11.01.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ağırlaşan problemlerin farkındayız. Haklar sınırların ve yetkilerin açık ve net şekilde belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye yani ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz” sözleriyle gündeme getirdiği Ruh Sağlığı Yasa Teklifi TBMM’de yasalaştırılmayı bekliyor
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay imzasıyla TBMM’ye sunulan teklifin hazırlayıcısı olan MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu, bunun Türkiye’de bir ilk olduğunu kaydetti. Depboylu, konuya ilişkin olarak şunları kaydetti:
“Kanun teklifini hazırlamamızda en büyük sebeplerden birisi de toplumsal problemlerin önüne geçebilmek, hasta haklarını koruyabilmek, hizmet alanların profesyonellere daha sosyal güvenlik kurumlarının şemsiyesi altında uygun ücretlerle ya da ücretsiz ulaşabilmelerini sağlayabilmek. Çünkü terapi ücretleri oldukça arttı. Özel hastanelerde, psikiyatri kliniği yok. Devlet ödeme yapmadığı için özel hastanelerde klinik açılmıyor. Vatandaşlar, devlet ve üniversite hastanelerine başvuruyor. Buralarda sıra almak bile sorun, çok uzun süre beklenmesi gerekiyor. Özel muayenehaneler ise çok pahalı. Bugün neden toplumsal şiddet bu kadar üst boyutta? Çünkü insanlar stresle başa çıkma, öfke denetimi-kontrolü gibi konularla ilgili eğitime sahip değiller. Antidepresan kullanımı arttı. Kadına yönelik şiddet, zaten başlı başına bir sorun. İnsanları strese sürükleyen çok fazla etmen var. Bunlarla başa çıkma becerisinin öğretilmesi gerekiyor. Hedefimiz, ruh sağlığı yardımı almak isteyenlerin devlet güvencesi altında, daha geniş perspektifte tedaviye ulaşmaları.”
Sağlık Komisyonu’nda çıkarılmayı bekleyen teklif özetle şu düzenlemeleri içeriyor:
- Ruh sağlığı alanındaki kurum ve kuruluşların izleme ve denetimi için her şehirde “Ruh Sağlığı İzlem ve Denetim Kurulu” oluşturulacak.
- Ruh sağlığı ile ilgili tedavi görenler ilaçlara ücretsiz erişebilecek.
- 18 yaşının altındaki her çocuk ruh sağlığı hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanabilecek.
- Ruhsal problemi sebebiyle bir kişiye güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde, eğitimli kolluk güçleri personeli tarafından yapılacak.
Hastaya avukat
- Kişiye uygulanacak tedavi süreciyle ilgili bilgilendirme yapılacak ve bu konuda onay alınacak. Onay verilmemesi durumunda aile üyeleri ya da başka birisi kişi namına onay veremeyecek.
- Hastanın risk içeren durumu ortadan kalkmışsa isteğine bağlı olarak tedavisi sürdürülebilecek ya da hastaneden çıkarılabilecek. Hasta bir avukat tarafından temsil edilebilecek. Hastanın yatırılma talebine itiraz edilmesi durumunda konuyla ilgili ruh sağlığı alanında uzman bir bilirkişi atanabilecek.
- Mahkeme kararıyla verilecek en uzun istemsiz yatış ve tedavi süreci üç hafta olacak.
Doktora koruma
- Psikiyatrist, psikolog gibi ruh sağlığı meslek mensuplarına riskli durumlarda talep etmeleri hâlinde koruma verilebilecek. Bu kapsamda ayrıca talep etmeleri hâlinde yakınlarına ait kişisel bilgileri gizli tutulacak. l ANKARA Milliyet
‘Durumumuz iç açıcı değil’
Teklifte yer alan verilere göre, Türkiye’nin “ruh sağlığı” tablosu şöyle: “Türkiye Ruh Sağlığı Profili son 12 aylık çalışmasında herhangi bir ruhsal hastalığın varlığı yüzde 17.2 bulunmuştur. Bu oranlar toplumda 6 kişiden 1’inde tanı konacak düzeyde ruhsal hastalık bulunduğunu göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Türkiye’deki durum iç açıcı değildir. Ülkemizde depresyon şikayeti olanların sayısı 3 milyon 260 bine ulaşmış durumdadır. Ülkemizdeki intihar oranları, son 40 yılda yüzde 50 artmıştır. Son 10 yılda yaklaşık 29 bin kişi intihar sonucu hayatını kaybetmiştir.
Bu rakamın yüzde 27’sini kadınlar, yüzde 73’ünü erkekler oluşturmaktadır. 2015’te, ölümle sonuçlanan intihar sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,3 artarak 3 bin 211 kişiye yükseldi. Türkiye’de antidepresan kullanım oranı son 5 yılda yüzde 56 artış göstermiştir. Antipsikotik tüketimi ise son 5 yılda 7 milyon 201 bin kutudan 12 milyon 158 bin kutuya çıkmıştır.”