SiyasetCumhurbaşkanı Erdoğan'dan İmamoğlu'na 'balıkçı' tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İmamoğlu'na 'balıkçı' tepkisi

29.01.2022 - 15:41 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun’da toplu açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul'da karla mücadele tartışmasıyla ilgili Erdoğan, 'Sel felaketi oldu Bakan arkadaşlarım ben hep birlikte Doğankent'te Dereli'deydik, balıkçıya gitmedik. Nereye gittik? Biz vatandaşlarımızın yanına gittik. Onlarla beraber olduk, dertleriyle dertlendik' dedi. Döviz kuru ve enflasyon konusunda da mesaj veren Erdoğan, 'Geçtiğimiz aralık ayının 20'sine kadar döviz kurundaki suni dalgalanmanın önünü nasıl kestiğimizi biliyorsunuz. Tedbirlerimizi aldık. Faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon daha da düşecek.' ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun Dereli'deki Afet Konutları, İşyerleri ve Altyapı Yatırımları Açılış Töreni'nin ardından Giresun Belediyesini ziyaret etti, Atatürk Meydanında aralarında Çotanak Spor Kompleksi ile Aksu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de yer aldığı yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katıldı. Törene; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Nurettin Canikli, Çiğdem Karaaslan ve Ömer İleri de katıldı.

Haberin Devamı

Törende hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarlarının kente kazandırdığı yatırımlardan bahsetti. Dereli'de yaşanan afeti anımsatan Erdoğan, "Sizlerin güvenine layık olabilmek için merkeziyle ilçeleriyle köyleriyle Giresun'un tamamında tüm imkanlarımızla çalışıyoruz, çalışacağız. Biraz önce göre Derelideydim biliyorsunuz. Meydana gelen sel felaketinde aralarında Dereli'nin de bulunduğu 7 ilçemizde can ve mal kayıpları yaşamıştık. En çok hasar da Derelide olmuştu. Arama ve kurtarma çalışmalarının ardından hemen kolları sıvayarak Dereliyi; konutları, işyerleri ve altyapısıyla adeta hamdolsun yeni baştan inşa ettik. Bir daha beli doğrultamaz denilen bu ilçemizin 1 yıl gibi kısa bir sürede tekrar ayağa kaldırdık. Zira biz söz verirdiysek yaparız; laf değil iş üretiriz iş. Laf ola beri gele değil, Dereli orada Giresun merkez burada" dedi. 

Haberin Devamı

BALIKÇIYA GİTMEDİK

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlunu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dereli'de yapılan işler, bu ülkede devletin ve hükümetin, vatandaşına sahip çıkma, dertlerini çözme, kayıplarını telafi etme konusundaki gücünü, imkanlarını, kararlılığını göstermesi bakımından önemli bir örnektir. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum; sel felaketi oldu bakan arkadaşlarım, ben hep birlikte Doğankent'te, Derelideydik, balıkçıya gitmedik. Balıkçıya gitmedik, nereye gittik? Biz vatandaşlarımızın yanına gittik. Onlarla beraber olduk, onların derdiyle dertlendik ama birileri de bakıyorsunuz, bir yerlerde kafayı bulmaya gidiyor, öbür tarafta kar, bora, fırtına esiyor; hiç umurlarında değil. Bu belediye başkanlığını ben de yaptım hem de İstanbul'da. Öyle kar, bora, fırtına olacak, deprem olacak, sel olacak, yok Bodrum'a git, yok bilmem şuraya-buraya git. Bizim kitabımızda o yok. Bizim kitabımızda halkınla beraber olacaksın. Ah kardeşlerim ah; işte deprem felaketlerinde o yangın afetlerinde benim bakan arkadaşlarım neredeydiler? Antalya'da, Muğla'da, Kastamonu'da Bozkurt'taydılar. Peki Cumhurbaşkanı neredeydi? O da onların yanındaydı. Tek tek dolaştık. Niye? Sen devletsin devlet. Sen onları kendi başına bırakamazsın, hemen onların yanında yerini alacaksın, eksikleri bir an önce gidereceksin" diye konuştu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

2002 yılında ülke yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde milletimize ne demiştik? Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet; bunların üzerinde yükselteceğiz, demiştik. Bunlar yetmez başka ulaşım, enerji, tarım ve dış politika dedik, bütün bunlar üzerinde yükselen bir Türkiye'yi inşa ettik. İşte ben şimdi görüyorum ki Giresun bizden aldığı bu enerjiyle şu anda karşındaki topluluğa bakıyorum aynı sinerji burada da var. Zira demek ki birbirimize aşığız. Aşk öyle bir şeydir ki kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Biz sizi seviyoruz ve siz de yok oluyoruz. Bununla da kalmıyor, hizmet ve yatırımlarımızla sürekli eğitimde 76 üniversite ile başladık; şu anda Türkiye'nin 81 vilayetinde 206 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Ya biz dertliyiz be biz bu millete aşığız aşık. Bizi bu dert, yollara döktü. Ferhat olduk Şirine ulaştık. Öyle Ferhat olmak her kişinin karı değil. Ferhat Şirin'le işte bu yolculukta buluşuyor. Ne mutlu bize. 

Haberin Devamı

TÜRKİYE 2 ASIRLIK KALKINMA MÜCADELESİNİN ÖNEMLİ SAFHALARINDAN GEÇİYOR

Açılışı yapılacak 1 milyar 398 milyon maliyetli yatırım ve projelere ilişkin de konuşan Erdoğan, Bugün burada toplam yatırım tutarı 1 milyar 398 milyon lirayı bulan 78 kalem eser ve hizmetin açılışını yapmış oluyoruz. Şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Giresunu bu yatırımlarla buluşturan bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyemizi, yüklenici firmaları mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. Türkiye, 2 asırlık kalkınma mücadelesinin en önemli safhalarından birinden geçiyor. Bu iki asır boyunca ülkemizi hak ettiği demokrasi ve ekonomi seviyesini gerisinde bırakmak için oynanan oyunlar yüzünden milletçe başımıza gelmedik şey kalmadı. Bu sebeple yıktılar, bin bir zahmet ve fedakarlık ile kurduğumuz cumhuriyetimizi kadük bırakmak için her yolu denediler. Tek parti faşizminden vesayet gölgesine, darbelerden terör örgütlerine kadar kullanmadık araç bırakmadılar. Milletimiz o eşsiz ferasetiyle her defasında bu tuzakları gördü ve bozmayı bildi. Rahmetli Menderes'in rahmetli Özal'a kadar nice siyaset ve devlet adamına verilen büyük desteğin gerisinde işte bu anlayış vardır. AK Parti'nin kuruluşu, iktidara gelişi ve 20nci yılına erişmesine milletimizin üzerinde oynanan oyunlara verdiği en esaslı cevaplardan biridir. Tabi bu 20 yıllık serencamımıza baktığımızda nice büyük sınamaları aşarak bugünlere geldiğimizi görüyoruz dedi.

Haberin Devamı

GELECEĞİMİZE GÜVENLE BAKMAK İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ İMKANA SAHİBİZ

Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlara da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Özellikle son 10 yılımızda sokakları karıştırmaktan teröre, darbe girişiminden ekonomik tetikçiliklere kadar atlatmadığımız badire kalmadı. Bölgemizdeki ülkelerin önemli bir kısmı maalesef bu sınamaları geçemedi. Pek çok devlet paramparça oldu. İşte şu anda Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz. Milyonlarca insan, kendi ülkelerinde veya sığındıkları yerlerde sefalet altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Bunların bir kısmına da biz sahip çıktık. Hamdolsun Türkiye olarak bu karanlık dönemi, devletimizin bütünlüğüne de milletimizin birliğine de halel getirmeden geride bıraktık. Şöyle bir dünyaya baktığımızda gerçekten şükredecek çok şeyimiz olduğunu görüyoruz. Bu dönemde sıkıntılar çekmedik mi? Elbette çektik bu dönemde bedeller ödemedik mi? Elbette ödedik. Kimi zaman huzurumuz kaçtı, kimi zaman canımız yandı, kimi zaman kanımız döküldü, kimi zaman cebimiz zarar gördü, terör çok can yaktı. Ama hamdolsun bölgesinde ve dünyada giderek daha çok güçlenen bir devletimiz, geniş bir hak ve özgürlük alanımız, istihdamı ve üretimi ile giderek büyüyen bir ekonomimiz var. Velhasıl geleceğimize güvenle bakmak için gereken her türlü imkana sahibiz. İstikrar var, güven var. Bu güven ve istikrar bizi dünyada güçlü ülkeler arasına yerleştirdi. Türkiyeyi başka türlü istedikleri yerlere çekemeyenler, son yıllarda tüm güçleri ile ekonomimize yükleniyorlar.

CUMHUR İTTİFAKI OLARAK BUNLARIN ÜZERİNE ÜZERİNE GİDİYORUZ

Muhalefeti de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 

Hatırlayın, güya dünyanın en büyük ülkesinin başındaki kişi, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde Türkiyenin ekonomisini mahvetme tehditleri savurdu. Batılı finans kuruluşları, serbest piyasa ekonomisine taban tabana zıt manipülasyonları ekonomimize darbe üstüne darbe vurmaya kalktı. Sınırlarımıza dayanan terör örgütleri de aynı projenin parçası olarak üzerimize salındı. Şimdi soruyorum. Gabarda, Cudide, Tendürekte, Besler Deresinde nerede o teröristler? Hepsini mağaralara gömeceğiz dedik ve gömdük mü? Gömüyor muyuz? Ah benim vatandaşım sokaklara çıkamıyordu. Şimdi çıkıyor mu? Çıkıyor. Niye? Güçlü bir irade var, terörle mücadelede bir güç var ve yılmadan, usanmadan, biz Bunların inlerine gireceğiz dediğimizde bunların bazıları dalgasını geçiyordu. Ama şimdi hepsi süt dökmüş kediye döndü. Ülkemizdeki kimi çevreler üzüntüyle belirtmek isterim ki bu gavurların değirmenine su taşımak için adeta birbirleriyle yarıştılar. CHPnin başını çektiği bu kesimler, ülkenin ve milletin felaketi üzerinden kendi çıkarlarını inşa etmenin peşine düştüler. Hamdolsun başaramadılar, başaramayacaklar. Cumhur İttifakı olarak bunların üzerine üzerine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz. Çünkü yaşadığımız her hadise, milletimize bunların gerçek yüzünü gösteriyor. Dün vesayetin yanında yer alarak demokrasiye ihanet etmişlerdi. Dün terör örgütlerine payandalık yaparak, vatanım bütünlüğüne göz dikmişlerdi. Dün darbecilere yancılık yaparak, istiklalimizi karartmaya kalkışmışlardı. Dün sınır ötesi hareketlerimize karşı çıkarak, bekamıza kastetmişlerdi. Dün ekonomimize yönelik tuzaklara destek vererek, aşımıza zehir atmaya niyetlenmişleri. Bugün de aynı gaflet, delalet ve ihanet çizgisinde yürümeyi sürdürüyorlar. Yalanla iftira ile çarpıtma ile gerçekleri gizleyerek hakikatleri tersyüz ederek, milleti kandıracaklarını sanıyorlar. Hâlbuki ki bunlar daha kendi partilerini yönetmekten acizler. Bunlar, kendi belediyelerinde şehirlere hizmet vermekten acizler, ülkenin milli çıkarlarını içeride ve dışarıda savunmaktan acizler. Çünkü bunlar milletimizin ver yiyem ört yatam, bekle canım çıkmasın diye tarif ettiği türün mensuplarıdır. İşte bunun için de hiçbir zaman iflah olmamışlardır. 

FAİZİ İNDİRECEĞİZ, BİLİN Kİ ENFLASYON DA İNECEK

Döviz kurunu istikrara kavuşturduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

Bunları söylerken yaşadığınız sıkıntıları, yaptığınız fedakarlıkları, altına girdiğiniz yükleri görmezden gelmiyoruz. Tam tersine hepsinin de farkındayız, hepsini de yakından takip ediyoruz. Hepsinin de çözüm yollarını arıyor, buluyor ve hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz Aralık ayının 20sine kadar döviz kurunda yaşanan suni dalgalanmanın önünü nasıl kestiğimiz 20 Aralık itibarıyla biliyorsunuz. Önce piyasanın kendi dinamikleri içinde bu dalgalanmanın durulmasını bekledik, baktık bu iş milletimize ciddi zararlar verecek bir yere doğru gidiyor, hemen tedbirlerimizi aldık, mekanizmalarımızı kurduk ve kuru tekrar istikrara kavuşturduk. Enflasyonun sizlerin üzerinde ciddi bir yük haline dönüştüğünü biliyor, görüyoruz. Bakın tekrar ediyorum faizle mücadelemi biliyorsunuz; faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek. Daha düşecek, asgari ücrette verdiğimiz sözü tuttuk. Memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanlarımızın gelirlerine yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanımızı enflasyona ezdirmedik. Bizim iki büyük hassasiyetimiz var, birincisi ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamaktır. Çünkü can güvenliğiniz yoksa diğer her şey anlamsız hale gelir. İkinci hassasiyetimiz de insanlarımızın geçim kapısını yani istihdamı ayakta tutmak ve sürekli geliştirmektir. Çünkü işiniz varsa geliriniz varsa fiyatlar bir parça yükselmiş de olsa hayatınızı sürdürebilir, önünüzü ancak görebilirsiniz. Ama işinizi kaybettiğinizde fiyatların yüksekliğinin düşüklüğünün hiçbir önemi kalmıyor. Çünkü geliriniz tamamen kesiliyor. İşte bu anlayışla ekonomi programımızı; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüme üzerine bina ettik. Döviz kuru istikrara kavuşur, enflasyon düşer, pahalılık ortadan kalkar. Bunların hepsi de gelip geçicidir. Ama üretimde, istihdamda, ihracatta yakaladığımız başarılar kalıcıdır. Yapılan her yatırım açılan her üretim ve hizmet tesisi, nesiller boyunca ülkemize ve insanlarımıza kazandırmaya devam edecektir. Milletimden bu noktada bizimle beraber bu yolda yürümelerini istiyorum. Nasıl demokrasimizi, güvenliğimizi, altyapımızı, bölgesel ve küresel siyasi gücümüzü, iftihar verici bir seviyeye çıkardıysak inşallah yakında ekonomide de benzer bir başarıya hep birlikte imza atacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiyeyi, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeden aldığımız her nefes, içtiğimiz her yudum su, yediğimiz her lokma bize zehir. Ne zaman ki ülkemizi bu hedefimize de ulaştıracağız işte o vakit evlatlarımıza 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir ülkeyi gururla teslim edebiliriz. Bugüne kadarki her mücadelemizde yanımızda olan Giresun'un bu kutlu yolda da desteğini bizden esirgemeyeceğine, yürekten inanıyorum. Açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin bir kez daha şehrimize hayırlı olmasını diliyorum diyerek konuşmasını tamamladı.