18.10.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
MEHTAP GÖKDEMİR Ankara - TBMM’deki makamında Milliyet’e konuşan Karabıyık, okulları gezdiklerini, düzenli olarak eğitimin paydaşlarıyla da çevrim içi toplantılar yaptıklarını belirterek şunları kaydetti:
101 BİN TEMİZLİK GÖREVLİSİ GEREKİYOR: 100 öğrenciye 1 temizlik görevlisi hesabından yola çıkmış olsanız 101 bin temizlik görevlisine ihtiyacımız var. Ama mevcutta 23 bin kadrolu, 42 bin filan da geçici personel sayılıyor.
ÖĞRETMEN YETERSİZLİĞİ: Öğretmen yetersizliği var. Çok sayıda ders boş geçiyor. Şu anda bir atanamamış öğretmenler var ve öğretmen ihtiyacı had safhada. Öğretmeni atamıyorsunuz ama ücretli olarak hatta bazı illerde her ilde demeyeyim ama AKP teşkilatlarından da bir referans getireni ücretli öğretmen atıyorsunuz. Ücretli öğretmen atayana kadar öğretmenleri atayın, niye atamıyorsunuz? Çünkü öncelediğiniz şey gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirmek.
REFERANS İDDİASI: Doğru dürüst bir eğitim sistemi yok. İyi bir müfredat yok. Onları zaten bir tarafta bekletiyoruz. Kovid döneminin öncelikli sorunlarını masaya yatırıyoruz. Ötekiler zaten bekliyor. Her gün daha kötüye giden bir eğitim sistemi, müfredat ve sınav sistemi var. Ama bir taraftan da yıllardır birike birike gelen ataması yapılmamış öğretmenler sorunumuz var.
KAYIT YAPTIRMIYORLAR: Yükseköğretimin sıkıntıları çok daha farklı. Yükseköğretimde çocuk bir yerden bir yere gidiyor. Orada yoksulluk, yoksunluk çok daha önünü kesiyor. Maddi yetersizliklerden kayıt donduruyor. Ama şimdi başka bir şey var, hiç kayıt yaptırmıyor. Onu göze alamıyor. Şu anda kontenjanların ikinci yerleştirme olduğu halde çok küçük bir kısmı doldu. Bu kontenjanların boş kalmasının iki sebebi var. Hem maddi sebepleri var. Çocuk oraya gidecek, orada yurt imkanını bulacak, bulamazsa özel yurtta kalacak, ev tutacak, yok, böyle bir para yok. Bir kısmı bundan tercih yapmıyor. Bir kısmı da o kadar plansız fakülte açılmış ki çocuk bakıyor. diyor ki ‘ben buradan mezun olsam ne olacak?’
TOKİ YURT YAPSIN: Yurt sorunu var. TOKİ yurt yapsın, dedik. 8 ayda yaparsınız. Bir yılda yurt sorununu çözersiniz. Derslik ihtiyacı var. Yurt ihtiyacı var. Yer gösterin, belediyelerimiz yapsın. Yok, tık yok.
REKTÖR NASIL SEÇİLECEK? YÖK kalkacak, yerine gelecek sistem demeyelim ama o sürecin nasıl olacağını biz zaman içerisinde daha açıklamadık ama planladık. Bizim için üniversitelerin özerkliği önemli. Mali özerkliğinin, yönetsel özerkliğinin olması lazım. Akademik özerkliğin olması lazım yani bizim iktidarımızda rektör akademinin kendisi tarafından seçilecek. Sadece akademisyenleri değil, öğrencisinin de çalışanlarının da söz sahibi olduğu bir sistemle seçilecek. Her üniversite kendi değerlerinde, kendi geleneksel yapısına uygun “rektör nasıl olmalı” kriterini kendi belirleyecek. Boğaziçi Üniversitesi’nin geleneklerine göre olması gereken bir rektörde aranan kriterler belki Gazi Üniversitesi’nin Hacettepe Üniversitesi’nin, Uludağ Üniversitesi’nin kriterlerinden farklı olabilir. Merkezi bir standart belirleyip de “Bir rektörde aranacak kriterler bunlardır” denmemesi gerekiyor. Bu kriterleri her üniversite kendi geleneksel yapısına göre belirlemeli. Ve o kriterlere uygun adaylar arasından o üniversitenin paydaşları, akademisyeni, çalışanı, öğrencisi, temsilcisi seçebilmeli.
‘Hedef tamamen parasız eğitim’
Biz öncelikle yurt sorununu çözeceğiz. Ve hedefimizde tamamıyla parasız bir eğitim var. Eğitim sistemini ve müfredatı tamamıyla değiştirmek gerekiyor.
ÖĞRETMENLİK YASASI: Öğretmenlerin özlük hakları yok. Öğretmenlerle ilgili sadece kendilerini ilgilendiren bir yasa bir çerçeve yok. Özlük haklarını düzenleyen ve haklarını teslim eden bir meslek yasasının olması gerekiyor. Bunun hazırlığını yaptık. 3600 ek gösterge, gelir gelmez yapacağımız çalışmalardan bir tanesi.