06.04.2021 - 18:24 | Son Güncellenme:
AA
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Michel ve Leyen'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabulüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, AB Komisyonu Başkanı Leyen ve AB Konseyi Başkanı Michel ile görüşmesi genel olarak olumlu bir atmosferde gerçekleşti ve görüşmede Türkiye-AB ilişkileri etraflıca değerlendirildi." ifadesini kullanan Kalın, şunları aktardı:
"Sayın Cumhurbaşkanımız, AB ile ilişkilerin geleceği ile ilgili Türkiye'nin perspektifini ortaya koyarak, Türkiye'nin AB sürecinin nihai hedefinin tam üyelik olduğunu ifade etti. Göç mutabakatının güncellenmesi, Gümrük Birliği'nin yenilenmesi, Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlanması, halklar arası temaslar ve üst düzey siyasi istişareler konularının gündeme geldiği görüşmede, AB'nin pozitif gündemi destekleyecek somut adımlar atması gerektiği belirtildi. Türkiye ile AB arasındaki siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin güçlenerek seyrinin hem Türkiye ve Avrupa ülkelerinin istikrarına hem de küresel barışın sağlanmasına katkı sunacağı dile getirildi. Mülteci sorununun ortak sorumluluk bilinciyle ele alınması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda, bölgede yeni bir mülteci dalgasının yaratacağı istikrarsızlık ve insani krize karşı göç mutabakatının ivedilikle yenilenmesi ihtiyacı hatırlatıldı."
İbrahim Kalın, görüşmede, terörle mücadelede iş birliğinin öneminin altının çizildiğini vurgulayarak, kalıcı istikrar ve güvenlik için DEAŞ, PKK/YPG, FETÖ gibi her türlü terör örgütüne karşı etkin ve ortak mücadele yürütülmesi gerektiğinin dile getirildiğini belirtti.
"Kadına şiddetle mücadele devam edecek"
Toplantıda Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamındaki gelişmeler, aşılama süreçleri ve muhtemel iş birliği alanlarının da değerlendirildiğini aktaran Kalın, şunları kaydetti:
"Bölgesel krizlere sürdürülebilir çözümler üretilmesinin, Türkiye ve AB ülkelerinin ortak menfaatine olduğu vurgulanan görüşmede, Suriye, Irak, Libya, Karabağ, Doğu Akdeniz konuları da ele alındı. Sayın Cumhurbaşkanımızın önerdiği Doğu Akdeniz Konferansı'nın da Akdeniz'in bir barış denizine dönüşmesi yolunda önemli bir rol oynayacağı belirtildi. Türkiye'de devam etmekte olan davalarla ilgili hukuki sürece herkesin saygı göstermesi gerektiği açık bir şekilde ifade edildi. Toplantıda ayrıca bazı üye ülkelerin Türkiye-AB ilişkilerini esir almasına müsaade edilmemesi gerektiğinin önemi vurgulandı. Çeşitli mecralarda dile getirilen Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılması konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımız, konuya açıklık getirerek, 'kadına karşı şiddetin küresel bir sorun olduğunu ve bu şiddetin her türüyle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini' belirtti. Mevcut yasalar çerçevesinde hukuki mekanizmaların daha da güçlendirilerek kadına karşı şiddetle mücadelede çok daha etkin neticelere ulaşılacağı ifade edildi."