08.06.2021 - 15:50 | Son Güncellenme:
DHA
Adalet Bakanı Gül, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonunda sunum yaptı. Bakan Gül, kadına karşı şiddetin din, dil, ırk, coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyi fark etmeksizin tüm dünyada görülen bir sorun olduğunu söyledi. Gül, "Anayasamızın da işaret ettiği gibi, başta yaşam hakkının korunması olmak üzere kişinin maddi ve manevi varlığının korunması temel bir haktır. Bu yönüyle kadına yönelik şiddetle mücadele, bizim için bir insan hakları mücadelesidir. Bu doğrultuda şiddetle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de yarın da sıfır tolerans ilkesi ile kararlılıkla sürdüreceğiz. Şiddete hiçbir tahammülümüzün olmadığını ve şiddetle mücadelemizin kesintisiz devam edeceğini tekrar dile getirmek istiyorum. Bu konu bizim için istatistik meselesi değil. Bir kadın bile şiddete maruz kalsa, şiddet mağduru olsa 'neden biz bu şiddeti önleyemedik' meselesiyle olaya baktığımızı ifade etmek isterim" diye konuştu.
'EN ETKİLİ YOL ÖNLEYİCİ FAALİYETLER'
Bakan Gül, kadına karşı şiddetle mücadelede şiddeti doğuran sebeplerin ortadan kaldırılmasının öncelikli meseleleri olması gerektiğini söyleyerek, "Şiddet esasen neden değil, sonuçtur. Şiddetle, doğmadan mücadele politikaları yürütülmesi ve şiddeti önleyici mekanizmaların öncelenmesi sayesinde daha başarılı neticeler alınacağı da muhakkaktır. Kişiyi şiddete iten sebepler, eğitimsizlik, psikolojik sorunlar, ayrılık sürecindeki gerginlik, bağımlılık yapan maddeler gibi geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Şiddet eylemlerinin önüne geçebilmenin en etkili yolu önleyici faaliyetlerdir. Şiddet vuku bulmuşsa yargı gereken cevabı hızlı ve adil şekilde vermektedir" ifadelerini kullandı.
'NE GEREKİYORSA YAPARIZ'
Şiddetin temeline inerek önlemenin tek başına yargının işi olmadığını belirten Gül, "Şiddet olgusu sadece mağdurlar üzerinde bıraktığı etkiyle de ölçülemez. Şiddet toplumsal dokuyu etkilemekte, toplumsal güveni de zedelemektedir. Bir kadına yöneltilen şiddet toplumun bütününe yöneltilmiş şiddettir, bir tehdittir, tehlikedir. Dolayısıyla o kadın bağlamında ele almamak lazım toplumun ortak meselesi olarak değerlendirmemiz gerekmektedir. 'Yaptık, bitti, bu kadar' anlayışı içinde olmadık. Bu konuda kadına yönelik şiddetle mücadele için ne gerekiyorsa bu hususta kanunsa kanun, gerekiyorsa anayasayı değiştirmek, bir kadının daha şiddete uğramaması için o konuda da her türlü çabayı göstereceğiz, gösterdik, bundan sonra da aynı yaklaşımı sürdüreceğiz. Yeter ki kadına yönelik şiddeti önleyici engelleyici bir netice alalım" diye konuştu.
KADIN SAVCI VE HAKİM SAYISI ARTTI
Bakan Gül, 2002'de 3 bin 114 olan erkek cumhuriyet savcısı sayısının 2021'de yüzde 88 artarak 5 bin 845'e yükseldiğini, 2002’de 122 olan kadın cumhuriyet savcısı sayısının ise 2021’de yüzde 755 artarak bin 43'e yükseldiğini söyledi. Gül, erkek hakim sayısının ise 2002’de 4 bin 388 olduğunu bu sayının yüzde 85 artarak 2021’de 8 bin 124’e yükseldiğini, kadın hakim sayısının ise 2002’de bin 725 olduğunu 2021’de bu sayının ise yüzde 302 artarak 6 bin 930 olduğunu belirtti.
'İLK 5 AY 272 KİŞİYE ELEKTRONİK KELEPÇE'
Bakan Gül, kadına şiddet olaylarında 2020’de 244 bin 985 kişi hakkında önleyici tedbir kararı verildiğini, aynı yıl 7 bin 293 kişi hakkında ise koruyucu tedbir kararı uygulandığını söyledi. Bakan Gül, elektronik kelepçe uygulamaları hakkında da bilgi verdi. Gül, "2020’de 233 kişiye elektronik kelepçe takılmıştır. 2021’in ilk 5 ayında ise 272 kişiye elektronik kelepçe uygulanmıştır" diye konuştu.
TEDBİR KARARINA UYMAYAN 4 BİN 820 HAPİS
Bakan Gül, korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmaması konusunda 2020’de 137 bin 535 tedbir uygulandığını, korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi konusunda yine aynı yılda 47 bin 544 kişiye tedbir uygulandığını belirtti. Kadına şiddet uyguladığı tespit edilen 10 bin 300 kişinin 2020’de bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahını kolluğa teslim ettirildiğini söyleyen Gül, kolluk birimlerinden gelen tedbir taleplerinin yüzde 70’inin tedbir hakimleri tarafından kabul edildiğini kaydetti. Bakan Gül, tedbir kararlarına uymadığı için 4 bin 820 kişiye zorlama hapsi verildiğini söyledi.