Bir takımın hala bir oyun planı olmaz mı?
Deplasmanlarda yokları oynuyorlar, orayı anladık da evinde bu kadar kötü, vurdumduymaz futbol da ne demek oluyor? Kime karşı; matematiksel olarak şansı olsa bile, ligde kalması mucizelere bağlı Hatayspor’a karşı. Tıpkı 1996 yılının nisan ayında Trabzonspor’un küme düşen Vanspor’a yenilmesi gibi, dün gece de Hatayspor’a mağlup oldular. İki maçın farkı; Vanspor maçında kaçan pozisyonların sayısı belli değildi, Hatayspor karşısında bir, iki pozisyon vardı, başka da hiçbir şey yoktu.
Hafta içi yaptığı basın toplantısında ‘Hüseyin’i devre arası isteyen takım olmadı’ diyen Şenol hoca, maça Hüseyin’i sağ bek oynatarak başladı. Kimsenin istemediği ve de maç eksiği olan Hüseyin ile maça başlamak? Hem de atletik oyunculara sahip rakibe karşı! Adama sorular, Ozan ne güne duruyor?
Mendy ile Okay’ın yan yana oynatılması? Sahanın en iyisi Zubkov’un oyundan alınması gibi.
İlk yarı oynanan oyun, futbolu yazanları mezarında ters döndürmüştür! Ara ki Trabzonsporlu oyuncuları bulasın, tanıyasın? Zubkov ve Batagov’un haricinde oynanan oyuna isyan eden başka bir oyuncu yoktu.
Hal böyle olunca; orta saha yad elleri oynadı ne birkaç pas yapılabildi ne kanatlara top atıldı ne rakip karşılandı ne de merkezden kaleye şut atılabildi.
Baktınız olmuyor, Vişça sağa çekilip, Zubkov merkeze kaydırılsa fena mı olurdu?
Şenol hoca, ilk yarıdaki oyundan memnun olacak ki, ikinci yarıya da aynı kadroyla, aynı anlayışla devam etti. Bu denli kötü oyuna bir teknik nasıl olur da bu kadar sabredebilir? Örnek vermek gerekirse, öne geçilen birçok maçın kaybedilmesi gibi. Çok geçmişe gitmeye gerek yok, geçtiğimiz hafta Konyaspor maçından ders alınmadı mı?
Daha önce yapılması gereken değişiklilerin Trabzonspor geriye düştükten sonra yapılması, sonucu değiştirmedi. Değiştiremezdi, zira bordo-mavili oyuncular doğaçlama oynamaya başlamıştı; topu ayağına alan bireysel olarak bir şeyler yapma derdine düştü, giren oyuncular da sahada olanlara ayak uydurdu; bir oyun planı ve de lider özelliklere sahip oyuncu da olmayınca…
Bir takımın hala bir oyun planı olmaz mı? Kaç hafta oldu, yok arkadaş yok işte! Yüz milyon euroluk takımın oynadığı oyuna, ligdeki sıralamasına bakın, bir de yirmi beş milyon euroluk takımlara bakın. Ayrıca teknik adam değiştiren, herkesin gitti dediği Kayserispor ve Bodrumspor’un son haftalarda aldığı sonuçlara, oyununa bakın.
Dememiz odur ki, bu maçtaki mağlubiyet de birçok maçta olduğu gibi Şenol Güneş’e yazar!
Şenol hocanın yanlışları, oyuncu tercihleri, gördüğümüz kadar oyuncuları yeterince hazırlayamaması; istenmeyen sonuçları doğuruyor. Böyle de olunca, ucu tabi ki yönetime, Trabzonspor’a kaynak bulmak için gecesini gündüze katarak çalışan Başkan Ertuğrul Doğan’a da dokunuyor. Oysa mevcut yönetim ve de başkan ekonomik hamleleri yapmamış olsaydı, Trabzonspor’un bugünkü borcu 15 milyarın üzerinde olacaktı ki, gerisini düşünmek bile istemiyorum…
Umarız ve de dileriz Şenol Güneş kupa maçlarında benzer yanlışlara düşmez. Çünkü Avrupa kupalarına gitmek ve de sezonun telafisi için elde sadece Türkiye Kupası kaldı. Tamam dünkü rezil oyunun, beklenmeyen, istenmeyen skorun izahı yapılamaz, yok da zaten, amma velakin kupa maçlarında hem de kendi sahanda oynayacağın maçlarda benzer durumlar yaşanırsa, benzer hatalar yapılırsa; işte onun tanımına kelimeler yetmez!
Dip not: Hakemler ve VAR'dakiler için fazla bir şey yazmanın gereği yok; Trabzonsporlular alıştı artık. Verilen iki penaltısının VAR'ın müdahale etmemesi gerektiğini bilmeyen acemi hakemin kararından dönmesi gecenin en komik görüntülü ama sessiz fıkrasıydı!