihi alanı ziyaret ederek, tarihin tüm dönemlerine şahitlik etme fırsatına erişebilirsiniz.
Kelime anlamı olarak deniz kilidi olan Kilitbahir, Fatih Sultan Mehmet'in yaptırmış olduğu bir kaleye ev sahipliği yapıyor. O dönemden bu yana hiç zarar görmeden ayakta kalmayı başarmış olması da ayrı bir detay olarak incelenebilir. Gelibolu Yarımadası'nda bulunan ve rahatlıkla gezilebilen bu tarihi yeri, Çanakkale gezisi listenizin ilk sıralarında mutlaka yer vermelisiniz.
Ayvacık ilçesinin Behramkale Köyü'nde yer alan bu antik kent, Lidyalılar, Persler, Pergamonlar ve Romalılara ev sahipliği yapmış olma özelliğine sahiptir. Milattan Önce 900'de inşa edilen Assos Antik Kentinin tepe bölgesinde, Athena Tapınağının izleri görülebiliyor. Listenizin en başlarına eklemeniz gereken yerler arasında bulunan Assos Antik Kentinin gizemli sırlarına erişebilirsiniz.
1915 yılında yapılmış olan kara ve deniz savaşları hakkında bilgilendirme yapma amacıyla kurulan bu müze, ziyaretçilerine her daim açık. Çanakkale Deniz Müzesi; Hediyelik Eşya Binası, İhtisas Kütüphanesi, Nusret Mayın Gemisi ve Fotoğraf Resmi Galerisi bölümlerinden oluşuyor. Dönemin izlerini görmek istiyorsanız, Çanakkale Deniz Müzesini ziyaret ederek bu heyecana tanıklık edebilirsiniz.
1992 yılında inşa edilmiş olan 57. Alay Şehitliği ve Anıtı, o günden bu yana ziyaretçi akınına uğramaya devam ediyor. Bu destansı anıtın hikayesi ise şu şekilde. Yarbay Hüseyin Avni Bey'in komutasında olan 628 askerimizin muharebe esnasında kahramanca şehit düşüyor. Ülkemizin en hüzünlü noktalarından birisi olan bu anıtı ziyaret ederek, şehitlerimizi anabilirsiniz.
Tarihi incelemekten hoşlananlar için şehrin bugüne kadar ev sahipliği yapmış olduğu medeniyetlere ait eserler Arkeoloji Müzesinde sergileniyor. Lahitlerden, tanrıça figürlerine, arkeolojik kalıntılardan, Tunç Çağı eserlerine kadar birçok arkeolojik buluntular sergileniyor. Tarihin her adımına şahit olmak istiyor ve Çanakkale'nin ne tür medeniyetlere ev sahipliği yaptığını gözlerinizle görmek istiyorsanız, Arkeoloji Müzesini gezmenizi tavsiye ediyoruz.
Kişisel bir galeri niteliğinde olan Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesi, tarihçi Ahmet Uslu'nun araştırmalarına dayanıyor. Çanakkale savaşına ait olan savaş malzemelerinin bir koleksiyon niteliğinde sunulduğu bu müze, gezip görülmesi gereken yerlerin başında bulunuyor.
Çanakkale şehrinde sadece tarihi kalıntılar ve savaş dönemi eserleri bulunmuyor. Kafanızı dinleyebileceğiniz, huzur bulabileceğiniz cennet misali mekanlar da var. Bunlardan en önemlilerinden birisi hiç şüphe yok ki Gökçeada. Çanakkale şehrinin en önemli ilçelerinden birisi olan Gökçeada ilçesini turunuza mutlaka eklemelisiniz. Tertemiz kumsalının yanı sıra koylar ve plajlarıyla adeta harikalar yaratıyor.
1896 senesinde inşa edilen saat kulesinin toplam yüksekliği 20 metreye ulaşıyor. Şehrin kalbi denilen merkez bölgede bulunan Saat Kulesi, estetik mimarisi ile dikkatleri çekiyor diyebiliriz. Beş katlı olan bu kulenin en üstünde kadranlı saat bulunuyor. Bunun yanı sıra kulenin çeşmesinin de olduğunu unutmamalı.
Tertemiz doğası ve güzel iklimi nedeniyle, Çanakkale'nin gezilebilecek en muhteşem yerlerinden biri olmayı başaran Kazdağı Milli Parkı, yürüyüş için ideal bir seçenek. Aynı zamanda piknik ve kamp aktiviteleri için de son derece elverişli bir merkez olan bu alan, önemini gözler önüne seriyor. Çanakkale'de huzur bulmak isteyenlerin daimi adresi olan Kazdağı Milli Parkı sizin de gezip görülecek yerleri listenizin içerisinde yerini mutlaka almalı.
Asya Kıt'asının batı kısmındaki en uç kısmı olan Babakale, Homeros'un İlyada Destanına bile konu olmuştur. Ege ve Marmara Denizinin ayrıldığı nokta olan kale, pek çok medeniyete ev sahipliği yapma unvanının sahibidir.
Assos'a sadece 2 kilometre uzaklıkta lan Kadırga Koyu, deniz severler için upuzun bir plaja sahiptir. Burada dilerseniz huzurlu yürüyüşler yaparak şehrin gümbürtüsünü biraz olsun aşabilirsiniz. Çanakkale'nin gezilmesi gereken yerlerinden birisinin de Kadırga Koyu olduğu söylemeliyiz. Bu nedenle mutlaka listenize bu koyu eklemelisiniz.
Çanakkale seramiklerinin geçmişten bu yana gelişim ve değişiminin anlatılmak istendiği müzede, çok sayıda seramik sergileniyor. Gayet hoş duran bir binada yer alan belgelerin yanı sıra, çeşitli etkinliklerin yapıldığını ve minik atölyelerin de burada bulunduğunu hatırlatmakta fayda var. Eğer seramik sanatıyla ilgiliyseniz, siz de tornanın başına geçerek hünerlerinizi gösterebilir, şekil verebilirsiniz. Ancak bunun göründüğü kadar kolay olmadığını hatırlatmalıyız.
Morto Koyu doğal güzelliği ve göz kamaştırıcı yapısının yanı sıra çok önemli iki özelliğe de sahiptir. Bunlardan ilki, İngiliz zırhlısının batmış olduğu yer olması, ikincisi ise Çanakkale Şehitlik Anıtının hemen ötede bulunmasıdır. Bu koy, hem doğal güzellik hem de tarihin bir parçası diyebiliriz.
Savaştan kalanları toplayarak bakkalına getiren Salim Bey'in bu davranışından sonra, çevre halklar da birçok farklı kalıntıyı getirmiştir. Zaman içerisinde büyüyen bu koleksiyon, bir müze halini almayı başarmıştır. Bakkal Salim Müzesi Çanakkale il sınırları içerisinde gezip görülmeye en çok değecek yerlerin başında geliyor.
Çanakkale Savaşının belki de en çok şiddetli geçtiği yer olan Tekke Koyu, listenizde mutlaka yer bulmalı. Burası sadece savaşın şiddetli olduğu yer olma özelliğinde değil, aynı zamanda son İngiliz askerlerinin de denizden kaçtığı mekandır. Bu yüzden Tekke Koyu bu açıdan çok önemli bir yere sahiptir Çanakkale şehir gezisinde, Tekke Koyu'nu listenizin ilk sıralarına almalı buranın heyecanlı iklimine şahit olmalısınız. Her tarafı tarih kokan ve destanın beşiği özelliği bulunan Çanakkale şehrimizi listemizi inceledikten sonra daha rahat gezebilirsiniz.