19.10.2021 - 12:56 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı siyasetçilerin toplumu kanser hücresi gibi saran İslam düşmanlığıyla mücadele etmek yerine bunu istismar etmenin, siyasi ranta çevirmenin ve oya devşirmenin hesabını yaptıklarını belirtti.
Erdoğan, "TRT World Forum 2021"e video mesaj gönderdi. TRT World Forum'un dünya, bölge ve ülke için hayırlara vesile olması dileklerini ileten Erdoğan, yurt içinden ve yurt dışından Forum'a katkıda bulunacak tüm bilim, medya, siyaset insanlarına şükranlarını sundu, TRT yönetimi ile programa destek veren kurum ve kuruluşları da tebrik etti.
Erdoğan, insanlık olarak bir süredir ekonomik, sosyal, siyasi, beşeri boyutları olan büyük bir sağlık krizi ile mücadele edildiğini anımsatarak, "Yaklaşık 2 sene önce hayatımıza giren Kovid-19 salgını etkisini yitirmekle birlikte gündemimizi işgal etmeyi sürdürüyor. Salgının artçı sarsıntılarını, ekonomi başta olmak üzere farklı alanlarda hissetmeye devam ediyoruz. Böylesi devasa bir krizin ardından hayatın eski normaline dönmesi elbette zaman alacaktır." diye konuştu.
Bu süreçte yaşananların, artık dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, son 2 yıla damgasını vuran bu salgının, bireylerin kendilerine, içinde bulundukları topluma ve küresel siyasete yaklaşımlarını kökten değiştirdiğini söyledi.
"DÜNYADA BARIŞ VE ADALETİ SAĞLAMAKLA GÖREVLİ KURUMLAR BİR KEZ DAHA SINIFTA KALMIŞTIR"
Küresel sistemdeki tenakus ve paradoksların daha önce hiç olmadığı kadar gün yüzüne çıktığını vurgulayan Erdoğan, "Özellikle refah bakımından dünyada üst sıralarda yer alan ülkelerin sağlık ve sosyal yardım altyapılarının ne derece kırılgan olduğu görülmüştür. Tüm insanlığın geleceğini tehdit eden bu kriz karşısında dünyada barış ve adaleti sağlamakla görevli kurumlar bir kez daha sınıfta kalmıştır. Az gelişmiş ülkeler ve yoksul toplum kesimleri kaderlerine terk edilmiş, ticarette korumacılık artarken tedarik zincirlerinde kırılmalar yaşanmıştır. Ekonomik sıkıntılarla birlikte batılı ülkelerde nefret suçları ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. " ifadelerini kullandı.
"Sosyal devlet" kavramı ağır yara alırken, gelir adaletinin daha da kötüleştiğini, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığının yeniden alevlendiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nitekim buz dağının sadece görünen kısmı olsa bile istatistikler bizi, vatandaşlarımızı ve tüm insanlığı bekleyen tehditleri ortaya koyuyor. Avrupalı siyasetçiler toplumu tıpkı bir kanser hücresi gibi saran İslam düşmanlığı ile mücadele etmek yerine bunu istismar etmenin, siyasi ranta çevirmenin, oya devşirmenin hesabını yapıyor. Uzun yıllardır bu tehditlere dikkat çeken bir siyasetçi olarak şahit olduklarımız karşısında endişelerimiz daha da artıyor. Açıkçası küresel barış ve adaleti tesis yolunda tarihi bir fırsatın heba edildiğini görmekten üzüntü duyuyoruz.
Bize büyük bir aile olduğumuzu tekrar hatırlatan koronavirüs salgınını ne yazık ki iş birliği ve dayanışma açısından hakkıyla değerlendiremedik. Dünya genelinde 5 milyona varan ölümleri virüse veya yetersiz sağlık hizmetlerine bağlamak hem kolaycı hem de hatalı bir yaklaşım olacaktır. Bu tablonun ortaya çıkmasının en önemli sebebi, zayıf yerine güçlüyü koruyan, paylaşma yerine sömürüyü teşvik eden, kanaat yerine hırsı, bencilliği, tamahkarlığı özendiren mevcut sistemdir."
"BM VE DİĞER ULUSLARARASI KURUMLARDAKİ REFORM İHTİYACI ARTIK GÖRMEZDEN GELİNEMEZ"
Erdoğan, Birinci Dünya Savaşı sonrası temelleri atılan İkinci Dünya Savaşı sonrası tahkim edilen bu sistemin uzun süredir adalet ve istikrar üretmediğine dikkati çekerek, "İslam aleminin söz hakkının olmadığı, Afrika'nın, Latin Amerika'nın, Güney Asya'nın taleplerinin dikkate alınmadığı sadece gücü elinde bulunduran beş ülkenin çıkarlarının gözetildiği bu sistemin halihazırdaki yapısı ile devam etmesi mümkün değildir. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumlardaki reform ihtiyacı artık görmezden gelinemez." dedi.
Türkiye olarak bu reform ihtiyacını yıllardır, "Dünya beşten büyüktür" ifadesiyle dile getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, bu konudaki somut tekliflerini kısa süre önce, 'Daha adil bir dünya mümkün' diyerek, milletle ve tüm dünyayla paylaştıklarını belirtti.
Böylece sadece eleştirmek yerine, temsilde adaletin sağlandığı ve veto imtiyazının kaldırıldığı bir Birleşmiş Milletler için ilkeli, kapsamlı, stratejik ve uygulanabilir bir model sunduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"76. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında yaptığım görüşmelerde ülkemizin bu çabalarının makes bulduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyduk. Tüm mazlum ve mağdurlar adına yürüttüğümüz bu mücadeleyi çok daha yukarılara taşımakta kararlıyız. İnsanı merkeze alan, adaleti ve hakkaniyeti önceleyen, güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu küresel bir düzen kurulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. 'Güç ve Paradoks: 21. Yüzyılda Büyük Stratejiyi Anlamak' teması altında TRT World Forum'da yapılacak tartışmaların bizlere yeni ufuklar açacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Forum'un başarılı geçmesi dileklerini de iletti.