10.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Başbuğ’un tutuklanmasını değerlendirdi. Söz konusu tutuklamaları, “Terörle mücadele edenlerin itibarsızlaştırılmasına yönelik kullanılması” olarak değerlendirdi. Başbuğ’un tutuklanması sonrası Ak Partili bazı bakanların değerlendirmelerini hatırlatan Vural, “Timsah gözyaşları” benzetmesi yaparak, “Başbuğ’un tutuklanması süreci sonrası AKP’li bazı bakanlar başta ağlamadan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere ‘üzüntülüyüz’ ifadeleri tipik bir şekilde timsah gözyaşından başka anlam taşımamaktadır” dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Başbuğ’un Yüce Divan’da yargılanması gerektiği görüşünü değerlendirirken, “Niye Anayasa Mahkemesi’ne gitme arzusundalar, anlamıyorum. Sanki Anayasa Mahkemesi’ne gidince farklı bir karar mı verecek?” dedi.
‘Yeri Başbuğ’un yanı’
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, hükümet ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı hedef alan konuşmasında İnternet Andıcı davasında mahkemeye sunulan, altında Erdoğan’ın imzasının bulunduğu bir belgenin olduğunu iddia ederek, “Bu belgeyi hazırlayan, bu andıcı hazırlayan, İlker Başbuğ’la, Genelkurmay’la işbirliği yapan Tayyip Erdoğan’ın ta kendisidir. O zaman Başbakan’ın yeri, Başbuğ’un yanıdır” dedi. Kışanak, “Biz Kürt halkı, BDP olarak, bunlardan binlerce kez davacıyız” görüşünü de ortaya koydu.
Eski bakanlar ne dediler?
Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı): “Meclis çok çok ciddi suçlamalar olmadığı sürece dokunulmazlığı kaldırmama eğilimindedir. Bu 1950’den beri Meclis’te bir gelenek haline gelmiştir. Ben böyle bir suçlamadan dolayı Meclis’in bu tür bir işlem yapacağını sanmıyorum.”
Oltan Sungurlu (Eski Adalet Bakanı): “Bu fezleke Adalet Bakanlığı’ndan Meclis Başkanlığı’na gider. Komisyonlarda dönem sonuna kadar bu dosyalar bekler. Ben böyle bir suçlama için anamuhalefet liderinin dokunulmazlığının görüşüleceğini düşünmüyorum.”