17.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ Ankara
ÖNDER YILMAZ Ankara - ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarına ilişkin “soykırım” ifadesini kullanmasıyla gözler ABD Kongresi ve Ermeni lobilerinin faaliyetlerine çevrildi. TBMM’nin Biden’ın “soykırım” çıkışı öncesi hazırladığı “Çeşitli Ülke Parlamentolarında Kabul Edilen Ermeni Karar Tasarıları” başlıklı raporda, diasporanın ABD Kongresi’ne yönelik altı temel hedefi olduğu tespiti yapıldı. Bu hedeflerin başında “Ermeni soykırımı tasarısını ABD Kongresi’nden geçirmek” gelirken, raporda söz konusu hedefe ulaşılmasının nasıl bir kritik kavşak olduğu “ABD’nin soykırım kararını kabul etmesi dünya kamuoyunu derinden etkileyecektir. Bu nedenle Ermeniler uzun süredir Kongre’den kararı geçirmek için yoğun çabalar harcamaktadır” ifadeleriyle vurgulandı.
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın, ülkelerin Ermeni meselesine yaklaşımını mercek altına alan raporunda, ABD’deki gelişmeler ayrı bir başlık altında incelendi. Biden’dan önceki ABD başkanları, 24 Nisan’da 1915 olayları için “Ermeni soykırımı” yerine, “felaket” veya “tarihin karanlık dönemi” gibi ifadeler kullanıyordu. ABD Senatosu 2019’da, 1915 olaylarını oy birliğiyle soykırım olarak kabul ettiğini açıklamış ancak Trump yönetimi, 1915 olaylarını “soykırım” olarak görmediklerini ilan etmişti. Trump, 24 Nisan 2019’daki açıklamasında “20. yüzyılın en kötü kitlesel kıyımlarından biri” ifadesini kullanmıştı.
Kritik kavşak
TBMM’nin raporunda, Ermeni iddialarının 1984 yılında iki karar tasarısının gündeme getirilmesiyle kamuoyunda kendine yer bulmaya başladığı ve bu konuda ABD’nin nasıl kritik kavşak olduğu şöyle anlatıldı:
“Türk-Amerikan ilişkilerinde önemli sıkıntı yaratan noktalardan biri Ermeni karar tasarıları olmuştur. Kongre’nin iki kanadında hazırlanan metinler yasalaştırılmaya ya da Kongre kararı haline getirilmeye çalışılmıştır. Bununla amaçlanan Ermeni soykırımı olduğunu resmi yollardan ilan edebilmektir. ABD Kongresi’nce kabul edilecek bir soykırımın, Türkiye ve diğer ülkelerce daha kolay kabul edileceği varsayımı bunda etkili olmuştur. Söz konusu karar tasarıları Amerikan yönetimlerinin özel çabalarıyla engellenmiştir. Yönetimler çeşitli defalar Türkiye’ye açıktan destek vermiştir.”
Bush dönemine vurgu
Raporda George Bush (baba Bush) dönemine özel vurgu yapıldı. “Neredeyse tüm Amerikan Başkanları seçim döneminde etnik gruplara bazı vaatlerde bulunur ve bu sayede onların oylarını elde etmeye çalışır” tespiti yapılan raporda, Bush yönetiminin de bu yönteme başvurduğu anlatıldı. Raporda, karar tasarısının ABD Senato Adalet Komisyonu’ndan geçirilmesi üzerine Türkiye’nin tepkisinin “Türk-ABD Savunma Konseyi toplantıları ve askeri ilişkilerin askıya alınması”, “İncirlik Üssü’ndeki F-16 uçuşlarının engellenmesi, Amerikan filolarına ziyaret yasağı konulması, Ermeni tasarısının geçmesi halinde 1990’da süresi dolacak SEİA’nın uzatılmayacağı” yönünde olduğu, karar tasarısının senatodan geçmesi halinde ise ilişkilerin kalıcı olarak derin zarar göreceğinin ABD’ye iletildiği kaydedildi. Türkiye’nin etkin girişimleri sonucu tasarının gündeme alınmasının engellendiği aktarılan raporda, Ermenileri küstürdüğünü düşünen George Bush’un 24 Nisan günü yayınlanan mesajında “1915 olaylarını kastederek bir milyon Ermeni’nin öldürüldüğünü ve bu katliamın 75. yılında onlarla olduğunu söylediği” anımsatıldı.
Eyalet taktiği
Raporda, bu gelişmelerin ardından Ermenilerin doğrudan kongreden karar tasarısını geçirmek yerine, taktik değiştirerek, eyaletler bazında karar tasarılarını onaylatmaya yöneldiği ve ilerleme kaydettikleri vurgulandı.
Zor dönemi kolluyorlar
Raporda, Ermeni lobilerinin bu amaçları gerçekleştirebilmek için daha çok 24 Nisan’lar ve Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde zor anların yaşandığı dönemleri kollayarak girişimde bulunduklarına dikkat çekildi. Ermenilerin diğer lobi gruplarıyla da ittifak girişimleri olduğu belirtilen raporda, şu değerlendirme yapıldı: “Sonuç olarak, Ermenilerin Soğuk Savaş’tan günümüze kadar çabaları; eyaletlerde kararlar aldırmak, 24 Nisan gününü ‘anma günü’ olarak kabul ettirmek, eğitim programlarına Ermeni iddialarını yerleştirmek, Türklerin ABD’deki kazanımlarını engellemek, Kongre’den soykırım kararını geçirmeye çalışmak, Kongre’de Türkiye ve Azerbaycan lehine çıkabilecek kararları engellemek, Başkan’a ‘soykırım’ dedirtebilmek şeklinde sürmüştür. Ancak ilişkilerin temel dinamiğinin Ermeni sorunu olmadığı, sorunun ilişkiler bozulduğunda etkili hale geldiği, ilişkiler düzeldiğinde ise yönetimin kolayca Kongre üzerinde gücünü kullanabildiği görülmektedir. Sorunun, Ermenilere ve Türklere ABD ile ilişkilerinde zaman ve enerji kaybettirmenin dışında fazla bir etkisi bulunmamaktadır. Bu yolla Türkiye’nin soykırım iddialarını kabul etmesi, Ermenilerin ise bu iddialarından vazgeçmesi mümkün görünmemektedir.”
Diasporanın altı hedefli stratejisi
TBMM Raporu’nda Ermenilerin ABD Kongresi’ne yönelik hedefleri şöyle özetlendi:
1-) Ermeni soykırımını, ABD Kongresi’nden geçirmek
2-) Ermenistan’a her türlü Amerikan yardımını sağlamak
3-) ABD-Ermenistan ilişkilerini devamlı surette iyi şekilde tutmak
4-) ABD-Azerbaycan ilişki-lerinin Ermenistan’a zarar verecek şekilde gelişmesini engellemek ve Azerbaycan’a dönük yaptırımlar uygulanmasını sağlamak.
5-) Türkiye-ABD ilişkilerinin ‘Ermeni Davası’na zarar verecek şekilde gelişmesini engellemek
6-) Rum ve ayrılıkçı Kürtçü gruplar ile Türk çıkarlarını olabildiğince fazla engelleyebilmek.
YARIN: ERMENİ KARAR TASARILARINA KARŞI HÜKÜMETİN VE TBMM’NİN YÜRÜTTÜĞÜ FAALİYETLER