15.07.2020 - 14:26 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla TBMM 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla tören düzenlendi.
Törende, Erdoğan ve Şentop, bombanın düştüğü alana karanfil bıraktı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesiyle sürdü.
Mustafa Şentop, buradaki konuşmasında, Türkiye'ye yönelik en kanlı ve hain teşebbüslerden biri olan, milletin kararlılığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayetli liderliğiyle mağlup edilen 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminin 4. yılında, millete kasteden hain çetenin hedef aldığı Gazi Meclis'te bir araya gelindiğini ifade etti.
Bu alçakça teşebbüsün mağlup edilmesi için canlarını feda eden şehitlere rahmet dileyen Şentop, o gece yaralanan gazilere sıhhat ve hayırlı uzun ömür dileklerini iletti.
Şentop, "Milletimiz o gecenin kahramanlarını gönlünün ve zihninin en mutena yerine bir ibret vesikası, bir pusula olarak nakşetmiştir." diye konuştu.
Aziz milletin mazisinin, çetin imtihanlardan geçmek ve ecnebi tasallutu ile bir avuç hainin tertibi arasında yoğrulmak olduğunu vurgulayan Şentop, "Evvela ve ehemmiyetle ifade etmeliyim ki biz, bir matem töreni, gidenlerin ardından ağıt yakmak için burada değiliz. Burada bir araya gelişimizin gayesi ve manası, 15 Temmuz ihanetine geçit vermeyen kararlılığın hala diri, o asil mukavemet ruhunun el'an cari olduğunu ilan etmektir." dedi.
Cemiyetleri kahramanların ilerlettiğine, milleti şehitler ve feda hissiyle öne atılanların yükselttiğine işaret eden Şentop, "Dolayısıyla buradaki toplantımız cemiyetin kahramanlarına, milletin şehitlerine borcunu ödeme, bunu da bıraktıkları asil mirası üstlenerek yapma gayesine matuftur." ifadesini kullandı.
"HAİNİN HESABI TUTMADI"
TBMM Başkanı Şentop, arkasında bulunan 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nı işaret ederek, o gece vatanı istila, iradesi esir edilmesin diye meydanlara akarak kökü dışarda bir ihanet şebekesinin yaktığı zulüm ateşini kanlarıyla söndüren kahramanların aziz hatırasına dikildiğini ifade etti.
Bu anıtın, 100 yıl önce vatanın her bir köşesinden verilen destekle açılmış olan TBMM bahçesinde yükselmesinin boşuna olmadığını vurgulayan Şentop, bunun iki esaslı sebebi bulunduğunu anlattı.
Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evvela 100. yılını iftiharla kutladığımız bu yüce Meclis milli mücadelenin karargahlığını yapmış ve 'Gazi'lik unvanını her zerresiyle hak etmiş bir milli merkezdir. İkincisi 15 Temmuz gecesi, iş birlikçi kimlikleriyle en net bir şekilde ortaya çıkan ihanet çetesinin ana hedeflerinden birisi de Milli Mücadelenin karargahı ve milli iradenin tecelligahı olan bu yüce Meclis olmuştur. Buraya saldırmışlardır çünkü düşman tasallutunun içimize sızdırdığı bu ihanet taifesi zannetmiştir ki, düşman toplarının sesi Polatlı'dan gelirken bile direnmeyi teslimiyete tercih eden bu milli merkez düşürülürse, Türkiye'nin diz çökmesi kolay olacaktır. Fakat öyle olmadı ve hainin hesabı tutmadı. O gece bu yüce Meclis'te az ilerde Genelkurmay kavşağında millet direnirken, az yukarıda Emniyet Genel Müdürlüğü önünde Emniyet güçlerimiz ve vatandaşlarımız hainlere geçit vermezken, Gazi Meclisin şerefli mensupları bombaların altında milli iradeyi kahramanca savunmuşlardır."
Şentop, o gece Meclis'te ve illerinde, bu ihanete karşı vekaletini taşıdıkları milletle elele direnen, başta dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman olmak üzere tüm milletvekillerini yürekten kutladı, milletin kendilerini daima hayırla yad edeceğini söyledi.
Mustafa Şentop, dönemin başbakanı, eski Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ı da o geceki dirayetli tavrından dolayı şükranla andı.
TBMM Başkanı Şentop, böyle önemli bir günde "Ne olmuştur da yıllar yılı cemiyetimizin ve devletimizin her köşesine sızan hain terör örgütü FETÖ, 15 Temmuz'daki kanlı ve alçak darbe teşebbüsüne başvurmuş, daha doğrusu bu çetenin efendileri onu harekete geçirmiştir?" sorusunun yöneltilmesi gerektiğini vurguladı.
Şentop, şunları kaydetti:
"15 Temmuz hain darbe girişiminin temel sebebi Türkiye'nin dünyada söz söylemesini mümkün kılacak, mevcut küresel sistemin adaletsizliklerine itiraz edecek bir güç haline gelmeye başlamasıdır. Ekonomide, savunma sanayinde, bağımsız enerjiye ulaşma çabalarında, eğitimde, sağlıkta, dış politikada ve daha birçok alanda Türkiye'nin giderek güçlenmesi, 15 Temmuz darbe girişiminin asıl sebebidir. 27 Mayıs'tan 15 Temmuz'a kadar bütün darbelerin gayesi ve ana hareket noktası Türkiye'nin bir güç olarak öne çıkmasını, bağımsız politikalar geliştirmesini, küresel paylaşımın nesnesi olmaktan çıkıp ana aktörlerden birisi olmasını engellemektir."
Şentop, 15 Temmuz dolayısıyla Meclis'te düzenlenen törendeki konuşmasında, her on yılda bir gerçekleşen, nesilleri tarumar eden, vatandaşla devleti arasında aşılmaz duvarlar örüp siyasi kan davaları başlatan ve milleti yoksullaştıran bütün darbelerin, Türkiye'nin ilerlemesine, kalkınmasına ve refahına yönelik yabancı kaynaklı saldırılar olduğunu belirtti.
15 Temmuz hain darbe girişimini anarken, şehitlerin kahramanlığını ve gazilerin fedakarlığını hatırlamakla yetinilemeyeceğini vurgulayan Şentop, "Eğer o gece milletimizin gösterdiği direnişin gereğini yapmak istiyorsak, Türkiye'nin kalkınması, büyümesi ve bağımsız bir güç olarak yükselmesi yönünde geliştirilen politikaları sürdürmek ve desteklemek zorundayız." diye konuştu.
Hem şehitlere ve gazilere hem de gelecek kuşaklara olan borcu hakkıyla ifa etmek için bir hakikatin iyi bilinmesi gerektiğine işaret eden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer Türkiye, hegemon güçlerin kurduğu sözde müzakere masalarında bir sorun başlığı olmaya itiraz edip, aynı masanın eşit, saygın ve güçlü bir mensubu olmayı istemeseydi; coğrafyalar yeniden tanzim edilirken kendi aleyhine sonuçlar doğuracak taksimata itiraz etmeseydi; içinde yer aldığı ittifaklarda neden bazı ülkelerin sadece haklara ve neden kendisinin sadece görevlere sahip olduğunu sorgulamasaydı; teknolojide, sanayide ve özellikle savunma sanayinde yerli üretim imkanlarına yönelmeseydi, 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşmezdi."
"MİLLET, O GECE MESAJ VE ÖDEV VERDİ"
Mustafa Şentop, 15 Temmuz'da milletin ortaya koyduğu tek özelliğinin cesareti olmadığının altını çizerek, o gece milletin cesaretinin yanında ne ölçüde basiretli olduğunu gösterdiğini ve Türkiye'nin bütün kurumlarına "Bu işgal ve darbe teşebbüsü karşısında geri adım atmamalı ve Türkiye'yi hakettiği güce kavuşturmalıyız." mesaj ve ödevini verdiğini kaydetti.
FETÖ denilen çetenin, yabancı devletlere ve servislere dayanarak Türkiye'de iktidar arayışında olmanın en son ve en alçak örneği olduğunu belirten Şentop, şöyle konuştu:
"Siyaseten belli başlıklarda farklı düşünebilir, karşıt telakkileri ve görüşleri savunabiliriz. Zaten demokrasi ve sivil siyaset, buradan neşet eder. Fakat, mesele milletin istikbal ve refahı, devletin bekası ve haysiyetiyse yabancı güçlerle söz ve iş birliği içinde olmak, onlarla ortak politikalar geliştirmek, bu vatanın hiçbir evladına yakışmaz. Türkiye'yi zayıf düşürmeyi amaçlayan yabancı menşeli projelerin distribütörlüğünü yapmak, ne siyasettir ne gazeteciliktir ne de entelektüellik veya akademisyenliktir. Bu olsa olsa, ihanettir."
"İLHAM OLMASI GEREKEN KAHRAMANLIK TABLOSU"
TBMM Başkanı Şentop, bugün 4. yılı anılan 15 Temmuz direnişinin, tüm milletin zaferi olduğu gibi, yarına ışık tutan, genç nesillere ilham olması gereken bir kahramanlık tablosu olduğuna işaret etti.
Şentop, şunları kaydetti:
"Bu direnişte milletimiz, mayasındaki kahramanlıkla bir kez daha tarihe nizam, coğrafyalara intizam veren asaletiyle parlamıştır. O gece, emniyet güçlerimiz, milletten ve devletinden yana olan bütün kamu kurumlarımız, belediyelerimiz fedakarca tavır almışlardır. Milletvekillerimiz, Yüce Meclisimiz üzerine düşeni yapmıştır. Ve elbette Sayın Cumhurbaşkanımız, milletimizin önünü açan liderliğiyle tarihin akışını değiştirmiştir."
Liderin idare ettiği cemiyete veya millete ne yapılması gerektiğini söyleyen değil, onu yapmak için en önde yürüyen, ifası elzem olan vazifeyi ilk üstlenen kişi olduğunu vurgulayan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer Türk-İslam ordusu Malazgirt Ovası'nda kendisinden en az 5 kat büyüklükteki Roma ordusunu 1,5 saatte yok ettiyse, bunun temel sebebi, Sultan Alparslan'ın beyaz kefenini giyip atının kuyruğunu bizzat bağlayarak ordusunun önünde yürümesidir. Eğer Sultan Fatih, nice imparatorların ve orduların alamadığı Istanbul'u fethettiyse, bunun sebebi, Sultan Fatih'in atını coşkuyla denize sürecek kadar fetih arzusunu ruhunda yaşatmasıdır. Eğer 100 yıl önce Milli Mücadele başarılı olduysa, bunun sebebi, Gazi Mustafa Kemal'in cephede olması ve Gazi Meclisin kahraman vekillerinin bu milli merkezi terketmemesidir."
Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz gecesi milleti meydanlara ve havalimanlarına davet ettiğini anımsatarak, "Aslında siz milletimizi meydanlara değil, vatan yolunda büyük bir fedakarlığa davet etmekteydiniz. Fakat herkes bilir ki, fedakarlık harcı kelimelerle değil, samimiyetle karılır. Kahramanlık duvarını örerken tuğlayı tuğlaya rapteden de, işte bu harçtır. O gece, Türkiye'yi hedef alan hayasızca akına, alçak darbe teşebbüsüne karşı milletimiz, cennet vatanını koruyan bir duvar ördü. Ve o duvar, bir hükümeti, bir meclisi değil, milletimizin istikbalini korudu." şeklinde konuştu.
"VATAN BÖLÜNMEZ, MİLLET YENİLMEZ, TÜRKİYE ALT EDİLEMEZ"
TBMM Başkanı Şentop, 15 Temmuz gecesi Türkiye'yi, iradesini ve istikbalini korumak için mücadele ederken yaralanan gazileri minnet ve hayırlı ömür temennisiyle selamladı, hain darbe girişimine karşı bedenlerini siper, canlarını feda eden ve şehadete yükselen bütün vatan evlatlarını gıptayla, şükranla ve rahmetle andığını söyledi.
Sözlerini 15 Temmuz gecesinde şehitlerin ve gazilerin kuşandığı o kararlılıkla tamamlamak istediğini dile getiren Şentop, "Vatan bölünmez, millet yenilmez, Türkiye alt edilemez." dedi.