17.06.2014 - 14:25 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Kılıçdaroğlu, düşüncelerinin halkın cumhurbaşkanı olması olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanına siyasal kimlik vermenin doğru olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, siyasi kimliği olanın aday olmasının da doğru olmadığını dile getirdiğini kaydetti. Ziyaretlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, görüşmelerden öne çıkan 10 madde ile kimin cumhurbaşkanı olamayacağını anlattı.
Söylediği 10 maddenin evrensel olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayını bütün bu değerleri koruyarak seçmek zorunda olduklarını söyledi. "Bir aday belirliyorsak, evet bu aday sadece Türkiye'de değil dünyada tanınan bir aday demeliyiz." diyen Kılıçdaroğlu, bu topraklardan Fatih Sultan Mehmet'in de Mustafa Kemal'in de çıktığını hatırlattı.
"Çok nitelikli insanlar yetiştirdiğimiz halde birbirimizi tanımayız. Ön yargılarımızla yaklaşırız. Ön yargılarımızı bir kenara bırakmak zorundayız. Einstein ne diyordu, önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zordur." diyen Kılıçdaroğlu, "Aklımızın terazisine koyacağız, aklımızın terazisiyle ölçeceğiz ve bunlarla yola çıkmak zorundayız." diye konuştu.
Atılan sloganlar üzerine "Birleşe birleşe kazanacağız." diyen Kılıçdaroğlu, halkın sorunlarını bütün çıkarların üzerinde gören bir anlayışa sahip olduklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı yeri geldiğinde dik ve onurlu duruşunu sergilemelidir. İktidara teslim olan bir cumhurbaşkanı zaten istemiyoruz. Gücünü yasa ve anayasalardan almasını istiyoruz. Devlet başkanı seçmiyoruz, cumhurbaşkanı seçiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bizim siyasetimizde huzurlu toplum var, kavga yok, barış var, huzur var." diyen Kılıçdaroğlu, demokrasilerin bir dayatma kültürü olmadığını ifade etti. Demokrasinin olmazsa olmazının uzlaşma kültürü olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, uzlaşıldığı zaman demokrasinin kalitesinin artacağını kaydetti.
"Bir devlet başkanı seçmiyoruz, bir cumhurbaşkanı seçiyoruz. Yetkileri anayasada yazılı olan bir Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Eğer bunu yapabilirsek demokrasiye en büyük katkıyı yapmış olacağız. Bir büyük uzlaşmayı sağladık, adı; Ekmeleddin İhsanoğlu. Hayırlı, uğurlu olsun
Son derece kibar, tevazu sahibi, bilgili bir insan, siz de tanıyacaksınız, o bir bilim adamı, Türkiye için bir kazanım. O tıpkı Neşat Ertaş gibidir. Toplumun her kesimini kucaklar. Devletimiz de onu Devlet üstün hizmet madalyası vererek ödüllendirdi
Ekmel beyi en az bizim ülkemizde tanınıyor, gidin Ekmel beyi Fransa'ya sorun, Ortadoğu'ya sorun
Yozgatlılara, böyle bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür eden Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun hayat hikayesini anlattı. Kılıçdaroğlu, sözlerini cumhurbaşkanı adayı Ekmelettin İhsanoğlu için "Yozgat'ın tezenesini sizlere emanet ediyorum." diyerek bitirdi.
ORTADOĞU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İlk defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terör örgütlerine destek veren bir kimlikle ortaya çıktı." dedi.
Recep Tayyip Erdoğan'ın, silahıyla insanların öldürüldüğünü savunan Kılıçdaroğlu, "Besledin kargayı oydu gözünü, geldiğimiz nokta bu. Besledin, büyüttün, eline silah verdin, o da geldi bizimkileri götürdü, rehine. Rehineleri elbette serbest bırakacaklar. Bir kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar. Sen kim kahramanlık kim." ifadelerini kullandı.
Ergenekon davası kapsamında 6 yıl cezaevinde yatan ve sonra tahliye olan Tuncay Özkan, CHP Meclis Grup Toplantısı'na katıldı. Kılıçdaroğlu'nun, rozetini taktığı Tuncay Özkan, "Ben aslında baba ocağındayım. Kendimi bu yuvadan hiç ayrı hissetmedim. Demokrasi, insan hakları, vicdanların korunması için sizlerle mücadele ettim. Beni bu yeni ev sahipliğine kabul buyurduğunuz için teşekkür ederim. Ağzımdaki bir damla suyla umarım Türkiye'nin yangınını söndürmede katkı sunarım." diye konuştu.
"TÜRKİYE ATEŞ ÇEMBERİ İÇİNDE"
Daha sonra konuşan Kılıçdaroğlu, demokrasi konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Şu an Türkiye'nin bir ateş çemberi içinde olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bir yanda içerde demokrasi sorunumuz var; öbür tarafta Türkiye ateş çemberi içinde. Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da ne oluyor diye her gün bakıyoruz." diye konuştu. "Diktatör bozuntusu bugün Ortadoğu bataklık değil demiş. Sen orayı bataklığa çevirdin, biz onu anlatıyoruz." diyen Kılıçdaroğlu, Elkaide'nin yaptığı eylemlere örnekler verdi.
Ortadoğu'ya Elkaide militanlarının gönderildiğini belirten Kılıçdaroğlu, bedelinin ödenmeye başlandığını ifade etti ve Cilvegöz, Reyhanlı, Niğde olaylarını örnek verdi. "İlk defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terör örgütlerine destek veren bir kimlikle ortaya çıktı." diyen Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan'ın silahıyla insanların öldürüldüğünü ileri sürdü.
"BESLEDİN KARGAYI OYDU GÖZÜNÜ"
Başbakan'ın, "Nota verecek misiniz" diye sorulduğunda, müzik notasından bahsettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz bütün gerçekleri halkın önüne koyacağız, bütün gerçekleri anlatacağız. 'Yurtta barış dünyada barış' diyen bir gelenekten geliyoruz. O söz kolay söylenmedi, savaş meydanlarından çıkıp gelip söylediler." şeklinde konuştu.
"Besledin kargayı oydu gözünü, geldiğimiz nokta bu." diyen Kılıçdaroğlu, "Besledin, büyüttün, eline silah verdin, o da geldi bizimkileri götürdü, rehine. Rehineleri elbette serbest bırakacaklar. Bir kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar. Sen kim kahramanlık kim." ifadelerini kullandı.
TIR'larla silahı kimin yolladığını soran Kılıçdaroğlu, gıda maddesi ise niçin gösterilmediğini ve silah olduğunu herkesin bildiğini söyledi. Bu silahların şimdi döndüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, bu faturayı halkın ödediğini, Reyhanlı'da ölen 52 vatandaşın ödediğini kaydetti.
"TÜRKİYE'NİN DEĞİL DÜNYANIN EN ÇAPSIZ DIŞİŞLERİ BAKANI"
"Türkiye'nin diyordum ama dünyanın en çapsız Dışişleri Bakanı, emin olun." diye devam eden Kılıçdaroğlu, "Hani senin vizyonun vardı. Dünyada onun dışında kimsenin vizyonu yoktu. Buyur nasıl kurtaracaksın." şeklinde konuştu. İlk kez dış politikanın bu kadar kötü olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Diktatör bozuntusunu hiçbir devlet başkanı kabul etmiyor, adam yerine koymuyorlar. Benım ağrıma gidiyor. Neredeyse kimse el uzatıp merhaba demeyecek. Koskoca Başbakan bu hallere mi düşecekti? Sözü dinlenen bir Türkiye'den yanayız. Bir aşiret reisi bile Erdoğan'a kafa tutuyor. Avrupa Birliği'nden de bizi dışlıyorlar. Neden bu tablo önümüzde duruyor. Bunun mücadelesini hep birlikte demokrasi ile vereceğiz. Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak için mücadele edeceğiz. Sıkışınca bayrak edebiyatı da yapıyor. Senin bayrağa saygı duyduğun konusunda çok endişen var. Kırkpınar güreşlerini son günü statta Türk bayrağı geçiyor. O sırada herkes ayakta ama bazıları oturuyor. İşte oturanlar AKP'li bakanlar. Şimdi soruyorum, sende bayrak sevgisi varsa neden senin bakanların ayağa kalkmadı, sen o bakanlar için ne yaptın. Hala onlar görevdeler. Bayrak sevgin varsa onları görevden alırsın. Belki ödüllendirmiştir bile. Ne diyordu, ben her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldım. Sen vatanı ayakların altına alırsan bu tabloyla karşılaşırsın. Çok açık, çok net, çıksın bana cevap versin. Ama işine gelmez, duymazlıktan gelir. Biz bu bayrak için mücadele vereceğiz." diye ifade etti.