13.02.2022 - 09:41 | Son Güncellenme:
Spor Toto Süper Lig Ahmet Çalık Sezonu'nda deplasmanda GZT Giresunspor'u 2-1 mağlup eden Sarı Lacivertliler puanını 40'a yükseltti ve 2 maç aranın ardından kazandı. Spor yazarları Giresunspor-Fenerbahçe karşılaşmasını değerlendirdi.
"Dün akşamüstü “Kadıköy Gözlemevi’nin” bıkkın/bezgin/küskün milyonlarca gönüllüsü Fenerbahçe’nin kaybolduğu derin karanlıktan bir “sinyal” aldı ama… “Orada hayat mı var” yoksa “kuş taşa mı çarptı” birkaç haftalık incelemeyle anlaşılacak.Fenerbahçe’nin Süper Lig macerasını bilmeyenler için dirençli, istekli olmasına rağmen haftalardır galibiyet yüzü görmeyen büyük takımları yenme alışkanlığına sahip Giresunspor sahasında 1-0’dan oyunu çevirip 2-1 galip gelmek, özellikle ikinci yarıda yakın geçmişin en iyi futbolunu sergilemek, tarihi bir mesaj sayılabilir ama Fenerbahçe bu… Tek garantisi, garanti verememesi!"
"Giresunspor agresif, Fenerbahçe sallanarak başladı maça… Belli ki, elendiği kupa, düşük moralleri biraz daha aşağı çekmişti Fenerbahçe’de.Bir de üzerine ikinci dakikada gol…Altay, 3,5 ay süren sakatlıktan sonra geçtiği kalede en seri gollerinden birini yedi ama ilk yarının kalan 43 dakikasında Fenerbahçe’nin ayakta kalmasını, rakip kaleye dokuz şut çekmesini ve beraberliğe ulaşmasını, ikinci yarıda ise oyuna el koymasını sağlayan adam da kaleyi kilitleyen Altay’dı…Fenerbahçe’nin oyun sürerken düzelmeye çalışması ve bunu bir ölçüde başarması Umut’un sakatlanmasıyla hızlı Suleymanou’yu da hücuma ekleyen Giresunspor’un hücumlarına dur diyen Altay’dı en başta."
"Zaten Altay’ın ikinci dakikada yediği gol adeta bir Premier Lig organizasyonuyla gelmiş, Fenerbahçe savunma merkezi şaşkınlığı henüz atlatamamış ve Giresunspor’un yeni transferi Chiquinho bu toprakların rehavetine kapılmamışken yaşanan sıra dışı bir organizasyondu."
"Fenerbahçe’nin golden sonra verdiği tepki, geride kalan haftalara bakıldığında iyi bir puandı… Mimarları ise her pozisyonun hazırlanışında yer alan, gole katkı yapan Mert Hakan başta olmak üzere, solda öne arkaya arı gibi çalışan Ferdi ve gol aramayı asla bırakmayan Valencia idi. Osayi, yaratıcılığı beceremeyen atlet durumundaydı her zamanki gibi.Bazen pas vermeyip şansını deneyerek abarttığı da oldu Valencia’nın ki, bu Fenerbahçeli futbolcuların kendini kurtarmak gibi bir ruh hali içinde olduklarını gösterir… Normaldir.Maçta her iki takımın da boyu uzadığı orta sahaların kolay geçildiği dakikalar geldiğinde, Giresunspor orta sahada top kaybedince ve geriye dönüp altılı savunma hattını kurması imkansız haldeyken Fenerbahçe’nin golünü atan ısrarcı/inatçı Valencia idi tabi."
"İlk yarı geride başlayan Fenerbahçe’nin rakibine göre istek ve performansta üste çıkması, oyun içinde toparlanmasıyla bitti, ikinci yarı İsmail Kartal’ın çifte hamlesiyle başladı. Serdar ile Pelkas oyuna girdi Zajc ve Rossi kulübeye çekildi. Zaten soldaki Rossi baştan hataydı.Ancak Fenerbahçe teknik direktörünün aklındaki plan Serdar’ın kafasına aldığı darbe ile on dakikada tehlikeye girdi… Serdar’ın oynamak istemesine rağmen kafaya aldığı darbenin tehlikeleri göz önüne alınarak çıkması adeta bir sorun haline gelmişken, Pelkas 65 metre sürdüğü topu Giresun ağlarına göndererek hem Fenerbahçe’yi rahatlattı, hem de “eski Pelkas” olma yolunda olduğunu göstererek geleceğe umut kattı. Devamı gelirse, Pelkas “devre arası transfer” gibi bir şey olur Fenerbahçe için. Serdar’ın kısmetsizliği sadece rakip ceza sahasında topla ilişkisinde değil belli ki!.."
"Kalan dakikalarda adeta doğaçlama oynanan Fenerbahçe üstünlüğündeki maçta, oyunu geniş alanda git-gele dönerken 82.dakikada Perez’ın kırmızı kartla oyun dışı kalmasıyla misafir takım birçok pozisyon buldu ama harcadı. En garantilisini kaçıran da “deve mi kuş mu” bir türlü belli olmayan ve Rossi’nin yerine giren Serdar Dursun sakatlanınca üçüncü tercih olan “kaçırma üstadı” Berisha idi. Şampiyonlar Ligi’nin güçlü kuvvetli akıllı Berisha’sı ne kadar kısa zamanda problem haline geldi Fenerbahçe’de… Acaba neden?Fenerbahçe için sadece tabela önemli değildi bu maçta.Galibiyeti değil, farkı kaçırdı Fenerbahçe… Üstelik deplasmanda.Ne kadar uzun süredir söylenmemiş bir cümle değil mi?.. Tıpkı uzaydan alınmış sinyal gibi!"
"Kupa’dan elendikten sonra elinde sadece Avrupa’da ilerleyebileceği tek bir seçeneği kalan Fenerbahçe’nin bu kadrodan neyi hedeflediği konusunda kafalarda nasıl bir planlama var anlaşılamadığından sahaya çıkan kadroyu değerlendirme ölçütünü belirleme konusunda da zorluk çekebiliyoruz.İlk yarı sonunda ortalama saha yerleşimine bakıldığında sanki 4-3-3 oynamış gibi görünüyordu.Sosa biraz geride, Zajc ve Mert Hakan önde...Yerleşimsel bakımdan çok sorun olmasa da oyuncu tercihleri sahadaki oyunun akışkanlığını belirliyordu."
"Giresunspor oyuna çok hızlı başladı ve ilk 30 dakikada önemli pozisyonlar da buldu. Altay’ın kurtardığı net 5 şut var. Bu şutların gelişiminin orta alandan başlayarak Fenerbahçe kalesine doğru inmesi hemen orta alandaki oyuncu tercihlerini akla getirdi.İkinci yarı bu bölgeden Zajc kenara alındı Pelkas girdi. Sosa karşılaşmayı tamamlayan oyuncu oldu.Sosa, neredeyse tüm duran topları sıfır etki ile kullandı. İlk yarının sonlarına doğru kazanılan bir serbest vuruşta takım halinde yerleşmişken topu Giresunsporlu oyuncuya neredeyse pasla teslim etti ve oradan hızlı bir hücum başladı.Merceği Sosa’ya tuttuğum gibi bir algıya neden olmak istemem; girişteki cümle ile bağlantılı düşünmeye çalışıyorum.36 yaşında bir oyuncu Sosa, seneye oynayıp oynamayacağı belli değil; sezonun burasına kadar da çok etkili olduğu, maç çevirdiğini söylemek zor.Peki neden sahada?"
"Bu sezon sözleşmesi sona ermek üzere olan Ferdi Kadıoğlu’ndan ne kadar yararlanıldı veya potansiyeli olduğunun ne zaman farkına vardık; oynamaya başladığı içinde bulunduğumuz sezondan bu yana değil mi?Öncesinde Ferdi ile ilgili genel kanı bugün ilk yarıda oyundan çıkan Zajc gibiydi. Oyuncu oynadıkça takıma alışıyor ve gelişim gösteriyor; eşyanın doğasında olan bir süreç.Aynı soru Rossi için de geçerli elbette.Bu anlatmaya çalıştığım detayı “takımın genel ortalaması” çerçevesinde değerlendirmenizi öneririm. Yoksa, şu an Fenerbahçe takımının ligdeki durumuna bakıp, herhangi bir oyuncunun çok üstün yetenekleri olduğu ve sahada olmayı hak ettiğini çok net cümlelerle iddia etmek gerçekten mümkün değil."
"İsmail Hoca’nın ilk yarı sahaya çıkardığı doğrular da vardı kuşkusuz. Haftalardır Berisha ve Serdar arasındaki kısır döngüden bu sefer Valencia’nın tercih edilmesi takıma “bireysel” anlamda bir zenginlik veya “alternatif” getirdi.Bireysel vurgusunun altını çizmeliyiz çünkü Valencia karşılaşmanın büyük bölümünü böyle oynuyor. Geçen sezon da en kritik karşılaşmaları çözen futbolcuydu.Ne Serdar ne Berisha Fenerbahçe’nin istediği, aradığı santrafor özelliğini taşıyan oyuncular oldular. Esas mesele de bu olmalı; modern futbolda “santrafor” üzerine taktik kurmak oyunun dinamizmi ve hareketliliği çerçevesinde çok zorlaştı. Bu aslında son on yılda gelişen bir süreçti ve bugün Avrupa’nın önemli liglerinde pivot santrafor dediğimiz oyuncular bulunmuyor.Valencia takım oyununa adapte olmayı başarabilse buradan büyük bir çeşitlilik çıkacak ancak bu sadece oyuncudan kaynaklanan bir durum değil; Samandıra’ya hakim olan o başıbozukluğun neticesi gemiyi kurtaran kaptan olmaya sayunuyor, diğerleri gibi. Böyle zamanlarda belki yararlı da oluyor."
"Benzer cümleleri Pelkas için de yazacağım; geçen sene yıldızı parlayan bu oyuncunun bu sezonki formsuzluğunu belirleyen Fenerbahçe’nin doğru ve istikrarlı bir teknik yönetiminin olmamasıdır.Dün her iki oyuncu da bireysel yeteneklerini konuşturarak “şahsiyet” sahibi iki gol attılar.Kazanmak, takım olgusu ile olmasa da bireysel performansları yukarı çıkararak iyi oynama duygusu sonrasında bir şeyler yapmak için özgüveni besleyen etki yaratır; ancak sezon boyunca böylesi o kadar çok tekrarlar oldu ki devamının geleceğini, daha iyi olacağını yazmada dilimi ısırıyorum.Altay, Ferdi, Mert Hakan, Valencia ve Pelkas karşılaşmanın bu anlamda göze batan iyileriydi.“Altay 5 gol kurtarışı yaptı” diye yazmak takımın sahada ne oynadığına dair nasıl bir mesaj veriyor yorumu size bırakıyorum ama kalecinin özgüvenini yerine getirmesi açısından önemli olduğuna da şüphe duymuyorum.Takımın yarısının iyi, diğerlerinin de mücadele ettiği bir karşılaşma sonrasında İsmail Hoca’ya düşen biraz daha cesur olup daha fazla genç oyuncuya şans vermesi olmalıdır."
"Hangi takıma, “Maça nasıl başlamak istemezsin?” diye sorsanız, “Bu şekilde” der.Fenerbahçe, Giresunspor karşısında deyim yerindeyse maça 1-0 yenik başladı. Salı akşamı Türkiye Kupası’nda 90+4’te yenilen golün talihsizliği, bugünkü maçın 2. dakikasında da sarı-lacivertlilerin yakasını bırakmadı. Giresunspor müthiş bir organizasyonla Fenerbahçe karşısında 1-0 öne geçti."
"Mesut Özil, İrfan Can, Ozan Tufan, Gustavo ve Crespo gibi eksiklerin olduğu Giresun deplasmanında İsmail Hoca, Zajc – Sosa- Mert Hakan üçlüsünü kullandı. Bu sezon Fenerbahçe orta saha hattını ne zaman Sosa ve Zajc üzerinden kursa en büyük sıkıntıyı bu alanda yaşadı. Bu sezon adeta yokları oynayan Sosa’nın yanında, bugün bir nebze iyi olsa da Zajc katılınca Giresunspor’un organize atakları ilk yarıda üst üste geldi.20. dakikadan sonra oyunun hakimiyetini ele geçiren Fenerbahçe, orta sahada tek başına savaşarak yıldızlaşan Mert Hakan’ın asistiyle 30. dakikada Valencia’nın ayağından eşitliği sağladı. Fenerbahçe’de sakatlıktan 104 gün sonra geri dönen Altay Bayındır da ilk yarıda Giresunspor’un kaleyi bulan 5 şutundan 4’ünü engelleyerek sarı-lacivertlileri oyunda tuttu."
"Son haftalarda dikkatimi çeken performanslardan bir diğeri de Nazım. Milli takım seviyesine kadar çıkmış bir oyuncunun bu kadar vasat bir oyun sergilemesi inanılır gibi değil. Burak Kapacak, kendi kendine demiyor mudur acaba, “Ben bu Nazım’dan formayı nasıl alamam?” diye..."
"İkinci yarıya İsmail Kartal iki değişiklikle başladı. İlk yarıda ismini 1-2 kez duyduğumuz Rossi, yerini Pelkas’a bırakırken, Zajc’ın yerine Serdar Dursun girdi. İsmail Kartal’ın oyuna soktuğu isimleri doğru bulurken, bence çıkan oyuncu Zajc’ın yerine kötü oynayan Sosa olmalıydı."
"20. dakikadan sonra üstün bir oyun sergileyen Fenerbahçe, ikinci yarıya da etkili başladı. Bu sezon her oynadığı maç sonrasında sorguya çektiğimiz Yunan futbolcu Pelkas, geçen sezonu hatırlatan müthiş bir golle takımını öne geçirdi. Fenerbahçe için artık işler daha kolay hale gelmişti ki, Serdar Dursun ceza sahası içinde yaşadığı bir pozisyonda, elmacık kemiğine aldığı darbe sonrasında yerini Berisha’ya bıraktı."
"2-1’den sonra skorun da verdiği avantajla daha rahat bir oyun sergileyen Fenerbahçe, belki 3’ü 4’ü bulacaktı ki, Berisha’ya takıldı. Evet doğru okudunuz. Giresunspor kalecisi Okan’a değil, Fenerbahçe’nin golcüsü Berisha’ya... UEFA Avrupa Ligi’nde Royal Antwerp’e müthiş gol atan Berisha gitmiş, yerine bambaşka biri gelmiş. Fenerbahçe’deki uzun süredir gelen bitiricilik sorunu hafta içi kupadan elenmesine sebep oldu. Belki de bugün 3 puanı kazanmasına engel olacaktı.Maç 82. dakikada Giresunsporlu Perez’in kırmızı kart görmesiyle tamamen koptu ve 3 puan Fenerbahçe’nin hanesine yazıldı. Maçın son dakikalarında Ferdi’nin gereksiz yere gördüğü sarı kartla haftaya cezalı konuma düşmesi, İsmail hocayı sol bekte büyük sıkıntıya sokmuş olmalı..."
"Türkiye Kupası’ndan elenen, ligde şampiyonluk umudu kalmayan ve Avrupa’da bir üst turun bile çok zor göründüğü Fenerbahçe’de bu akşam deplasmanda kazanılan 3 puan ligdeki sıralama için bir önemli bir adım oldu. İrfan Can, Ozan Tufan ve Crespo’nun dönmesiyle Fenerbahçe daha da güçlenecektir."
HERKES MİSLİ.COM'DA SEN NERDESİN? Hemen oynamak için buraya tıklayın!