24.11.2008 - 16:19 | Son Güncellenme:
ANKA
Ermenistan Dışişleri Bakanı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) örgütü Dönem Başkanı Edvard Nalbantyan İstanbul'da bir basın toplantısı yaptı.
"BUGÜN BU POZİTİF ORTAMI SÜRDÜRECEĞİZ"
Nalbantyan, ilk olarak KEİ'nin faaliyetlerinden bahsetti. Nalbantyan, "Ermenistan artık küresel kriz varken başkanlığı devralacak" dedi. Nalbantyan, "Zorlu gündemimizi yerine getirebilmemiz için Kasım ayında faaliyetlerimiz olacak. Öncelikle Karadeniz Ekonomik işbirliğinin etkinliğine bakarsak tabi bir takım sorunlar söz konusu. Sorunlar olmasaydı işbirliği daha etkin olacaktı. Ama ekonomik işbirliği güçlendirici bir faktör olabilir bu sorunları çözebilmek adına." dedi.
Türkiye ile ilişkilere değinen Nalbantyan," Türkiye ile ilişkilerimize bakarsak, ben şu an İstanbul'da bulunuyorum ve bu fırsatı bulduğum için memnunum. Türkiye ile Karadeniz Ekonomik İşbirliği sekreteryasında bir araya geliyoruz. Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleşme dönemine girmesi olumlu bir gelişme. Bu yıl Eylül ayında Sayın Gül Ermenistan’a geldi ve iki cumhurbaşkanı birlikte maç izlediler. Bu fırsatı değerlendirerek sayın Gül ile önemli konuları görüştük. Bugün bu pozitif ortamı sürdüreceğiz. İlişkilerin pozitif olduğuna inanıyorum. Ermenistan şimdi ilişkilerin normalleştirilmesi için hazır. Diplomatik ilişkilerin. Ön koşul olmadan ilişkiler normalleştirilebilmeli. Aynı zamanda sınırların ön koşul olmadan açılmasını kastediyorum. Ermenistan’da ön koşulsuz bunu gerçekleştirmeye hazırlıktır.
Bu bir iyilik değildir bu iki tarafın da çıkarına olacaktır. Siz ilişkilerin normalleştirilmesini söylediniz. Sınırların açılması bir iyilik olmayacaktır dediniz. Bu yeni bir şey değil. Ankara ’nın bir takım beklentileri var. Türkiye’nin ortak tarih komisyonu kurulmasını önerisini de biliyorsunuz. Bence sınırların açılması Türkiye’nin önceliğinden öte zaten çıkarımıza olacaktır. Diplomatik ilişkiler için çıkarına olacaktır. Biliyorsunuz pek çok komşu ülke var farklı sorunları olan. Ancak diplomatik ilişkilerde açık sınırlar olması gerekiyor. Bu koşullar altında daha kolay olacaktır görüşebilmek. Bu tür sorunları gidebilmek daha kolay olacaktır. Büyük bir Ermeni kültür mirası var Türkiye’de ve mesela kilisenin yenilenmesi gerekir bu bağlamda. " dedi.
"ÖNEMLİ BİR ENGEL GÖRMÜYORUM"
"Şimdiye kadar Karadeniz ekonomik işbirliği teşkilatının gündeminde kültürel bir konu var mı bilemiyorum" diye konuşan Nalbantyan, "Ama bunu gündeme koyabiliriz. Bunlar faydalı konular. Karabağ konusunda Kasım başında Moskova’da yapılan görüşme ilk değildi. İlhan Aliyev ile sayın Sarkisyan arasındaki ilk görüşme Haziran ayındaydı ve bu Kasım’daki toplantı Moskova’daydı. Çok pozitif bir toplantıydı. Denklerasyonun açıklanması açısından da önemliydi. Neden pozitif diyorum. Çünkü ilk kez bir doküman imzalandı. Bir başka fıkra da var. Çok küçük bir doküman aslında. İkinci nokta şu. Karabağ sorununun çözülmesi. Uluslar arası hukuk normları çerçevesinde gerçekleşmelidir. Üçüncü nokta da şuydu. Sorunun çözümü uluslar arası garantilerle gerçekleştirilmelidir. Dördüncüsü. Müzakerelerin devamına inandığını ve işbirliğinin önemli olduğunu belirtiyordu. Bu bir barış anlaşması değil. Ancak önemli prensipleri belirten bir anlaşma. 14 yıl sonra iki ülke artık bir doküman imzalıyor ve Rusya devlet başkanı da buna katılıyor. Çok doğal Rusya’nın böyle bir konum üstlenmesi . Bu toplantı aynı zamanda başarılı da gerçekleşti ve bu toplantıdan sonra bölgemiz ziyaret edildi.
Madrid önerileri görüşülüyor. Yani biz Moskova’da gerçekleşen toplantının müzakereleri hızlandırdığını umuyoruz" diye konuştu.Soruları yanıtlayan Nalbantyan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bildiğiniz gibi zaman çizelgesi konusunda bu hızla oluşturulabilir. Ben önemli bir engel görmüyorum. Tahmin edebileceğiniz gibi biz bazı detayları görüşüyoruz aslında. Diplomatik ilişkilerde olduğu gibi zaten uygun bir biçimde hazırlanması gerekiyor. Yıllardır kapalı olan sınırların açılması gerekiyor. Ermeni diasporası üzerinde bir etkisi oluyor mu Türkiye Ermenistan ilişkileri için. Pek çok kez bu konuya ilişkin görüşlerimi bildirdim. Bizim diaspora kurumlarımız uluslar arası Ermeni iddialarının tanınmasını istiyor diyemeyiz.
Türkiye’nin AB üyelik koşullarını düşünürsek tabiî ki doğal isteklerimiz var. Neden olmasın. Ne tür eleştiriler olabilir Ermenistan’da.. Kamuoyunda Türkiye’de bazı kişiler var. Bu tür ilişkileri anlamayan kişiler olabilir. Tam tersi de olabilir. Bu iki ülkenin liderlerinin görevidir. Bu zaten iki halkın çıkarına olacaktır"
Nalbantyan, "İki ülkenin konumu değişiyor. Peki siz neler düşünüyorsunuz? Ermenistan’ın konumunda bir değişiklik bekliyor musunuz?" şeklindeki soruya da "Konuya olumlu yaklaşıyorum. Çünkü görüşmeler çok olumlu gerçekleşti ve iki bakan olarak görüşmelere başlamaya karar verdik. Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün Erivan’dan ayrılmasından sonra hemen görüşmelere başladık. Son derece dostane yakın görüşmeler gerçekleşti ve kararlılığımızı da belirttik teyit ettik" şeklinde cevap verdi.