12.02.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ABDULLAH KARAKUŞ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Zaman Gazetesi muhabirinin dinleme kayıtları ve Urla’daki villalara yönelik iddiaları içeren 3 sorusuna 3 sert yanıt verdi. İddialara ilişkin Zaman muhabirine sert çıkan Erdoğan, “Öncelikle iddia ediliyor ifadelerini bir kenara koy. İddia ediyoruz de. Çünkü bu iddialarının hepsinin altında patronlarınız var. Hepsinin altında dışa bağlı olduğunuz yer var. Bu dışa bağlı olduğunuz yer size nasıl komut ediyorsa ona göre hareket ediyorsunuz” dedi.
Fas’tan Habertürk’teki bir alt yazı için telefon etmesinin sorulması üzerine ise Erdoğan, “Evet aradım. Kendileri de gerekli uygulamayı yaptılar. Bunu demek eğer yanlışşa onu bilemiyorum. Bu tür seyleri de öğretmek durumundayız” dedi. Erdoğan Urla’daki olayın şahsıyla alakalı olmadığını da söyledi.
‘Altında patronlarınız var’
Erdoğan, Türkiye-İspanya 5. Hükümetler Zirvesi sonrası İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Zaman gazetesi muhabirinin yolsuzluk operasyonu, Gezi olayları sırasında Fas’tan Habertürk gazetesini arayıp MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin haberini alt yazıdan kaldırdığı, kamu ihaleleri alan iş adamlarının Sabah ve ATV’yi aldığı, İzmir’in Urla ilçesindeki 1. derecedeki SİT alanlarına villalar yapıldığı yönündeki sorularına çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Öncelikle iddia ediliyor ifadelerini bir kenara koy, ‘iddia ediyoruz’ de. Çünkü bu iddiaların hepsinin altında patronlarınız var. Bu iddiaların hepsinin altında dışa bağlı olduğunuz yer var. Bu dışa bağlı olduğunuz yer size nasıl komut ediyorsa ona göre hareket ediyorsunuz” diye konuştu.
‘Urla şahsımla ilgili değil’
Kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında konusu geçen Urla’daki olayla şahsının alakası olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Hukukta bir kaide vardır. Bunu öğren. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Müddei kim? Mensubu olduğun medya organı. Önce bu gazete iddiasını ispatla mükelleftir. O söylenen yer 35 yıl önce inşa edilmiş olan bir yerdir. Bunun bir süreci vardır.
Şu anda yargı sürecinde olan burayla ilgili şahsa niye yöneltmiyorsunuz da bunu gelip bana yöneltiyorsun. Bunu patronlarına sor önce. Şahsımla bunun zerre kadar alakası yok. Ben son 5 yıl içerisinde senede 3 - 5 gün gittiğim, ailece görüştüğüm, çok sevdiğim dostuna ait olan bir yerdir. Orası hazine arazisi değildir, onların kendi mülküdür. Bunu da bilmenizi isterim. Bunu da patronlarına söyle ama patronlarınız maalesef doğru konuşmamayı kendilerine meslek edindikleri için doğru konuşmamak üzere bütün vatandaşlarımızı, bu noktada bu ülkenin güvenilir insanlarına iftira at, tutmazsa iz bırakır anlayışıyla hareket ettikleri için burada da aynı süreci devam ettirmektedirler.
Oranın sahipleri 35 yıldır oraya sahiptir. 35 yıl içerisinde orada yaptıkları onların evleridir, bir köydür. Birinci derece SİT, 3. derece SİT bunların hepsi yargı içerisinde devam eden bir süreçtir. Bununla ilgili başbakanı lekeleyemezsiniz. Buna ne gücünüz yeter, ne evraklarınız yeter. Hiçbir şey bununla ilgili şahsımla alakası yok.”
Erdoğan, kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili geçen kısımların sorulduğu soruyu da şöyle yanıtladı:
“Fas’tan arama noktasında, evet aradım. Bu çok açık, net, ortada. Sadece hatırlatmayı yaptım ve hatırlatmayı yaptığım şahıslar da kendi alt yazısıyla alakalı olarak bize yapılan hakaretlerle ilgili yurt dışında olan bir Başbakana karşı bu tür hakaretlerin yapıldığı bir konuşmayı kalkıp kendilerine söyledim. Kendileri de gerekli uygulamayı yaptılar. Yani ben bir gazetenin, sizin patronlarınıza yeri gelmiş bu tür hakaretleri yapıldığı zaman ya arkadaşlarım ya şahsım açıp hukukumuza da dayalı olarak bu tür hakaretler yapılıyor. Bak biz ‘şu anda Fas’tayız’ demişizdir. Bunu demek eğer yanlışsa onu bilemiyorum. Ama bu tür şeyleri de öğretmek durumundayız. Çünkü yapılan hakaretler sıradan hakaretler değildi.”
Sabah-ATV satışı yanıtı
Sabah gazetesi ve ATV’nin satışına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bir defa ‘havuz’ diye bir ifade kullanıyorsunuz. Bunu ben de çok merak ettim sordum. Bunu siz uyduruyorsunuz. Ne havuzu ya! Şu anda burayla ilgili bu adımı atan firma sıradan bir firma değil. Bu ortağı olduğu firma da hisselerini kalkıp kendi amcasına devrediyor, satıyor. Bunun yanında 3. havalimanıyla alakalı olarak oradaki hisselerini de bu sizin havuza girenler diye ki onlar havuza girip ıslananlardan değil, onu da bilin. Oraya da hisselerini satmak suretiyle medya dünyasına giriyor. Atılan adım budur. Bu havuz mu? Patronlarına bunu söyleyecek irade sende yok. Söylesen de zaten netice alamazsın. Bu ara çünkü tamamıyla iftira üzerine kurulu bir dünyayı kurdular. Zaten maşallah rüyalara da gayet güzel iltifat ediyorlar. Tweet‘lerin iki katına artırılmasını söylüyorlar. İki katına artırılması için de fetvayı aldığınıza göre sen de tweetleri artık iki katı falan uygulamaya devam et.”