29.06.2010 - 16:05 | Son Güncellenme:
ANKARA/DHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye’nin CHP iktidarına ihtiyacı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, AKP’nin çözüm değil, sorun üreten bir parti olduğunu ileri sürdü. Diyarbakır’da dün STK’ların yayınladığı bildiriyi değerlendiren Kılıçdaroğlu, metnin tamamına katılmasalarda, sorunun çözümü için PKK’nın koşulsuz silah bırakması gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Terör konusunda Diyarbakır’daki STK’ların çağrısına da değinen Kılıçdaroğlu, “Tüm açıklamaların içreğine katılmasak da en azından terörün sonlanması açısından, STK’ların inisiyatif üstlenerek PKK terör örgütüne silahların bırakılması yönünde yaptığı çağrıya katılıyoruz. Terör örgütünün koşulsuz silah bırakması lazım. Silahların olduğu yerde sorunların çözülmeyeceği, katmerleşeceği açıktır.” ifadelerini kullandı.
YOKSULLUĞU TARİHE GÖMMEK İÇİN 10 MADDE
Yoksulluğun bir dram olduğunu vurgulayan CHP lideri, Türkiye İstatistik Kurumu’nun çalışmasına göre 15 milyon insanın yoksul olduğunu belirterek, “Anayasasında sosyal devlet yazan bir ülkede 15 milyon yoksul insan varsa, o ülkede sosyal devlet sadece Anayasasında yazılıdır. Eylemde sosyal devlet söz konusu değildir.” dedi. Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde yoksullukla mücadelede izleyecekleri stratejiyi on soru ve yanıtla açıkladı. İşte Kılıçdaroğlu’nun yoksullukla mücadele stratejisi: “Soru bir: Yoksulluk siyasi sömürü alanı olmalı mıdır? Yoksulluğun siyasi sömürü alanı olması bir insanlık suçudur, inançlarımıza, sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Onun için yoksulluk kader değildir. Bu kaderi değiştirecek olan da CHP’dir.
Yoksul sayısının artması AKP’nin işine geliyor. Yoksulluk yaygınlaştıkça, onlara dağıtılacak gıda yardımıyla oy kapma telaşı başlıyor. Oysa o insanlar bir paket gıdanın çok daha fazlasını hak ediyorlar.
UNICEF ve Dünya Bankası’nın yaptığı bir araştırma var. Bu araştırmada aynen şöyle yazıyor: Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesiminin yüzde 87’si gelirlerinin azaldığını ifade etmiştir. Peki bu araştırmadan Recep Bey’in haberi var mı? Elbette var. Ama Recep Bey dut yemiş bülbül gibi. Bu araştırmalar konusunda ne konuşuyor ne de düşüncelerini ifade ediyor. O şunu bekliyor seçim gelecek, ben yine makarna bulgur seferberliğine başlayacağım, bu insanların yoksulluğunu sömürerek oy kapacağım.
Yurttaşlarımız diyebilirler ki, siz ne yapacaksınız? CHP iktidarında önce sağlıklı bir yoksulluk envanteri çıkaracağız. Adalet ve Kalkınma Partisi 2002’de iktidara geldiğinde bir yoksulluk envanteri çıkaracağını söylemişti. 2002-2010 ortada bir envanter yok. Söylem doğru ama eylem sıfır. Biz şimdi söylüyoruz ama mutlaka yapacağız. Önce bir yoksulluk envanteri çıkaracağız.
İki. Yoksullukla ilgili devletin kurumları var. Ama bu kurumlar çok dağınık. 10’a yakın kuruluş yoksullukla mücadelede görevli. Bu dağınık yapıyı sonlandırıcağız, Alie Sigortası Kurumu’nu oluşturacağız. Kısa adı ASKUR. Aile Sigortası Kurumu içinde tüm gelirler toplanacak ve aile sigortasının fonunu oluşturacak. Bunu yaparken sosyal korumayı, sosyal yardımı, sosyal hizmetleri bilinçli, ölçülü, yasal bir şekilde AB, dünya standartlarına göre ayıracağız. Sosyal koruma ayrı, sosyal hizmet ayrı, sosyal yardım ayrı diyeceğiz. Aile sigortası sosyal yardımın en önemli parçası olacak.
Üçüncü soru. Ne demek aile sigortası? Geliri olmayan veya geliri belli bir rakamın altında olan bir aileye düzenli kaynak aktarımıdır. Aile sigortası CHP’nin bulduğu bir sigorta dalı değil. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kabul ettiği bir sözleşme var. Bu sözleşmeyi kabul eden ülkeler 9 sigorta dalını uygulamayı kabul ediyor. Türkiye 8’ini uyguluyor. İşsizlik, malulluk, iş kazası, meslek hastalığı gibi… Dokuzuncu sigorta dalı aile sigortası. 1971-2010, yaklaşık 40 yıl geçti aile sigortası uygulanmıyor.
Soru dört. Kaynağı nereden? Kaynak var. Devletin içindeki 10 kuruluş bu haracamaları zaten yapıyor. Biz bunların bütçelerini topladık, yaptığımız çalışmaları da getirdik. Tam aksine aile sigortasını kurduğumuz zaman hem ailelere düzenli bir güvence sağlıyorsunuz, aynı zamanda bir eksiğiniz de olmuyor. Demek ki kaynak savurganlığını önlemek, sağlıklı bir yapıyı oluşturmak ve o yapı içinde var olan kaynakları akılcı kullanmak.
Soru beş. Bu bir aile sigortası diyorsunuz. Aile sigortası karşısında pirim alınacak mı? Pirim alınmayacak, devlette yeterince kaynak var. Bu kaynak akılcı kullanılırsa ek kaynağa ihtiyaç yok.
Soru altı. Yeşil kart aile sigortası çıktığında elinden alınacak mı. Yanıt altı: Hayır. Onun yeşil kartını elinden almayacağız, tam aksine onun diğer yurttaşlarla eşit sağlık hizmeti almasının tüm altyapısını oluşturacağız.
Yoksul ailede parayı nereye ödeyeceğiz? Madem ki bulgur, makarna dağıtmayacağız, ne vereceğiz? Kadının banka hesabına para yatıracağız, düzenli. En yüksek rakam asgari ücret olacak. Eğer ailenin geliri asgari ücretin altında kalıyorsa aradaki fark aile sigortasından tamamlanacak. Kadının banka hesabına neden yatırıyoruz? İki nedenle. Bir, kadın evin ihtiyacını en iyi bilen kişidir. İki, bir toplumda, ailede kadın evin orta direğidir, en güçlü konuma gelmesi gereken kişidir. Kadın yoksulluğu, iliklerine kadar hisseder.
Soru sekiz. Sizin yaptığınızın AKP’nin yaptığıyla ne farkı var? İkisi aynı şey değil. Kul ile yurttaş arasındaki fark kadar farklı. Dağlar kadar fark var arada. Eğer gıda ve yiyecek dağıtırsanız, kişi minnet duyar. Dağıtanı eleştirmez, itiraz etmeme duygusu yaratır. Varolanla yetinme duygusu yaratır. Arkası gelmezse İtiraz etmez ve hak aramaz. Yani kula kul olma mantığını egemen kılar. Ne diyordu büyük ozan? Kula kul olmayı yok edeceğiz. Yok edelim insanın insana kulluğunu Nazım Hikmet.
Nasıl yok edeceğiz insanın insana kulluğunu? Aile sigortası ile kişi hak aramaya başlayacak. Bankadan parasını çekecek. Yoksulluğu teşhir etmeyeceksiniz, sadece devlet bilecek. Bizim felsefemize uygun olarak sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.
Soru on: Bu yardımlar devamlı olacak mı? Bu insanlar alie sigortasına alışırsa bir daha çalışmaz. Devlet bir yere işçi alacaksa önce bu ailelerden alacak. Bu kişiler istihdam edilecek. Böylece aile sigortasından yararlananların sayısı da azaltılacak. Bu aileler üreten konuma gelecekler.”
“CHP İKTİDARINA İHTİYAÇ VAR”
Sorunları olan tüm kesimlerin adresinin CHP olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Hem usta öğretici olacaksınız, hem kadrosuz olacaksınız; hem çalışacaksınız hem sigorta piriminiz tam yatmayacak; sağlık güvenceniz olmayacak, emeklilik hakkını elde edemeyceksiniz. Dönüp bakmamız lazım, bu nasıl bir yönetim anlayışıdır? Bu anlayışın ters yüz edilmesi, halktan yana bir yönetim anlayışının egemen olması için, halkın iktidarına yani CHP iktidarına gereksinme vardır.” dedi.
“AKP, SORUN YARATAN BİR PARTİ”
Halkın gündemi ile AKP’nin yarattığı ‘sanal gündem’ arasında dağlar kadar fark olduğunu ve AKP’nin bilinçli olarak sorunların dile getirilmesini engelleyen bir siyasal anlayış güttüğünü iddia eden Kılıçdaroğlu, “Hiç telaşlanmayın biz CHP olarak hem sorunları, hem de nasıl çözüleceğini biliyoruz. Görünen tablo şu: AKP çözüm üreten bir parti olmak kimliğinden süratle uzaklaşmış. AKP sorun yaratan bir parti kimliğine ulaşmıştır. AKP sorun yaratıyor, yarattığı sorunların altında eziliyor, zemin kaydıkça, baskı aracı olarak yasaları, bürokrasiyi kullanmaya başlıyor. İnsanların sorunlarını özgürce dile getirmesine ortam hazırlamaktan özenle kaçınıyor.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE KULLANILAN BİR ÜLKE OLDU”
AKP’yi hem iç hem de dış politikada Türkiye’yi güven veren, sağlıklı politika üreten, özü sözü bir ülke konumundan çıkarmak ve dış politikada kullanılan ülke konumuna getirmekle suçlayan Kılıçdaroğlu, “Bunu şiddetle reddediyoruz ve AKP’yi Türkiye’yi kullanılan ülke durumuna getirdiği için kınıyoruz.” diye konuştu.
EMEKLİLER İÇİN YASAL DÜZENLEME SÖZÜ
30 Haziran’ın (yarın) Emekliler Günü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu emeklilere şu sözleri verdi: “CHP iktidarında intibak yasası çıkacak. Emekliler milli gelir artışından pay alacak. Emekli olup mecburen çalışanların ödedikleri sosyal güvenlik destek pirimi kalkacak. Emeklinin 18 yaşını aşan kızının da eskiden olduğu gibi sigorta primi ödemeksizin sağlık yardımından yararlanmasının koşulları yeniden yaratılacak.“
KILIÇDAROĞLU’NUN YURT GEZİSİ DEVAM EDECEK
Geçen hafta Gaziantep, Adıyaman ve Antalya’ya gittiklerini hatırlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu hatfa sonu da Karadeniz’e, Giresun’a ve Trabzon’a gideceklerini açıkladı.