30.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin “Taliban’ın muhatap alınmaması” gerektiği yönündeki söylemlerine, “Bizi bazı kesimler ilgilendirmez. Biz ne düşünüyoruz, ne yapacağız ona bakarız. ‘Taliban’la aynı masaya oturulmasın’ diyorlar. Bir defa aynı masaya oturmadan hiçbir yerde çözüm üretemezsiniz” diye yanıt verdi.
‘Planları hazır tutuyoruz ’
Erdoğan, Kâbil Havaalanı’nın işletmesine ilişkin de “Taliban, ‘Güvenliği bize verin ama işletmeyi siz alın’ diyor. Nasıl güvenliği size veririz? Güvenliği siz aldınız, ondan sonra orada yine kan gövdeyi götürürse biz bunu dünyaya nasıl izah edeceğiz?” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye’nin Kâbil’deki büyükelçiliği ile ilgili de “Şu anki planımız diplomatik varlığımızın sürdürülmesi yönünde. Tüm ihtimallere karşı gerekli alternatif planlarımızı hazır tutuyoruz. Personelimizin güvenliği önceliğimizdir” diye konuştu. Erdoğan, Bosna Hersek ve Karadağ’a gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından Türkiye’ye dönüş uçağında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:
TEREDDÜTLERİMİZ VAR: (Afganistan’daki gelişmeler) Henüz Afganistan’da bir hükümet kurulmadı ve ne gibi bir getirisi götürüsü olacak belli değil. Taliban’ın açıklamaları ılımlı ama 20 yıl öncesinin açıklamalarıyla şimdiki açıklamalar örtüşüyor mu? Buna baktığımız zaman tereddütler söz konusu. Hiç umulmadık anda 200’e yakın insan öldü. Ölenlerin içinde Taliban mensupları da var. Edinilen istihbarata göre tamamıyla DEAŞ Horasan deniliyor. Süreci dikkatle takip etmeliyiz. Taliban’ın devlet olma veya devlet yönetme noktasındaki duruşu nedir, bunu göreceğiz.
TALİBAN HASAR VERDİ: Biz 20 yıldır Afganistan’a her türlü desteği verdik. Ama Afganistan’ın kuzeyinde Taliban çok ciddi hasarlar verdi. Şu anda mesela kendisi de bir Türk olan Dostum tehdit altında olduğu için Afganistan’dan çıkmak zorunda kaldı. Bunlar tabii düşündürücü. Yarın başka ne olur bilemeyiz. Afganistan’ın komşusu ülkeler, Azerbaycan’dan başlamak suretiyle, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan hep birlikte Taliban’ın atacağı olumlu adımlara belki ortak olmak isterler.
Biz de bu noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin birikim ve alt yapısıyla yardımcı olmak isteriz. Ama bunun için kapıların açılması lazım. Onun için de istihbaratımızın Taliban muhataplarıyla görüşmeleri oluyor. Bunun dışında güneyde bazı ülkelerde bir araya gelmek suretiyle görüşmeler oluyor. Doktor Abdullah Abdullah ve Hamid Karzai oralarda bir araya geliyorlar. Onların verdiği sinyaller de bizim için çok önemli.
ÇÖZÜM ÜRETEMEZSİNİZ: (Muhalefetin, ‘Taliban’ın muhatap alınmaması’ gerektiği yönündeki söylemleri) Bizi bazı kesimler ilgilendirmez. Biz kendi irademize bakacağız. Biz ne düşünüyoruz, ne yapacağız ona bakarız. Türkiye’nin muhalefeti, anamuhalefeti hiçbir şekilde çözüm odaklı çalışmadı ki. Ama biz çözüm odaklı çalışıyoruz. ‘Taliban’la aynı masaya oturulmasın’ diyorlar. Bir defa aynı masaya oturmadan hiçbir yerde bir çözüm üretemezsiniz. Bizim bu noktada özgüvenimiz var. Türkiye’ye böyle bir şey gelirse, biz de değerlendirmelerimizi yaparız. Sonra da böyle bir işe girmemiz gerekirse gireriz.
NASIL İZAH EDERİZ?: İlk etapta Afganistan’dan çıkmayı düşünmedik. NATO zirvesinde de bunları Biden ile konuştuk ama Biden’a biz dedik ki, bir idari ve mali noktada bize destek olacaksınız. İki, diplomatik destek vereceksiniz. Üç, lojistik destek vereceksiniz. Eğer bunlar verilirse biz burada kalabiliriz. Havaalanı meselesinde Taliban, ‘Güvenliği bize verin ama işletmeyi siz alın’ diyor. Nasıl güvenliği size veririz? Güvenliği siz aldınız, ondan sonra orada yine kan gövdeyi götürürse biz bunu dünyaya nasıl izah edeceğiz? Bu kolay bir iş değil. İşte bunlar konuşuldu, ertesi gün 200’e yakın kişi öldü.
ÖNCE GÜVENLİK: Büyükelçiliğimiz önceki gün şehir merkezindeki büyükelçilik binamıza döndü. Şu anki planımız diplomatik varlığımızın sürdürülmesi yönünde. Planlarımızı güvenlik durumuyla ilgili gelişmelere göre sürekli güncelliyoruz. Tüm ihtimallere karşı gerekli alternatif planlarımızı hazır tutuyoruz. Personelimizin güvenliği önceliğimizdir.
DESTEK VERİRİZ: Biz ülkemizdeki kadınları nasıl görüyorsak Afganistan’daki kadınların aynı hakları yaşaması noktasında elimizden gelen gayretle adımlarımızı atarız. Taliban’ın kadınlara bakışı bana göre 20 yıl öncesi gibi olmayacaktır. Onlar bu konuda da bir değişikliği muhakkak göreceklerdir. Bütün bu görüşmelerde bizden istedikleri bir destek olması halinde biz her türlü desteği veririz ki bu reformist bir yaklaşımdır.
BERABER ADIM ATARIZ: (Trump’ın ‘DEAŞ’ın yüzde 100’ünü devirdim’ açıklaması) Bir defa Amerika, DEAŞ’ı bitirmemiştir. DEAŞ’a karşı da hiç böyle ciddi ve kararlı bir mücadele vermemiştir. DEAŞ’la dünyada kararlı mücadele eden tek ülke Türkiye’dir. Biz bu mücadeleyi ülkemizde, Irak’ta, Suriye’de verdik, veriyoruz. Acaba onlar dünyanın neresinde DEAŞ ile mücadele vermişler? Irak’ta bile halledemediler. Temennim odur ki Biden yönetimi DEAŞ Horasan’ı halletsin. Biz de onlarla beraber adım atarız.
KADEMELİ NORMALLEŞME: (Ermenistan) Bölgemizde yeni, yapıcı yaklaşımlara ihtiyaç var. Görüş ve beklenti farklılıkları bulunsa da, birbirinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı dâhil, güven temelinde iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek için samimi bir çaba göstermek sorumlu bir hareket tarzı olacaktır. Yakın tarih, husumet kaynağı olmamalı; sürdürülebilir barış ve birlikte yaşama için yapıcı adımlar atılmalıdır. Bu yönde ilerlemeye hazır olduğunu beyan eden bir Ermenistan hükümeti ile ilişkilerimizi kademeli olarak normalleştirmek için çalışabiliriz.
PUTİN’LE ELE ALACAĞIZ: (Rusya’dan ikinci paket S-400 alımı) Bu konularda bizim bir tereddüdümüz yok. Daha değişik bir alternatifi söyleyeyim. Mesela bu yangınlarda onlardan gelen Ilyushin uçaklarını kullandık. Son telefon konuşmamızda da bu konuyu görüştük. Rusya seyahatimde de bütün bunların hepsini tekrar ele alacağız.
DEVLET BEY’E SUNACAĞIM: (Yeni anayasa) Muhalefet partilerinden herhangi bir beklentimiz yok. Çünkü biz bir adım atmadan muhalefet partileri kapısını kapattı. Taslağımıza son halini verdikten sonra ben Devlet Bey’e takdim edeceğim. Devlet Bey de ekibiyle gözden geçirecek, ondan sonra çalışmaya devam edeceğiz.
YÜZDE 7 NETLEŞTİ: (Seçim yasası) Barajla ilgili şu anda belirgin hale gelen aslında 7 ama bu konuda Cumhur İttifakı olarak MHP’nin nihai kararını arkadaşlarımız henüz almış değiller. Ancak 7 netleşmiş vaziyette. MHP de 7’ye olumlu bakıyor. Bunun altında bir şey olur mu olmaz mı, önümüze gelmiş değil.
‘Gelecekler ve burada her şeyiyle bulunacaklar’
BEDEL ÖDEYECEKLER: (Sosyal medya düzenlemesi) Dijital terör sürekli iş başında. Bunlara karşı yasal düzenlemelerimiz elbette oldu ama çok daha güçlü adımlar atmamız kaçınılmaz. Arkadaşlarımız Türkiye’deki verinin Türkiye’de kalacağı, vatandaşlarımızın kişilik haklarını, verilerini koruyacak, gerek geleneksel gerek yeni iletişim mecralarındaki itibarsızlaştırma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarına karşı duracak yeni bir yasa çalışması için teknik bir çalışma yürütüyorlar. En kısa zamanda hazırlıklar tamamlanacak. Meclis açılır açılmaz bu konu Meclis’imizin gündemine getirilecek. Hem bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak, hem de milletimize, devletimize yönelecek sistematik dezenformasyon ve yalan terörüne karşı milli güvenliğimizi koruyacak bir yasal zeminin ortaya konmasına katkı vereceğiz.
‘Aşı yaygınlaşırsa vefatlar da azalır’
AŞI TAVSİYESİ: (Aşı) Benim tavsiyem halkımızın aşı olması, olmayanlara da tavsiye etmesi, onların da aşı olmalarını sağlamasıdır. Aşıyı ne kadar yaygınlaştırırsak vaka sayısı da, vefat sayısı da azalacaktır. Bilim bunu söylüyor. Tabii yaklaşımımız aşıda zorlama olmaması, bunun gönüllülük esasına göre yapılmasıdır.
‘AFAD devletin bir kurumudur’
RAHATSIZ EDİYOR: (IMF’nin Türkiye’ye 6,3 milyar dolarlık çekim hakkı tahsisi) Bu, tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir kaynak. Rezerv miktarımız yıl sonu itibarıyla 115 milyar doları yakalayacak. Fazlası olacak, azı olmayacak. Bunlara dert oldu. Bu kadar afet yaşadık. Bu afetlere rağmen ‘halimiz ne olacak’ demiyoruz hamdolsun. Ama Bay Kemal hâlâ saçmalıyor. İki de bir ‘AFAD’a para vermeyin, yok şunu şuraya vermeyin, buraya bunu vermeyin’ diyor. Niye rahatsız oluyorsun bundan? AFAD devletin bir kurumu. Buraya vatandaş gelip resmi olarak para veriyorsa bu seni niye rahatsız ediyor?