23.06.2022 - 10:50 | Son Güncellenme:
Şifanur SANSAR/ANKARA (DHA)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiltere Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Bakanı Elizabeth Truss ile Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu ve Elizabeth Truss görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, mevkidaşıyla Türkiye-BM ilişkisi, Ukrayna, NATO ve Suriye konularını ele aldıklarını belirterek "İkili ticaret hacmimizi ve ekonomik işbirliğimizi de artırmak için çalışıyoruz. Geçen sene 20 milyar dolarlık ticaret hacmimize çok yaklaştık. 19,3 milyar dolarlık ticaret gerçekleştirdik. Birleşik Krallık 2021 yılında Almanya ve ABD'nin ardından en çok ihracat yaptığımız 3'üncü ülke oldu. Şimdi hedeflerimizi büyütmek istiyoruz. Öncelikle serbest ticaret anlaşmasının kapsamının genişletilmesi için çalışıyoruz. Diğer taraftan Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (JETCO) ve iş forumunun toplantılarını da bu sene içinde gerçekleştirmeyi istiyoruz. Bu mekanizmaların ticaretimizi ve ekonomik birliğimizi arttırmada çok etkili olduğunu gördük. Diğer taraftan iş dünyamızın yatırımlarını da arttırmak istiyoruz. Önündeki bazı engellerin kaldırılması konusunda da bugün Truss'a, İçişleri Bakanlığıyla görüşerek bu sorunların halledilmesi konusunda değerlendirmede bulunduk" dedi.
'SURİYEDEN GELEN TERÖR SALDIRILARI GÜNDEMİMİZDE'
Bakan Çavuşoğlu, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace'nın da Türkiye’de olduğunu kaydederek, "Özellikle savunma sanayi alanında da iş birliğimizi geliştirmek için çalışıyoruz. Enerji konusunda iş birliğimizi artırıyoruz. Terörle mücadele konusunda, Birleşik Krallık bizim müttefikimiz ve PKK terör örgütü aynı şekilde Birleşik Krallık tarafında da terör listesinde. Ama son zamanlarda bazı artışlar oldu. Bizim de iade taleplerimiz var. Mal varlığı dondurma taleplerimiz var. O konularda bugün gündeme getirdik. Gerek PKK, gerek FETÖ, gerekse DHKP-C gibi terör örgütleri hakkında beklentilerimizi de aktarmış olduk. Bölgesel konuları da değerlendirdik. Özellikle Ukrayna, NATO'nun genişlemesi, Suriye'de insani yardımlarla ilgili güvenlik konseyinin süresinin uzatılması gibi konuları da ele aldık. Her biri önemli konu. Ve Suriye'den özellikle gelen terör saldırıları da bizim gündemimizde. Eğer bu güvenlik konseyinin ilgili kararı uzatılmazsa neler yapabiliriz? Oradaki insanlara insani yardımları nasıl gösterebiliriz? Bunları da değerlendirdik. Ukrayna'dan tahıl ihracatı konusunda yaptığımız çalışmalar hakkında bugün bilgiler de verdik. Bu konuda Birleşik Krallık ile de iş birliğimizi sürdüreceğiz. Aynı şekilde diğer bölgesel konularda da istişarelerimizi sürdürmek istiyoruz. Hem ikili ilişkilerimizi, hem NATO çerçevesinde güvenlik iş birliğimizi hem de bölgesel konularda stratejik ortağımız, Birleşik Krallık ile iş birliğimizi artırarak devam ettirme kararlılığındayız" diye konuştu.
'ANLAŞMA SAĞLANIRSA UKRAYNA KARASULARI DIŞINDA GÜVENLİ BÖLGE OLUŞTURULACAK'
Ortak açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Çavuşoğlu, tahıl krizinin çözümü noktasında atılan somut adımlara ilişkin "Bildiğiniz gibi Ukrayna'dan tahıl ihracatını gerçekleştirmek için bir Birleşmiş Milletler planı var. Yani biz çabalarımızı BM ile beraber sürdürüyoruz. Hem Ukrayna'yla hem de hem de Rusya'yla sürekli temas halindeyiz. BM'nin bu planını uygulanabilir olarak görüyoruz. O nedenle de güçlü bir şekilde destekliyoruz. Ayrıca bu sürecin meşruiyeti bakımından da önemli buluyoruz. BM'nin planında kısaca İstanbul'da eğer bir anlaşma olursa kontrol merkezi kurulacak. Ukrayna karasularının hemen dışında bir güvenli bölge kurulacak. Burada özellikle Ukrayna limanlarına gidecek gemilerin kontrolü de yapılacak. Silah veya başka bir şey taşımadığından emin olmak için bu Rusya'nın da bir talebi. Dönüşte de gemilerin belirlenen ürünleri taşıdığından herkes emin olmak istiyor. Aslında baktığınız zaman gayet güzel ama tarafların anlaşması gerekiyor. O nedenle sürekli BM'nin çabalarına ilaveten biz de gerek Ukrayna'yla gerek Rusya'yla çabalarımızı sürdürüyoruz. Daha çok Rusya üzerinde odaklandık. Çünkü İstanbul'da teknik düzeyde bir toplantı gerçekleştirilmesi de planlanıyor. Henüz bunun tarihi belli değil. Rusya'dan olumlu cevap bekliyoruz. Bu konuyu, Lavrov'un Türkiye ziyaretinde de ele aldık. Hem bakan düzeyinde hem de Lavrov'la birlikte gelen teknik ekiplerle bizim teknik ekiplerimiz, uzmanlarımız arasında görüşmeler gerçekleşti. Sonuçta onların daveti üzerine yine Moskova'ya askeri bir heyetimiz geldi. O görüşmelerin yapıcı olduğunu söyleyebilirim. Sonuçta bu toplantı için tüm tarafların 'evet' demesi gerekiyor. Biz diğer taraftan biraz önce BM'yle birlikte çalıştığımızı söylüyorduk. Rusya nezdinde yaptığımız çalışma hakkında da tüm taraflara bilgi veriyoruz. Sürecin özellikle Ukrayna tarafından şeffaf olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'HER İDDİAYI CİDDİYE ALARAK İNCELEMEDE BULUNDUK'
Bakan Çavuşoğlu, Ukrayna'nın tahıllarının çalındığına ilişkin iddiasına dair, "Ukrayna tarafından da ara ara bu tür bilgiler geliyor. Biz her iddiayı ciddiye alıyoruz ve ciddi bir şekilde araştırıyoruz. Ve sonucunu da özellikle Ukrayna tarafına her seferinde bildiriyoruz. Aslında gayet basit bu süreci takip etmek de kolay. 5-6 dolarlık bir programla hangi geminin nereden geldiği, ne taşıdığı takip ediliyor. Bırakın yetkilileri, herhangi bir vatandaş bile elindeki telefona ya da bilgisayarına yüklediği programla uçakların ve gemilerin seyri seferini gayet kolay bir şekilde takip edebilir. Sonuçta biz bu iddialar neticesinde her iddiayı ciddiye alarak incelemelerde de bulunduk. Gemilerin hareket limanlarının ve ürünlerin Türkiye ile ilgili iddiaların ortaya atılmasıyla yaptığımız incelemeler sonucunda menşeinin kayıtlarda Rusya olduğunu gördük. Biz Ukrayna'nın tahılını yada herhangi bir ürünün Rusya veya başka bir ülkeden alınıp gayri meşru bir şekilde, illegal bir şekilde uluslararası piyasalara satılmasına karşıyız. Türkiye olarak bu ürünlerin bize gelmesine de kesinlikle müsaade etmeyiz. Bu konuda devletimizin yetkili kurumlarımızın kararlılığı tamdır" dedi.
'NATO ZİRVESİ BİR LİMİT DEĞİLDİR'
Bakan Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvuruları konusunda ise, "NATO Zirvesi bir limit değildir. Bu sürecin tamamlanması için son bir tarih belirlenmedi. Esasen katılım protokolleri imzalansa bile her üye ülkenin iç onay süreçleri de var. Dolayısıyla NATO zirvesine kadar bu konuda bir anlaşmaya varılması için çaba sarf edenler var. Müttefiklerimizin de çabaları ortada. Bu ortak çabalar neticesinde İsveç'ten ve Finlandiya'dan heyetler geldi. Teknik düzeyde görüşmeler oldu. Biz yazılı bir şekilde endişelerimizi ve beklentilerimizi paylaştık. Daha sonra onlardan bir metin geldi. Bunları yeterli görmedik. Ve bizim verdiğimiz metinler üzerinde de çalışmalar yapıldı. Şu anda o metin üzerinde anlaşılan noktalar var. Görüş ayrılığı içinde olduğumuz noktalar da var. Ama Türkiye olarak ve Türk milleti olarak bizim beklentimiz açıkça ortada. Eğer bu iki ülke müttefik olmak istiyorsa tabii ki onların güvenlik endişelerini anlıyoruz. O da meşhurdur. Ama bir müttefikin güvenlik endişelerinin karşılanması NATO için de öncelik olmalı. O ülkelerde bunu karşılamalıdır. Yani herkesin güvenlik endişeleri karşılanmalıdır. Sadece aday ülkelerin değil. Sonuçta önümüzdeki süreçte Madrid Zirvesi'nde de bu konular elbette ikili görüşmelerde ve diğer platformlarda ele alınacaktır. Özellikle zirvede NATO'nun güney kanadıyla ilgili terörizme, terörle mücadeleye odaklanacak bir oturumun düzenlenmesini de önemli buluyoruz. Çünkü biz Türkiye ve diğer müttefikler olarak, tamam doğu kanadına odaklanmak önemli NATO bir tehdit görüyor. İkinci tehdit olarak NATO neyi söylüyor? Terörizmi söylüyor. Dolayısıyla terörizmle mücadele konusuna da odaklanmamız lazım. Bu konuda da terörle mücadele eden ülkelere de destek vermesi lazım. Bu anlamda NATO'daki oturumu da önemsiyoruz" diye konuştu.
TRUSS: TAHILLAR ÇIKARILMAZSA CİDDİ BİR AÇLIĞA SEBEP OLACAK
Konuk bakan Elizabeth Truss, tarım ve hizmetler alanında çalışmaları artırarak ticaret hacminin daha iyi hale geleceğini belirterek, "Terörizmle ilgili iş birliği yapıyoruz. Rusya'nın, Ukrayna'da sürdürmekte olduğu bu korkunç savaş hususunda birlikte çalışıyor. Ukrayna'da refah ve barışı getirmek için uğraşıyoruz. Ukrayna'daki limanlar bloke edilmiş durumda. Dünyanın dört bir tarafına gönderilecek olan tahılların bu limanlarda kaldığını biliyoruz. BM tarafından gösterilen destekle burada bir güvenli aralık oluşturmaya çalışıyoruz ki, Ukrayna limanlarından bu tahılların gönderilmesi sağlanabilsin. Ukrayna limanlarının Rusya saldırılarından korunması için çabalar sürüyor. Burada gecikmeler görüyoruz. Bu sebeple en geç önümüzdeki ay bir eyleme geçilmesi gerekiyor. Yeni mahsuller de gelecek bunların aktarılması konusunda problem yaşanmasın. Eğer bu limanlardan tahıllar çıkarılmazsa ciddi bir açlığa sebep olacaktır" ifadelerini kullandı.